Başlık abesle iştikal aslında…
YAGA’nın ne işe yaradığını ülkede bilmeyen yok!
Adı üstünde yatırım geliştirme ajansı…
Zaten kurumun internet sitesine girerseniz görevleri hakkında geniş bilgiye sahip olabilirsiniz.
Yatırıma susamış bir ülke için olmazsa olmaz…
Bizim geçmiş hükümetlerde iyi akıl etmişler ve gereğini yapmışlar…
Bu sayede ülkeye çok sayıda yatırımcı da gelmiş…
Sonra her zaman olduğu gibi işlevsiz hale gelmiş!
Bunu YAGA’yı kötülemek için filan söylemiyoruz…
Sözümüz siyasilere, daha da hükümetlere!

Dün YAGA Başkanı Derviş Besimler’in kahvesini içmeye gittik…
Odasındaki masaların üstünde dosya ve proje tepecikleri vardı…
Siz deyin onlarca, ben diyeyim yüzlerce, Besim bey desin binlerce!
Sohbetin başlangıcı hiç de iç açıcı değildi…
Derviş Besimler göreve iki yıllığına atanacağına geçen yıl 11 Kasım’da bir yıllığına atanmış.
Yani siyasetin gazabına uğramış!
Sözleşme gereği Derviş bey gün sayıyor…
Birkaç güne kadar sözleşmesi bitecek ve şu anda aslında onun kaderi değil ülke yatırımlarının kaderi siyasilerin elinde…
Yine de bizi mutlu eden şey, onun birkaç gün içinde gitme ihtimali olmasına rağmen, sanki de hiç gitmeyecekmiş gibi başının dosyalarının arasında olmasıydı…

Son günlerde bizi en fazla etkileyen ve ilgilendiren konuların başında alternatif enerji kaynakları var…
Teknik olarak çok fazla bilgi sahibi olmasak da ülkede bir Kıb-Tek sıkıntısı yaşanırken, hele de evlerde ve işyerlerinde ürettiğimiz elektrik hayli tuzlu olunca insanın ilgisiz kalması olanaksız oluyor…
Türkiye ve bir çok ülke fuel oil gibi çok pahalı olan akaryakıtı kullanmazken biz niçin illa ki bu yakıtı kullanır ve yüklü faturalar ödemek zorunda kalırız?
Bu işin altında yoksa bir bit yeniği mi var?
Gelirler maliyeti bile karşılamazken, Kıb-Tek özelleştirmenin ucuna kadar gelmişken yanlışta niye ısrar ederiz?
Ya da biz yüksek fatura ödemeye mecbur bırakılırken, birileri bundan fahiş kazanç mı elde ediyor?

Derviş beyle bu konuları biraz yüzeysel olarak görüştükten ve biraz da bilgi sahibi olduktan sonra hayretler içinde kaldığımı söyleyebilirim…
Bu hükümet ve geçmiş hükümetler kusura bakmasın ama alternatif enerji kaynakları konusunda tek bir ciddi çalışma yapmamışlar…
Ardı ardına gelen seçimler ve kurultaylar belki bir neden olabilir ama, bu konuda ilk adımın atılmaması bile beni üzmeye yetti…
Oysa Derviş Besimler’in masasının üzeri onlarca sayıdaki bu projeleri içeren dosyalarla dolu…
Türkiye’nin dev enerji şirketlerinden tutun da Alman devi şirketlerden gelen 50 civarında dosyanın ana konusu KKTC’de alternatif enerji kaynaklarından elektrik üretilmesi ile ilgili…
Adamlar KKTC’nin güneşini de keşfetmişler, rüzgarını da…
Ama hükümetlerin ilgisizliği nedeniyle dosyaların üstü tozlanmış ve beklemeye alınmış.
Çünkü hükümetlerin varsa da yoksa derdi kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarını ödemek…
Gerisinin hiçbir önemi yok!

