Bir suç varsa ortada önce sorgulanmalıdır. Nedenleri ve niçinleri…
Önce neyi sorgulamamız gerektiğini tespit etmeliyiz.
İnsan doğar ve ilk eğitimi ailesinden almaya başlar. Neyin doğru olup olmadığını önce annesi babası öğretir. Daha sonra devletin eğitim veren kurumları olan okullarımızda eğitim başlar ve oradaki eğitimi de öğretmenlerimiz vermeye başlar. Buraya kadar eğitimi iyi olan herkes hayata atılırken de doğruyu yanlışı bilerek atılır.
Tabi ki doğruları her bilen insan doğru insan olur demek değildir.
Eğitim alarak hayatını kendi şekillendirmeyi tercih edenler doğruyu da yanlışı da bilerek hayatlarını şekillendirirler.
Eğer hayatınızdaki yanlışlar tüm doğrularınızı götürmeye başlamışsa işte o zaman siz yıllarca aldığınız eğitimi boşa almış hatta hiçe saymışsınız demektir.
Hayatınızı etkileyen arkadaşlarınız sizi kötü yola itebilir. Hatta ve hatta sizin hataya düşmenize de neden olabilir. Önemli olan hatanızı fark ettiğiniz anda düzeltmenizdir.
Sicilinize işleyecek herhangi bir suç işlemişseniz işte ondan sonraki süreçlerde sizi ne bekleyeceğini bilemezsiniz. Hayat gaileniz yoksa, aile değerlerinizi yitirmişseniz, arkadaşlık kavramını hiçe saymışsanız ve dünya da umurunuzda değil ise tercihinizin sonucunda hayatınızın geri kalanını hapiste geçirebilirsiniz.
Kısaca her koyun kendi bacağından asılır.
Son dönemlerde yaşanan olaylara getirmek isterim konumuzu.
Haftalardır Kooperatif Bankası’na ait çalınan para ile yatıp kalkıyoruz. Bizi ilgilendiren paraların bulunması ve kimler tarafından çalındığı oldu. Ama diğer taraftan da tutuklanan ve aranan kişilerin ailelerinin neler yaşadıkları var.
Doğduğundan beri çocukları üzerinde emeği olan aileler yıkıldı. Yani suçları ne olursa olsun onları eğitenlerdi en zoru yaşayan. Kolay değil çocuğunuz aranıyor ve tutuklanıyor. Gözaltına alınıp, sorgulanıyor. Tüm bunlar da yetmezmiş gibi insanların merağı… konuşmaları ve soruları… kim ister ki çocuğunun bu şekilde adının kötü anılarak bu olayların yaşanmasını.
Ben aranan ve şuan tutuklananların soygunun bedelinden bir haber olduklarını bu seçimi yapanların kendi tercihi olan hırsızlık damgasını şuan farkında olmadıklarını düşünüyorum. Toplum bu kişileri asla suçsuz olarak görmeyecek ve sırf bu yüzden yaptıkları ile yargılanacaklardır.
En fazla üzüldüğüm de henüz genç olan bu kişilerin ömürlerinin hapishanede geçecek olmasıdır. Ne aile ne arkadaş ne de iş hayatları kalacak. Mesleği için eğitim alan ve Akademi bitiren polisimiz ise bu mesleğe karşı yaptığı ihanetin bedelini ömrünün soruna kadar yaşayacaktır.
Bu yaşanan olaylarla toplum önünde küçük düşürülen polislik mesleği birkaç kişinin yaptığı yanlışlarla elbette ki karalanamaz. Yine de akademiden mezun olarak bu hataya düşen ve aldığı onca eğitime ihanet eden polisimiz adına üzgünüm…
