Seçim öncesinde CTP içinde yenilerden üç tane favorim vardı;
Tufan Erhurman, Doğuş Derya ve Birikim Özgür…
Üçünün birden seçilmesine çok sevindim.
Sadece ülkelerine değil, partilerine de faydalı olacağını düşündüm hep.
Zira değişmesi gereken bir partiydi CTP de…
Tufan’ın hukuk konusundaki uzmanlığı, Doğuş’un suya sabuna dokunulmayanları dile getirme cesareti, Birikim’in sadece Özker hocanın oğlu değil de kendi kişiliği ile olaylara popülist bakmaması hem ülkeye hem de partilerine büyük katkı sağlayacak diye geçirmişimdir içimden…
Öyle olmaya da çalışıyorlar zaten!

Malum yazının konusu, Birikim Özgür’ün elektrik zamım konusundaki, aslında çok da cesur sayılabilecek açıklamaları…
Sonuçta ortada halkı kötü etkileyecek bir elektrik zamı var ama geneline baktığınızda bir kurtarma projesi bu…
Daha doğrusu, Özgür’e göre…
Birikim Özgür, alkışladı bu projeyi, hem de ayakta…
Saygı duyarız!
Ama sözümüzü de dudaktan esirgemeyiz!
Eğer bu proje, UBP döneminde gündeme gelseydi, o zaman da alkışlar mıydı acaba Birikim kardeşimiz!
Ayrıca, bir siyasetçinin mensubu olduğu partinin bir projesini ayakta alkışlama gibi bir lüksünün de olmadığı bilinciyle!

Biz yine de Birikim kardeşimizi anlamaya çalışıyoruz;
Sonuçta bir siyasetçi olduğu, partisine karşı sorumlulukları olduğu için!
Ama kamuoyunun tepkisi ortada, kızgınlığı ortadayken bizim önceliğimiz, siyasetçileri değil halkın kendisini savunmaktır…
Zira bir gelenektir, siyasiler yolcu ama halk hancıdır!
Sonra;
Birikim Özgür’ün devletteki atamaları yani müşavirler ordusunun her geçen gün arttığını da alkışlayıp alkışlamadığını doğrusu çok merak ediyoruz…
Ya da bu konuda partisine bir önerisi olmuş mudur?
Devletin paraları saçılırken itirazı!

Biz Birikim Özgür ve onun gibi diğer yeni siyasetçilerden çok şeyler bekliyoruz…
Çünkü eskilerden çok çektik!
Yalandan, dolandan ve partizanlıktan bezdik!
Yeniler umudumuz oldu…
İcraat olarak halka büyük külfet getirecek olan, özelikle de küçük esnafın idam fermanı olan projelere alkış tutmaları sadece hayal kırıklığı yaratır…
Hele de devletin elektrik borçlarının faizlerinin halkın sırtına yüklenmeye çalışılması, insafsızlıktır, adaletsizliktir, halktan kopukluktur…
Bilmem derdimi yeterince anlatabildim mi?
Ya da onlar anlamak isterler miydi?



“Zamma gerek yoktu!”

“Elektrikte zam yapmaya gerek yok. Elektrik Kurumu geri ödemek kaydıyla vatandaştan borçlansın. Aylık faturalara 10/20 TL borç olarak yazsın yeniden yapılanma sonrasında sonra faiziyle elektrik olarak ödesin. Vatandaş/tüketici kurumuna sahip çıkıp denetleyebilsin
Tahsilat özelleştirilmesin yerel yönetimlere devredilsin. Suda olduğu gibi. Yerelin kaynakları artsın, demokratik kontrol altında kalsın, denetlenebilir hesap verebilir bir yerel yönetim sistemine kavuşalım
Bunlara imkan tanıyacak yerel yönetimler yasası ve seçim yasası yapılsın
Devlet hemen elektrik kurumuna olan borcunu ödesin
Borcu olan tüm özel kurumlardan borçları tahsil edilsin/elektrikleri kesilsin
Giderlerin neden gelirleri karşılayamadığını anlayabilmemiz için Elektrik kurumu giderlerini kalem kalem açıklasın..”

(Kudret AKAY)


Rahat uyu Halil abi!


Resmen basında hazan mevsimi yaşanıyor…
Önce Bilbay abi ardından Özer abi ve şimdi de Halil Kaymaklılı…
Hepsi ile de tanışma yerim 1980 yıllarının başında Halkın Sesi olmuştur…
Kaymaklılı’nın sadece benim değim bir çok gazetecinin meslek hayatında önemli yeri vardır.
Bilgisayar, internet ve dijital fotoğraf makinelerinin olmadığı yıllardı.
Karanlık odada siyah-beyaz fotoğraf yıkamayı sonra da karta basmayı hepimiz ondan öğrendik…
Daha da önemlisi insanlığı, yardımseverliği ve ekip ruhunu…
Evet, günde üç-beş paket Harman sigarası içer, alkol almaya öğlenden başlar ama bunun kimseye bir zararı olmazdı, kendinden başka…
Allah rahmet eylesin.
Rahat uyu Halil abi…

GÜNÜN FOTOGRAFI


MESAJ KUTUSU

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, güneyde ekonomik kriz nedeniyle milletvekillerinin maaşlarından kesinti yapılması kararı alındı. Siz de kamuoyuna iyi örnek olmak için böyle bir girişimde bulunmak ister miydiniz acaba?

