Türkiye’nin üst düzey yetkilileri buradaki TC kökenli sivil toplum örgütlerine hep sitem ederler;
TC’liler niçin nüfusları oranında mecliste temsil edilmiyorlar diye!
Tabi bizim gariban örgütler de hep başlarını öne eğip, ‘bizi aday göstermiyorlar ki” diye şikayetlerini dile getirirler…
Mantık olarak baktığınızda doğrudur;
Eğer bu ülkenin yarı nüfusu TC kökenli ise mecliste niye bu oran yoktur?
Şimdi Türkiyeli yetkililer bunu dedi ya, bazı partiler TC kökenliler için kontenjan ayırmışlar, en azından göstermelik olsun diye harıl harıl aday arıyorlar…
Geniş çevresi ve kalabalık ailesi olacak, toplum içinde sivrilmiş olacak, olacak da olacak…

İşin özüne bakarsanız aslında değişen çok bir şey yok!
30 yıl önce Türkiye kökenliler seçimlerde neyse şimdi de o…
Sadece birer oy deposu!
Hiç birinin kazanmasının önemi filan yok, yeter ki partilere oy getirsinler!
Parti başkanlarını evlerinde kalabalık kitlelerle karşılasınlar, çay çorba içsinler ve oylarını yönlendirsinler…
Ama işte Türkiye kökenliler 30 yıl öncesinin insanları değil!
Bir çoğu artık, daha tahsilli, daha bilinçli ve daha siyaseti tanıyan, bilen…

Seçim sürecine girerken bu konuda sayısız telefon ve mesaj alıyoruz…
Her biri de ‘artık hiçbir partinin dış kapı mandalı olmak istemiyoruz’ diye feryat ediyor…
Aslında çok bir şansları yok ama, en azından duygularını burada yansıtmak bizim için önemli…
İşte buna güzel örnek teşkil eden bir okur mektubu aldık…
Bu konudaki şikayetlerden daha çok, sonrası için kötü mesajlar içeren bir mektup.
Paylaşmakta fayda görüyoruz;

“Levent bey merhaba,
Bu mektubum özel. Sadece bir arkadaş olarak sıkıntılarımı paylaşmak istiyorum.
Biliyorsun aday olmayacağımı uzun süre önce söylemiştim.
Dün bir parti başkanı ile de bu düşüncemi paylaştım. Zaten onun da çok istekli olmadığını gördüm.
Bir partinin bu dönem aday listelerini delegesini belirlemesi yönünde Kurultay kararı var.
Bu birleşme dolayısı ile "Acaba delegeye gitmeden bu işi nasıl hallederiz" yönünde fikir jimnastiği yapılıyor.
Levent bey,
Ben üzen ve sıkıntıya sokan konu şu;
Dün bir parti başkanına T.C kökenlilerden seçilebilecek bir kaç isim önerdim. Ciddiye almadığını gördüm.
Tahminim bu dönemde eften püften bir kaç T.C li aday gösterecek. Ama bunların hiç biri seçilemeyecek.
Bir başka partinin Mağusa ve İskele adaylarına baktım. Orada da T.C’li bir kaç adayın seçilemeyecek yerden ediyor aday gösterildiğini gördüm.
Siz bütün yazılarınızda bölücülüğe ve Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımına karşı olduğunuzu söylersiniz…
Ama bu toplumun en az %30'una takabül eden bir kesime siz seçim sisteminin de yardımı ile Mecliste temsiliyet hakkı tanımazsanız bu insanların da "Niye" deme hakkı doğar.
Bak Levent bey,
Bu dönem ne UBP'de ne DP de (CTP ve BDH’yı saymıyorum) T.C kökenli vekil çıkmazsa
seçimden sonra AK parti desteğinde Türkiyelilere bir Parti kurdurulacaktır.
Zaten Erdoğan bir kaç kez " Hani Meclisinizde kaç Türkiyeli var?" diye sormamış mı idi?
Yani Türkiye’de barajlarla Kürt kökenlilerin Mecliste Parti olarak temsiliyetleri engellendi de ne oldu? Bu durum bölücülüğü daha da azdırmadı mı?
Bu memlekette bölücülüğün filizlenmesine izin verilmesine engel olmalıyız diye düşünüyorum.
Yarın YDP tipi bir Parti kurulursa ve bu memlekette Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımı yeniden yaşanırsa hepimize yazık olur.
Saygılar…”



MESAJ KUTUSU

Sayın Erol UÇANER,
UBP Güzelyurt milletvekili adaylığı için adınız konuşulmaya başlandı. Kayınpederiniz Başbakan olabilir ama o iş başka bu iş başka…Aday da olursanız artık ondan sonrasını Ahmet Çaluda düşünsün…

Sayın Ahmet BENLİ,
200 kilo kaçak etin yakalanması iyi güzel de kaçak eti getirenlerin kim olduğunun açıklanmaması kamuoyunda tepki ile karşılandı. Bu kişilerin isimlerinin açıklanmaması onları ödüllendirmek gibi bir şey oluyor…

