Bunun adına barış havası diyorlar;
Ne tesadüftür ki bazı gazeteler sanki de iş birliği yapmış gibi TMT’yi hedef almışlar…
TMT’nin Kıbrıslı Türkleri nasıl katlettikleri manşetlere yansıtılıyor!
İngiliz belgelerine dayanarak işlenen sözde cinayetler anlatılıyor, hem de büyük bir hararetle..
Kimse TMT’nin niçin kurulduğundan değil, TMT’yi bir öcü olarak göstermek için yarışıyor, EOKA’dan bahseden yok, katledilen Kıbrıslı Türkler’den ise kimse dem vurmuyor!
Barış havası böyle yaratılma çalışılıyorsa vay halimize!
KKTC’nin sözde milliyetçileri de sadece dinliyor sadece seyrediyor…
Susmanın onay vermek olduğunu bile bile!
Türkiye’nin garantörlük meselesi ona keza!
Anastasiadis’in Rum basınına verdiği “Kıbrıs’ta garantörlere artık gerek yok” açıklaması aslında “Türkiye’yi istemiyoruz” modunda söylenmiş biraz da nabız yoklamak için…
Burada bu konuda nabzın attığı filan da yok!
Cumhurbaşkanımız suskun, Başbakanımız suskun, Meclis suskun, sivil toplum suskun!
“Türkiye’ye gidinde ‘Türkiyesiz olmaz’ diyenler Anasdasiadis’e cevap bile veremiyorlar…
Ya adadaki barış havası bozulursa, değil mi!
Türkiye’siz bir barışın olmayacağını aslında çok iyi biliyorlar ama hava barış havası ya, ağzını açan neredeyse vatan haini ilan edilecek!
Adam, hem Akıncı’yı hem Kıbrıs Türk halkını ahmak yerine koydu sözde tek taraflı güven yaratıcı önlemler paketi içinde ‘işte mayınlar bu bölgede’ dedi…
Fiyasko çıktı!
Devlet erkanından Bir Allahın kulu çıkıp da ‘nasıl olur da 41 yıldır böyle bir insanlık suçu işlediniz’ diye sitem etmedi!
Çünkü adada barış rüzgarları esiyor ya, aman bu hava bozulmasın, aman Rumlar darılmasın, Kıbrıslı Türklerin can güvenliğinin ne önemi var canım?
Elbette mayın tarlaları onların sözde güven yaratıcı önlemlerinden bir tanesi…
Salla gitsin nasıl olsa Kıbrıslı Türkler bunu yutacaklardır, buradaki güvenlik güçleri sanki yıllardır ayakta uyuyordu, gerekli önlemleri alıp mayınları filan temizlemedi!
Toplu olarak bu kandırmacayı yuttuk ya, siz ona bakın!
Anastasiadis’den hesap sormak barış havasını bozar öyle değil mi ya…
Kbrıslı Türkler yıllarca kendi yöneticileri tarafından uyutuldu, doğru dürüst bir devlet olamadı, halkına eşit davranmadı, partizanlık ve popülizm insanları devletten soğuttu şimdi sırada barış havası var!
Bu şartlarda elbette yarın bir referandum yapılsa bu kez yüzde 65 değil yüzde 85 Kıbrıs Türk tarafından güçlü bir ‘evet’ çıkacaktır…
Rum kesimi bu oyunu çok iyi oynamakta, Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir anlaşma için nabızları yoklamaya başlamıştır…
Biz ise içilen kahve ve zivaniyaları, gezilen Arasta’yı görüp, asıl görmemiz gereken tehlikeyi görmemezlikten gelmek için adeta birbirimizle yarışıyoruz…
Hem de milli ve manevi değerlerimizi ayaklar altına alarak!
Aman barış havası bozulmasın, sakın ha!
 
 
 
Gülüelli: Biz de rahatsızız!
 
