Her gün onlarca mail alıyor bu köşenin yazarı sizlerden. Sağ olsun bizim sayfanın okuyucuları “bilinci” ve “günlük tüketici” cinsinden. Hal böyle olunca da sık sık bu köşede sizlerden gelen yorum ve görüşlere de bu sayfada sonuna kadar açık. Beğen sekte beğenme sekte bu köşeye gelen her şeyi (yasalar çerçevesinde) sizlerle buluşturuyoruz. Eğer söz konusu yazılarda belli ithamlar varsa itham olan kişilerin görüşlerine de önem veriyoruz ve onları da burada yayınlıyoruz.
Geçenlerde Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi ile ilgili yayınlar yapmış, kendisinin de cevabını bu köşeden yayınlamıştık. Yüksel Başkan cevap hakkını kullanırken kardeşi mahkemede hakkını aramaya karar verdi. Mahkemelerde görüşeceğiz artık. Neyse o konuda konuşacak değilim ama mahkemeye veren kardeş Çelebi ile ilgili çok yakına büyük bombalarım olacak bu köşede.
Gelelim bugünkü konumuza. Kamu Hizmeti Komisyonunda görev süresinin sonlarına gelen KHK Başkanı Çetin Uğural ile ilgili bir okurumuz bazı soruları gündeme getirmemizi istemiş. Bizi okurumuzun merak ettiği soruları kamuoyu önünde Başkan Uğural’a iletiyoruz. Eğer cevap vermek isterse köşemiz herkese olduğu gibi ona da açık olacak. Veya Çelebi’nin kardeşi gibi buradan cevap vermek yerine mahkemeye vermeyi de tercih edebilir. Kendi bileceği bir iş yani. İşte okurumuzun Sayın Uğural ile ilgili sorunları
“Alihan Bey sizin ilmi içtihadınız ve adaletinize olan inancım ışığında; huzurunuzda KHK Başkanı Çetin Uğural beye soruyorum;
1-Sürekli olarak KHK’nin son yapılan sınavlarda şaibe olduğu düşüncenizi beyan ediyorsunuz. Peki, sizin ''başkan'' olduğunuz bir kurumda böyle bir iddia varsa bunun esas sorumlusu siz olmuyor musunuz?(hani en azından etik olarak)
2-Daha önce yapılan sınavlarda ki birkaç örnek vereyim ; eski Başbakanımız gelininin katılıp kazandığı ( 1 nci geldi !!!) sınav ,Ctp li eski kadın bakanımız kızının katılıp kazandığı sınav( 1 inci geldi !!! ) ,Ctp li müsteşar E. S.’nin hem kızının ve damadının (1 ve 2 nci geldiler !!!) kazandığı sınavlar vs.vs. söz konusu iken şu an gösterdiğiniz hassasiyeti neden göstermediğinizi açıklar mısınız?(görevi kötüye kullanmaktan hakkınızda yasal işlem yapılması gerekmiyor mu ? )
3-Yapılan sınavı iptal edeceğinize ki iptal şartları genel sınav iptali ile legal olur (''sadece bazı branşlara itiraz var'' kelamı halk arasında komikten öte trajikomik addedildi ! ) neden vaziyeti bir pazarlık platformuna taşıyıp CB ve BB la al-ver sürecine getirdiniz? (9.000 tl !!!!!ye yakın maaş ki 13. maaşla 20.000 !!!!! liraya filan geldi, makam aracı, ultra yetkili KHK başkanlığınızın bir dönem daha devamına icazeten mi ? )
4-KHK Başkanı olarak ailenizle beraber restoranlarda ve otellerde yapmış olduğunuz söylenen milyonlarca liralık harcamaları KHK'na fatura ettirebilme yetkisi size kurumun hangi yetki kalemiyle bahşedildi ?(sizle ve bu olaylarla ilgili anekdotlar paylaşım sitelerini süslüyor)
5-Daha önce mahiyetinizce yapılan sınavları ( 2.sorumda bahsettiklerim mesela ??) kamuoyunca oluşan rahatsızlığa rağmen neden uzman görüşüne götürmediniz ? ( renkler ve zevkler :) )
6-Uzman görüşü almak için bu kadar uzaklara !!! gitmeniz,acaba buradaki üniversitelerimizde (hani her defasında öve öve bitiremediğiniz) istediğiniz (yazmasını istediğiniz desek !) verileri ''çalışma odaklı öğrenimin olduğu ritüellerde, sınav kronolojisine bakarak kritiğini yapmak ütopyadan öte bir şey olamaz !!! '' deyip sizi geri çeviren istatistik uzmanı kim?
7-Polis Teşkilatının yaptığı tahkikat neticesinde savcılığa verdiği raporla nihayete eren araştırma, sorgu, tahkikat ve aramalardan sınavların herhangi bir illegalliğe uğramadığı belirtilmiştir. Bunun ışığında Başsavcılığın size gönderdiği hükmü ( konu branşta başarılı olan öğretmenlerin atandırılması gerektiği ) uygulamamanız ( ki hükümde olası bir yasadışlılığın tespitinde ileriye dönükte olsa el çektirme hakkının saklı olduğu beyan edilmiştir) ,otorite tanımamanız, kanun tanımaz davranışlarınız birer suç unsuru değil midir ?(dolaylı yollardan erk bendedir mi diyorsunuz? )
Tüm iyi dileklerimle bu sorularımız sayfanızda yayınlarsanız ve sayın başkanda lütfedip bunlara cevap verirse çok memnun oluruz. Girne’den A.R .



