Özgürgün’ü tebrik ve takdir ederim!

Yani yok böyle bir Genel Başkan. Baktım da 10 günü aştı Ankara’dan dönemedi henüz. Dönemedi değil aslında dönmedi. Yazdıklarımızdan rahatsız olacak belki ama umarım kendine gelir de bir partinin Genel Başkanı olduğunu hatırlar.

İrsen Küçük’e yaşlı dendi ve başarısız diye Genel Başkanlık görevinden edildi. Bu sefer yerine genç diye Hüseyin Özgürgün layık görüldü. Ama gel görün ki görüntü pek de işe yaramıyor. İş yapacak sandıkları adam şimdi Ankara semalarında keyif yapıyor. Ne partisinin durumu ne de partilileri pek umurunda değil. Aslında onda suç yok onu bu göreve layık görenlerde esas suç. Genel Başkanlık herkesin harcı değildir. Bu görevi üstlenmişseniz partiniz için canla başla çalışmalı örgütlerinizle istişare halinde olmalısınız. Yurt dışında geçirdiğiniz her gün sizin kaybınızdır. Bunun farkında olmayan tek bir kişi yok, Özgürgün dışında. Birilerinden ders alması şarttır yoksa partilileri Özgürgün’e gereken dersi çok yakında verecektir.

Henüz örgütlerle istişare içerisine girmeyen Özgürgün, böylesine kritik bir dönemde uzun bir tatil yapmayı tercih etmiştir. Birçok örgütü henüz tanımıyor bile. Tanımaması normal, makamında bile oturmayan bir Genel Başkan örgütlerine nasıl zaman ayırabilir ki?
Derler ya dışı seni içi beni yakar. Partililer hoşnut değil bu durumdan. Her ne kadar içerideki sorunları dışarıya yansıtmamaya çalışsalar da Özgürgün’den kimse memnun değil. Yani bir bağ kuramamış kimseyle.

Yok böyle bir Genel Başkan şaştım kaldım doğrusu. Yani merak ediyorum Hüseyin Özgürgün mü tek evlenen ve eşi olan siyasetçi? Bugün birçok siyasetçi evine gece yarısı gitmektedir. Hatta eşini, çocuklarını dahi görememektedir. Çünkü onlar tercihlerini siyasete atılarak yapmıştır. Bugün evini işi ile karıştıran herkes başarısızdır. Kim istemez ki ailesi ile zaman geçirip, sorunlardan uzaklaşsın. Ama siyasete atılan herkes bir tercih yapmış ve ülke sorunlarının önceliğine inanmıştır. Bu demek değildir ki evlerini ihmal ediyorlar ya da önemsemiyorlar. Tam aksine. Siyaset, özel hayattan fedakarlıktır. Bunu da bilmeyen yoktur.

Evet, Belediye seçimlerine çok az kaldı. Yani Haziran’da gerçekleşecek olan yerel seçimler için hiçbir hazırlık yapmayan UBP, belediyelerde nasıl iddialı olabilecek çok merak ediyorum doğrusu.

Bir huzursuzluktur gidiyor UBP’de. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Bir başıboşluk var. Olay sadece partililerle bitse iyi Saray’dan da çok tepki var kendisine. Eroğlu’da bu yaşanan başıboşluğa kızgın ve tepkili.

Bayramda bile sadece Lefkoşa’daki partilileri ile bayramlaşarak geçirdi günü. Ne gelenek ne görenek. Hiçbirini önemsemedi Özgürgün. Diğer ilçelere gitmeden Ankara’ya gitmişti yine ve tam bir hafta kalmıştı orada. Herkes ilçelerde onu bekledi, üstelik başkan olarak ilk bayramıydı. Ama nedense kendisinden başkansını önemsemedi.

Özgürgün artık Pazartesi görevi başına döner diye düşünüyorum. Gerçi geldikten sonra da konsantre olup iş yapmasını da beklemiyoruz. Ne olup bittiğini anlasın zaman alacak ama bunun bedelini de en sonunda UBP ve kendisi ödeyecek. Neden mi? Bir İrsen Küçük örneği var. Yani bugün başarısız olan herkes kaybetmeye mahkumdur. Partinin toparlanması adına İrsen Küçük seçilmedi ama bugün baktığımızda ise partinin bir adım öteye gittiğini iddia edemeyiz.
Kısacası, UBP başarısız.
Henüz kendi delegelerini dahi tanımayan, örgütlerinin kapısından içeri girmeyen, partisinin nasıl çalıştığını bilmeyen, halktan kopuk ve tüm bunlara rağmen 4 dönemdir vekil seçilip, Genel Başkanlığa layık görülen Özgürgün’ün nasıl olurda bu kadar yıl UBP içerisinde barınabildiğini hiç anlamış değilim doğrusu. Zaten ben değil, kendi partilileri de anlamış değil bu durumu.

Desem hırslı bir siyasetçidir. Yok... Ne hırs ne birşey!.... sanırım sırf o koltuka oturmak için oturuyor. Bence UBP’liler bir an önce organize olmalı ve Genel Başkan için bir daha düğmeye basmalıdır.

İrsen Küçük, Genel Başkanlıktan ayrılacağı zaman ya Hüseyin Özgürgün ya da Tahsin Ertuğruloğlu olursa görevimden ayrılırım diye şart koşmuştu. Ve tercih ede ede Özgürgün’ü ettiler. Sanırım başarısız olacağından emin olduğu bu ismi ortaya atmış olmalı ki bugün gelen gideni aratır oldu. Bravo o zaman İrsen beye. Yine yaptı yapacağını.