Derviş Besimler 11 Kasım’da görevde kalır ya da kalmaz onu bilemeyiz…
Çok büyük bir ihtimalle de UBP hükümeti tarafından atandığı için görevden alınacak ve yerine başka bir isim atanacak…
Ha keşke bu tür atamalar siyasi olmasa da partiler üzeri bir kurum haline getirilip görev yapanların çalışmaları kesintiye uğramasa…
Ama burada önemli olan YAGA’nın başına kimin atanacağı filan değil!
YAGA’da toplanan projelerin hükümetler tarafından değerlendirilip değerlendirilmeyeceğidir…
Büyük hayallerle kurulmuş olan YAGA son birkaç yıldır kaderine terk edilmiş bir görüntü içermektedir…
Dışarıdan gelen yatırımcıya yol gösteren böyle bir kurum işlerliliğini yitirmişse, ülkeye yatırımcı gelmesini beklemek saflık olmaz mı?


“Özür diliyorum”

“Elektrik kesintileri ile ilgili sorumlu ararken KIBTEK mi AKSA mı tartışmasına girmek kimseye bir fayda sağlamaz. Özel mi kamu mu tartışmaları 20. yüzyılın tartışmalarıydı. Şu anda 21. yüzyılda yaşıyoruz. Başka bir pencereden meseleleri ele alabilmeliyiz. Ülkede arz güvenliğinden sorumlu tek bir kurum vardır o da KIBTEK’tir. Eğer KIBTEK özel bir firma ile sözleşme imzalamış ve arz güvenliğini pamuk ipliğine bağlı olarak oradaki üretimle sağlıyorsa esasen bu durum sorgulanmalıdır. Ülkedeki yedek kapasiteyi artırmak ve arz çeşitliliğini sağlamak tek çözüm yoludur. Acil durumlarda anında devreye sokulması beklenen kapasitenin genellikle alım garantisine bağlı faaliyet yürüten özel sektör firmalarınca sağlanamayacağı göz önünde bulundurulursa, kamunun her hal ve şartta etkin olması, güçlü bir kapasiteyle varlığını sürdürmesi ve en uygun maliyet planlamasıyla halka olabilecek en ucuz elektriği temin etmesi bir koşuldur. “KIBTEK’in özelleştirilmesi” bundan ötürü çok ciddi sakıncalar taşımaktadır. Ancak bu, çeşitlilik ihtiyacını ve yeni yatırımlar noktasındaki finansal gerçekleri görmezlikten gelmeyi de gerektirmemektedir. Aslolan “stratejiklik” tespiti doğrultusunda doğru planlamalarla geleceği şekillendirebilmektir. Ne Kalecik ne Teknecik ne alternatif enerji ne de başka kaynaklar yüzünden karanlıkta kalacağımız bir arz güvenliği stratejisini hayata geçirmek siyasilerin / hükümetin görevidir. Bugün birkaç kez yaşanan kesintiler için bir milletvekili olarak halktan özür diliyorum. Bu gibi sorunların bir daha yaşanmayacağı, KIBTEK’imizin 21. yüzyıla yaraşır bir yapıda varlığını sürdürebileceği, elektrik konusunun kamu maliyesinde bir kara delik olarak anılmayacağı ve yurttaşlarımızın daha düşük maliyetle elektrik enerjisinden faydalanabileceği güzel günlere ulaşmak için çalışmak bizim en temel vazifemizdir. Bunun için halk bizi temsilcisi tayin etmiştir – kısır tartışmalarla günümüzü gün edelim diye değil. Başarısızlığımız durumunda da halkın takdiri karşısında boynumuz kıldan ince olacaktır. Demokrasinin gereğidir bu…”

(Birikim ÖZGÜR)




MESAJ KUTUSU

Sayın Önder SENNAROĞLU, sizi ne kadar ilgilendirir ya da bu konularda ne kadar bilgi sahibisiniz bilemeyiz ama YAGA’da şu anda 50 kadar dosya alternatif enerji kaynakları konularını içeriyor. Orada bir kahve içip brifing almanızda yarar görüyoruz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, İtalya’da bir enerji şirketi ile gizli ve önemli toplantılar yaptığınızı öğrendik. Bu tür işler perde gerisinde kalırsa kafalarda bazı soru işaretleri doğabilir haberiniz olsun…

Sayın Mehmet KÜÇÜK, 5 Kasım tarihli gazetenizin manşet haberi epey manidar bulundu. Bu konuda yakında kapınız çalınacak diye duyduk, şimdiden hazırlıklı olun!

