Kıbrıs sorunu müzakerelerinin tekrar başlatılması için hazırlanmakta olan ortak metnin içeriği hakkında Cumhurbaşkanlığı’nın hükümet ortaklarına ve ana muhalefet partisine bilgi vermek üzere bir toplantı düzenleyip, bu toplantıya TDP’yi davet etmemesi büyük bir demokrasi ayıbıdır.

Aniden organize edildiği iddia olunan toplantıya Cumhurbaşkanlığı’nın TDP’yi çağırmayı ‘unutma’sı madalyonun bir yüzündeki, toplantıya katılan CTP-BG, DP-UG ve UBP Genel Başkanlarının TDP’nin eksikliğine o anda, orada tepki göstermemesi madalyonun diğer yüzündeki anti-demokratikliği resmediyor.

Son seçimlerde toplumdan % 7.43’lük destek almış bir partiyi ‘unutmak’ kadar onun eksikliğini hissetmemek de demokratlığı hazmedememiş bir ‘demokrasi’miz olduğunu kafamıza bir kez daha vuruyor.

Demokrasinin kara koyunluğuna soyunmuş olanlar bir yana, ayrımcılıktan, demokrasiden, hukuktan bahseden ak koyunların sürekli kapkara kuzular doğurmasını neye yormalı?

Demokrasi geleneğinin yılmaz savunucuları, herkese eşitlik, özgürlük ve adalet muştulayan CTP-BG bir kez daha kara koyun doğurmaktan hicap duymuyorsa, bunu faşizmin hangi türü altında sınıflandırmalı?

Birbirinin haklarına saygı göstermeyen, birbirini demokrasi temelinde sahiplenmeyen kara koyunu bol siyaset anlayışımızla bizden nasıl ak koyun çıkacak?

2014’e 16 gün kala, 1960’dan günümüze tam 53 yıldır hala demokrasinin abecesini öğrenememiş olabilir miyiz?

İşimize gelmeyince bilmezmiş gibi yapmamız daha olası…

Meclis’te temsil edilen bir siyasal partinin davet edilmediği bir toplantıyı terk ederek tepkisini göstermeyenler, partileri içindeki muhalefeti de mi aynı anti-demokratikle bastıracaklardır?

Demokrasinin abecesini bilmezden gelerek iktidarlarını paylaşmaya yanaşmayan CTP-BG Genel Başkanı’nı, DP-UG Genel Başkanı’nı ve UBP Genel Başkanı’nı iyi günler beklemeyecektir bu durumda…