 
“Yazmış  olduğunuz  konu  evet  bizleri de  çok  rahatsız  ediyor,  haklısınız...  Birinci  olarak   ben  bu  işten  anlamam  demedim  hiçbir zaman,   her zaman da  sorunları  çözmek için  büyük  gayret  gösteriyorum  emin  olabilirsiniz.  Teknik  elemanlarla  görüş  alış verişi  yaparak  hizmet  vermeye özen  gösteriyorum.   Bizim  o  görevlerde  olma  nedenimiz 
 1.  Halkın  sağlığını  korumak
 2.  olarak da  vatandaşın  sorununu  çözmektir.  bunun  da  bilincindeyim ve  o yönde  gayret  gösteriyorum.. 
Gıda  mühendislerimiz  de  o  konuda  mevzuata  uymaya,  doğru  olanı  yapmaya  özen gösteriyorlar..   Verdikleri  cevapların  mutlaka  bir  izahı  vardır  ve  ilgili  kişilere  detaylı  bir şekilde  anlatıyorlar.   Örneğin yasal  mevzuatımıza  göre    Etiket  bilgileri  ile  içeriğin ayni olması  gerekir.  Vatandaş  kullanacağı  bir  ürünün  ne  içerdiğini  bilmek ister,  o  da  onun  en doğal  hakkıdır.    Bu  örnekler  çoğaltılabilir.  Arzu  ederseniz   uygu  bir  zamanınızda  daha  detaylı  da  konuşabiliriz.. 
Biz  toplum  olarak   sistemsizlikten  şikayet  ediyoruz  hep. Sistem  kuralım  evet,    ''Bir  sistem  gelsin  ama  sakın  bana  dokunmasın''   anlayışı  da  hakim  maalesef..
Çoğu  zaman  devlet  organlarını  eleştiriyoruz  kontrol yok,    sağlığımızı  düşünen  yok  diye.  Kontrol  etmeye  kalktığı  zaman  da  birileri,  acımasızca  eleştiriyoruz..
Sağlıklı  günler  diliyorum..”
 
Emine GÜLÜELLİ
Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Müdürü
 
 
 
“Çocuklarımızın eğitim hakkı ellerinden alınıyor!”
 
“Merhaba Levent Bey...
Şht Ertuğrul’da başta Eğitim Bakanı ve okul müdiresinin sonra da sendikanın yarattığı kaos neticesinde çocuklarımızın eğitim hakkı ellerinden alınıyor...
Bir veli olarak bu okulda kadronun ciddi anlamda yenilenmesinin şart olduğuna inanıyorum...Aksi halde eğitim beklenmesin...Bu süreçte tek haklı olan çocuklarımız...ancak basın bu konuya gerekli ilgiyi vermiyor ve gerekli baskıyı kurmuyor...
Neden diye sorabilir miyim?..”
 