Sayın Süleyman MERT, geçici çalışan olduğunuz halde müdürlük görevine getirilmeniz siyasi kulislerin konuları arasına girdi. Umarız, hükümet değişikliği olursa sizin için bir sıkıntı yaratmaz…

Sayın Süleyman GÖKTAŞ, hiç beklenmedik bir şekilde görevden alınacağınızı duyduk. Eğer doğruysa hükümetin küçük ortağı çok yakında karışacak demektir. Hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, Atatürk Öğretmen Akademisi yönetimine atanan bazı üyelerin okuldaki bazı öğretmenlerden oluşması muhalefete malzeme konusu olacak diyorlar.

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bir takım gizli görüşmelerden sonra içinizi Başbakanlık heyecanı sardığını duyduk. Bizim de kulağımıza bir şeyler fısıldandı ama siz yine de dereyi görmeden paçaları sıvamayın…

Sayın Ata Tahir DERVİŞOĞLU, yılların özlemi olan UBP Genel Yönetim Kurulu’na atanmanızı memnuniyetle öğrendik. Bu atamadan sonra artık aktif siyasette atılım yapma zamanı geldi değil mi?

Sayın Derviş EROĞLU, Mağusa Serbest Bölge Müdürlüğü’ne atanan iki yöneticin köyünüz olan Ergazili olması bir tesadüf mü yoksa bu konuda bir etkiniz oldu mu? Vardır bında da bir hikmet değil mi?

Sayın Hüseyin ERGİL, Lemar genel müdürlüğünden ayrılıp kendi danışmanlık şirketinizi kurduğunu öğrendik. Hayırlı ve uğurlu olsun. Yeni iş hayatınızda başarılar dileriz…

Sayın Fayka KİŞİ, Cafe Kulis’in yazarlığını bıraktığınızı üzülerek öğrendik. Ara sıra kulvar değişikliği her zaman iyi gelir değil mi? Bu arada 1 Ocak’ta yayın hayatına girecek olan bir gazeteden yüklü miktarda transfer teklifi aldığınızı duyduk, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Ahmet UZUN, 63’ncü yaşınızı kutlar sağlıklı ve mutlu nice yıllar temenni ederiz. Bu arada geçtiğimiz hafta Konya’ya Mevlana ziyaretinde görülmüşsünüz. Hayırdır tasavvufa mı merak saldınız yoksa?

Sayın Turhan BÜYÜKYILMAZ, tarihin en büyük Hamsi gününe hazırlandığınızı öğrendik. Bu arada menüye hamsili pilavı da dahil edecek misiniz diye merak konusu olmuş, bizden iletmesi…

Sayın Leman ASLIM, müşavirlik size epey yaramış benziyor. Yıllar sonra aile ve dostlarla ilgilenme keyfini yaşıyormuşsunuz. Bu arada yemek partileri de epey yoğunlaşmış, aman kilolara dikkat…




Günün Fıkrası


Matemdeyiz

Adamın biri yeni evlenmiş O heyecanla her gece her gece o işi istemekte doğal olarak..
2-3 ay derken karısı nefes almanın yollarını aramaktayken bir arkadaşı imdadına yetişir..
Akşam olup da bizim şehvet düşkünü azgın ağzı kulaklarındadır..
Karısı ise için için gülmektedir...
İş yatağa gelince kadının geceliğini sıyıran adam kadının bacaklarının arasında siyah bir kurdelayla fiyonklanıp sarıldığını görür;
- ``Hayır ola bu da ne`` der...
Kadın;
- ``Bizim akrabalardan biri öldü adettendir İş yok Matemdeyiz`` der..
Adam her gece kontrol etmektedir...
Hep kurdele kurdela...
Bir gece yine kontrol sonrası, kadın tam mutluyken adam arkasında sakladığı bir demet çiçeği karısına uzatır pantolonunu indirir..
Bacaklarının arısında siyah bir kurdele vardır;
- ``Evet biliyorum canım matemdesiniz bizde taziye`ye geldik beş dakika girip çıkacağım``...