Sayın Birikim ÖZGÜR, halktan kopmaya devam ettiğiniz sürece kulağınız çok daha çınlamaya devam edecek…Bu sıralar sokakta halkın nabzını daha fazla tutmaya çalışmakta yarar görüyoruz.

Sayın Önder SENNAROĞLU,
acırız da size acırız. Halkın büyük öfkesine neden olan elektrik zammını açıklamak size nasip oldu ya…Zammı açıkladıktan sonra istifa ettiğinizi de söyleseydiniz işte o zaman gerçek bir halk kahramanı olurdunuz…

Sayın Teberrüken ULUÇAY,
Güvercinlik’ten Musa Evleksiz adlı vatandaş aradı. Tarım arazisi elinden alınmış ve devlete yılardır kira ödemeyen hem de bir memur arkadaşa verilmiş. İlgilenirseniz işte telefon numarası; 0 533 862 8070.

Sayın Ersan SANER, partinizin Mağusa’da yaptırdığı yerel seçim anketinde birinci sıradan çıktığınız söyleniyor. İsteseniz de istemeseniz de aday olacak gibi görülüyorsunuz. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Aziz GÜRPINAR, kimsesiz çocukların 16 yaşından sonra kapı önüne konulduğunu ve onlara sahip çıkacak hiçbir projenin olmadığını biliyor muydunuz? Konuya hassasiyet göstermeniz gerektiği yönünde mesajlar alıyoruz.

Sayın Süha TÜRKÖZ
, kamudaki atamaları komünizm hastalığına bağlamışsınız. İyi güzel de o zaman bu ülkede komünist olmayan tek bir parti bile yok desenize!

Sayın Asım AKANSOY, son günlerde adaylıktan çekileceğiniz yönünde söylentiler yoğunlaşmaya başladı. Kamuoyuna bu konuda bir açıklama yapmak yerinde olur diye düşünüyoruz…

Sayın Kemal Deniz DANA,
siz müşavir olmamak için epey çaba sarf ediyorsunuz ama bize gelen haberlere göre atanmanız iki sene olmadığı için zaten böyle bir şey mümkün değilmiş. Hatırlatalım dedik…

Sayın Abdi ÇETİNKAYALI,
mesajınızı aldım teşekkür ederim. Ancak siyaset o kadar yozlaştı ki bir takım dalgalanmalar vatandaşı çileden çıkarıyor. Biraz daha dik durmakta yarar görüyoruz…

Sayın Nüshet İLKTUĞ,
Mağusa belediye Başkan adaylığı için UBP içinde nabız yokladığınızı duyduk. Bu kez epey ağır toplar yarışacak bilginiz olsun…

Sayın Başaran DÜZGÜN,
televizyon binası için ART’nin binasını satın aldığınızı öğrendik. Ortak güçlü olunca riske girmekte yarar var değil mi? Hayırlı olsun, Allah utandırmasın…

Sayın Polat ALPER, Kıbrıs Postası Gazetesi’nin yayın hayatına başlamasına artık sayılı saatler kalmış ve heyecan doruktaymış. 15 kasım tarihi de epey anlamlı bir tarih oldu. Bol tirajlar dileriz…

Sayın Cenk MUTLUYAKALI, hükümete yakın bir gazetenin elektrik zammı konusunda attığı manşet takdirle karşılandı. Umarız bu konuda başınızı ağrıtmazlar. Gazetecilikten vaz geçmediğiniz için tebrik ederiz…

Sayın Cihan ERDOĞAN
, Moskova’da bir fuara katılmak için yolculuğa hazırlandığınızı duyduk. İyi de niçin bu kadar heyecan yaptınız onu anlayamadık. Moskova’nın özellikle de gece hayatı tehlikelidir aman dikkat…

Sayın Metin GÖKALP, yerel seçimler için şu anda beklemede olup etrafı kolaçan ettiğiniz söyleniyor. Ömer Tatlı ile uzlaşabilirseniz pek ala bu iş olur. Aksi halde Sezai başkanı biraz zor devirirsiniz. Bir önceki seçimleri unutmamak lazım…





Günün Fıkrası

Marangoz



Meclis Genel Kurulu Salonu’nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş, fiyat istemiş. Birinci marangoz:
- 500 milyon liraya olur bu iş, demiş...
200 milyon malzeme, 200 milyon işçilik,
100 milyon da kar.
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
- Siz aynı işi kaça yaparsınız?
- 2,5 milyar lira...
- Nasıl olur bu kadar fiyat fark?
- 1 milyar bana, 1 milyar size, demiş ikinci marangoz, 500 milyonu da bu
arkadaşa veririz kapıyı yapar...