Sayın Mehmet KUMSER,
Kanal T’de beğeni ile izlenen programınız yine bir başka medya patronunun baskısı nedeniyle yayından kaldırılmış. Büyük geçmiş olsun, bu memlekette bu meslek ancak bu kadar olur…

Sayın Ali Özmen SAFA,
bu balık çiftliği işi başınızı epey ağrıtacak gibi görülüyor. Dere geçerken at değiştirdiğiniz için mi acaba bütün bunlar başınıza geldi… Allah kolaylık ve sabırlar versin…

Sayın Ersin TATAR, noterlik konusunda yakın bir dostunuzu öyle bir kırmışsınız ki gönlünü nasıl alacaksınız artık siz düşünün. Yüzlercesine dağıttınız ya onu nasıl oldu da unuttunuz?

Sayın Hasan SERTOĞLU, herkes sizin milletvekili adayı olacağınızı düşünüp ince hesap yapmaya devam etsin, sizin aday olmayacağınızı duyunca hepsi bayram yapacak değil mi?

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, Cumartesi günü Başbakan İrsen Küçük ile yaptığınız baş başa görüşme partililer arasında merak konusu olmuş…Milletvekili adayı olursanız çoğunun keyif kaçacak değil mi?

Sayın Ayşe DÖNMEZER
, yoksa siz hala her hangi bir partiden adaylık teklifi almadınız mı? Eğer öyleyse üzülürüz…Umarız çok geç olmadan sizin gibi birikimli insanları vitrine koyacak bir parti bulunur…

Sayın Türkay TOKEL, DP Güzelyurt ilçe binasında hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar coşkulu karşılanmışsınız…DP çatısı altına gireceğiniz aklınızdan hiç geçmiş miydi? Siyaset nelere kadir değil mi?

Sayın Kemal Deniz DANA,
Lefkoşa muhtarlarının desteğini arkanıza alarak İrsen beyin adaylık teklifini kabul ettiğinizi öğrendik, Yolunuz açık olsun, değişim isteyenler için örnek bir adaysınız…

Sayın Mehmet ZAFER,
UBP Güzelyurt milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun…Lefke bölgesinde tamamsınız da Güzelyurt bölgesinde işiniz epey zor görülüyor…Ekipleri sağlam tutmakta yarar var…

Sayın Bertan ZAROĞLU
, UBP ve DP’den adaylık teklifi aldığınızı öğrendik…Dolduruşa gelmemekte yarar var, siyasiler sizi kullanıp sonra bir kenara atmasınlar. Bir dönem daha bekleyip biraz pişmek en iyisi…

Sayın Cem DANA, İstanbul’un en karışık günlerinde İstiklal Caddesinde görülmüşsünüz…Sizdeki de ne cesaretmiş böyle? Umarız biber gazı yemeden adaya geri dönersiniz…

Sayın Güner GÖKTUĞ, UBP Lefkoşa milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun…Bir kez daha denemek kimseye bir zarar getirmez…Gazanız mübarek olsun…

Sayın Mehmet ÇELEBİOĞLU, listede Kemal Dürüst’ün üstende yer almanız bölgenin en çok konuşulan konusu oldu… Siz yine de Kemal beyi yabana atmayın, kendisi bu işlerin kurdudur ekibi de işe koyuldu bile…

Sayın Orsel MEŞE, Serdar Denktaş’dan adaylık konusunda veto yiyenler listesinde siz de yer alıyormuşsunuz. Vardır bunda bir hikmet, acaba sizi belediye başkanlığına hazırlıyor olmasın sakın?

Sayın Hakan ORAN, DP Güzelyurt Milletvekili adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun…Bölgenin önemli sivil toplum örgütünün bayında olmanız sizin için büyük avantaj…Kulisler size de şans tanıyor…

Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ,
seçim öncesi sessiz sedasız eve çekildiğiniz ve bütün görevlerinizi Özkan Mavioğlu’na devrettiğinizi öğrendik. Oysa biz sizi aday olacak sanıyorduk, hayırdır kime kırıldınız acaba?

Sayın Sami ÖZUSLU
, Türkiye’de yaşanan olayları detayıyla kamuoyuna aktararak bu konuda büyük fark yarattınız. Tebrik ederiz, diğer kanallar hala birilerini kırmamak için başlarını deve kuşu gibi kuma gömdüler…




Günün Fıkrası

Kurbağa

Adamın biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir
- Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim"
Adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir
- Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım.
Adam kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar.
Kurbağa yalvarmaya başlar
- Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım
Adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar
Sonunda kurbağa dayanamaz
- Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?
Sonunda adam konuşur
- Bak, ben bir mühendisim. Kızlarla uğraşacak vaktim yok, fakat konuşan bir kurbağa çok ilginç geliyor.