Derviş EROĞLU: Parti başkanları ile dün gece yemek yediniz. Bir ay önce olmuş olsa masada iki tabak daha koymanız gerekecekti. Neyse ki Avcı ile Ertuğruloğlu yemekte yer almadılar.

Ersin TATAR: "70 Bin İnsanımızın 55 Bini Yüzde 2,87'nin Üzerinde Artış Aldı” dediniz ama ertesi gün gelen zam haberi tüm olumlu havayı dağıtmaya yetti bile.

Şerife ÜNVERDİ: Büyük gün gelip çatıyor, bir yandan kurultay koşuşturmacısı diğer taraftan düğün hazırlıkları.

Ahmet KÂŞİF: Dünkü meclis toplantısından sonra küplere binmiş ve meclis koridorlarında epeyce sesiniz gür çıkmış. 30 değil 40 olsa ne yazar demişsiniz.

Türkay TOKEL: Dünkü meclis birleşiminden sonra kabine üyelerine adeta isyan etmişsiniz.

Turgay AVCI: UBP’ye geçtiniz geçmesine ama daha ilk günden devamsızlığa başladınız. Mustafa gitsin ben gelmem dönemi biti haberiniz olsun.

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Dün sizinde devamsızlık yaptığınız gözlemlenmiş. İlk günden biraz ayıp olmuyor mu?

Ozan CEYHUN: Düşman cephesini bu kadar geniş tutarsanız olacağı buydu sonunda. Şimdi ayıklayın pirincin taşını ayıklayabilirseniz. CTP ve UBP’nin yarısı adeta sizden nefret ediyor.

Yakup LATİFOĞLU: Dün meclis koridorlarında görünce sizi epey heyecanlandık. Meğerse sendika ile alakalı bir görüşme için oradaymışsınız.

Gökhan GÜLER: Türkiye’deki yeni bakanlardan ilk resmi davet size gelmiş diyorlar. Yakında bir Ankara çıkartması yaparsanız hiç şaşırmam.

Resa PAŞAOĞULLARI: Meclisteki görevlerinize yeni görevler eklenmiş diyorlar. Hade bakalım kolay gelsin. Bir elde kaç karpuz taşıyabileceksiniz?

Hasan UZUN: Girne bölgesinden siyasete atılmak için uygun ortam arıyormuşsunuz. Bundan daha iyi bir ortam mı olur?

Ergün KEMALYAŞAR: Yeni bir parti kurmak için paçaları sıvamışsınız. Bence bu günlerde paçaların sıvanmış olması iyidir. En azından ayağınıza çamur sıçramaz.

Gökhan ALTINER: Çöp çatanlığa başladığınız yönde iddialar var. Eğer böyle bir şey yapıyorsanız ve sonun da da yuva kurulmasına vesile oluyorsanız Allah katında büyük sevap işliyorsunuz demektir.

Ali YÖNEL: Bakan yurt dışında olunca karne dağıtma görevi size kaldı. Neyse bugünde dağıttıktan sonra bir müddet sizde her halde rahatlarsınız.

Hüseyin DOKTOROĞLU: Artık geçmiş olsun bile demek gelmiyor içimden. Bu kaçıncı basın oldu mağazaya?

Güven ARIKLI: Bugün günlerden Cuma. Tavla dersin var unutma!

Sümer AYGIN: Girne’ye internet olayını fena halde tutum. Vatandaşa artık yeni hizmetler sunmanın öncülüğü bir yerde.

Sezai SEZEN: Yeni arabanız hayırlı ve uğrulu olsun. Aman bir horoz kesinde nazardan korusun sizi.

Dr. Nazım BERATLI: İdeolojimi kaldı üstat. Tüm ideolojiler yerle bir oldu.

Özgün KUTALMIŞ: Sütçüler süt bulamaktan yakınırken kim milyon dolarlık yatırım yapar Allah aşkına süt tozuna.

GÜNÜN TWİTTİ
@raifozguren:
“insanlardaki önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur” Einstein

GÜNÜN SÖZÜ

“Başta temizlik ve kanalizasyon olmak üzere, halkın yaşamını doğrudan etkileyen belediye hizmetlerinin aksatılmadan sürdürülmesinin sağlanması; belediye hizmetlerinin aksatılmadan sürdürülebilmesi için gerekli iş ve finansman planlamasının yapılması; aşırı istihdam yükünün azaltılması için gerekli önlemlerin alınması ve bu yükün yeni yönetime devredilmemesi gerekiyor”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası

BİZİM TEMEL

Adam, aile doktoruna telefonda çıkışıyordu;
"- Doktor bey, karıma plaj tavsiye etmiştiniz. Hem sağlığı hem de çocuğunun olması açısından yararlı olacak demiştiniz. Bütün bir yazı plajda geçirdik, ikimiz de hiç yararını görmedik."
Doktor;
"-Bu şekilde göremezsiniz elbet !" dedi. "-Ben plaja birlikte gidin demedim ki. Karınızın plaja
yalnız gitmesini tavsiye ettim..."

GÜNÜN FOTOGRAFI


Mine GÜRSES