(Burak ŞOFÖROĞLU)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Teberrüken ULUÇAY, siz e-kimliklerin bu hafta içinde dağıtılmaya başlayacağını hatta bu konuda Türkiye’den buraya bakan bile geleceğini söylüyorsunuz ama bazı daire çalışanları dağıtılacak e-kimliklerin ‘e’sinin olmadığını ve sadece karttan ibaret olduğunu iddia eden mesajlar gönderiyor. Acaba diyoruz giderayak bir şov mu yapacaksınız?
Sayın Hasan SERTOĞLU, Spor Bakanlığı Futbol Federasyonu’nun devlet katkısını ödemeyince bakanlığa önce bir protesto yazısı göndermişsiniz sonra da mahkemeye vermeye hazırlanıyormuşsunuz. Bu arada bütçede olan para nasıl olur da verilmez o da ayrı bir tartışma konusu değil mi? Gazanız mübarek olsun…
Sayın Orçun KAMALI, 14 Haziran’da oluşturulacak yeni kabinede sizin de adınız hem de güçlü bir şekilde anılmaya başlandı. Hoş Serdar bey ser verip sır vermiyor ama işte bir yerlerden haberler sızıyor işte…Hayırlısı olsun…
Sayın Asım VEHBİ, aktif siyaset için ciddi teklifler aldığınızı ve ciddi ciddi de düşünmeye başladığınızı duyduk. Siyaset bir kere kana bulaştı mı bir daha temizlenmiyor değil mi? Eğer hayırlı olacaksa niçin olmasın değil mi?
Sayın Ahmet Bülend GÖKSEL, eski LAÜ rektörü olarak bir takım rantların önüne geçtiğinizi söylediniz ama detay vermediniz. Hadi açıklayın artık yurt için alınacak 10 bina için kimler bina başına 5 bin sterlin cukkayı götürecekti? Açıklayın ki niçin görevden alındığınız tüm detayları ile ortaya çıksın…
Sayın Zorlu TÖRE, en sonunda beklenen olmuş ve DP’den ayrıldığınız için mahkeme kağıtları eve ulaşmış, epey strese girdiğiniz gözleniyormuş. Yani 500 bin TL de az para değil, siz de çok haklısınız. Bu arada avukatınızı çok iyi seçmelisiniz, bu işin şakası yok!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, genel başkan adayı olmak isteyen bazı vekillerin sizin ile bakanlık pazarlığı yaptığı söyleniyor. Eğer böyle bir pazarlık söz konusu ise onların hiç birinden ne partiye ne ülkeye hayır gelmez. Yüzsüzlük diz boyu desenize!
Sayın Halil TALAYKURT, Cumhurbaşkanlığı seçimleri artık geride kaldı ama siz hala Derviş beyin resmini profil resminizden değiştirmediniz. Pazara kadar değil mezara kadar sözü boyuna söylenmemiş değil mi?
Sayın Niyazi KIZILYÜREK, TMT’nin peşine düşmeniz hele de bu süreçte epey manidar olmadı mı? Biraz diyoruz EOKA’cıları bir ele alsanız da niçin kurulmuş neler yapmışlar herkes bilse. Ama o biraz zor değil mi?
Sayın Ersöz PAŞA, nihayet beklenen bebek gelmiş ve dede olma gururunu yaşamaya başlamışsınız. Derin bir dedenin torunu da ‘Derin’ olur değil mi? Tebrik eder genci de kutlarız. Allah analı babalı büyütsün…
Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, Sağlık Bakanı Gülle öyle bir açıklama yaptı ki reformların engellendiği konusunda büyük bir taş fırlattı. İsim vermedi ama yine de soralım taş bir yerinize isabet etti mi?
Sayın Ali ÇIRALI, Sanayi Odası’na yeniden seçilmenizden dolayı kutlarız. Ama hellimin sadece Kıbrıs’ta üretilmesi konusunda yaptığınız açıklamada biraz geç kalmadınız mı? Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti ve artık bunun da dönüşü yok gibi gözüküyor!
Sayın Ahmet KAPTAN, Özersay’ın liderliği konusunda yaptığınız açıklama kamuoyundan epey tepki aldı. Yani usta bir sendika başkanı olarak biraz da basının gazına geldiniz gibi görülüyor. Daha dikkatli olmakta yarar var!
Sayın Fırat ATASER, halk plajı konusunda bölge halkının desteği gün geçtikçe artıyor. Ancak yine de mahkeme kararını beklemekte yarar görüyoruz çünkü haklıyken haksız duruma düşmenizi istemezsiniz değil mi?
Sayın Halit BAĞMAN, partinizin Girne’deki tüzük kurultayı toplantısında yaptığınız konuşma hem ayakta alkışlandı hem de bütün hafta sonu boyunca dillerden düşmedi. Cesur çıkışınızda dolayı tebrik mesajlarınız var…
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, hem ikiz hem de ikisi de erkek büyük gurur değil mi? Sizi ve anneyi gönülden kutlar minik bebeklere sağlıklı ve mutlu bir ömür dileriz. Bu arada dedenin de mutluluktan havalara uçtuğu söyleniyor. Hakkıdır değil mi?

GÜNÜN FOTOĞRAFI: