Beklenti büyük değil.
İstenilen sadece soba.
Yanlış duymadınız,
Sadece soba.
Çünkü sobaları artık çalışmıyor o insanların.
Sel almış götürmüş.
Allah’tan geldi sel,
Onlarda diyor zaten ; “Allah’tan gelen her şey kabulümüz.”
Ama kullara da mesaj var,
Özellikle devletin başındaki kullara.
Devlet Babaya yani..
Mesarya sular altında kalmış,
Devletin başı ilk gün gitmiş,
Şimdi ise bu insanlara bakan eden yok.
Ulukışla sakinleri sadece ağlıyor.
Teyzenin birine derdini soruyoruz,
Ağlıyor…
Bir diğerine soruyoruz,
O da ağlıyor..
Derman olalım diyoruz, elimizden sadece yazmak, duyurmak geliyor, yazıyoruz.
Birileri kırmızı şarapları tiki toko yaparken,
O insanlar yaşam mücadelesi veriyordu.
Kimileri şömine başında kestane pişirirken,
Onlar selde kaybolan sobalarını arıyorlardı.
Amacım işi dramatize etmek değil ama,
O bölgede yaşanan dramı da devletin görmesi şart.
Kriz masasının oluşturulmadığı,
Daha doğrusu adına kriz masası konulan organın kriz bölgesine bir daha uğramadığı,
İnsanların çamurun içinde yaşadığı,
Hayvanlarının telef olduğu,
Araçlarına suların dolduğu,
Yaşamak için çırpınan,
Karınlarını doyurmak için uğraşan bölge sakinlerinin devletten sadece tek bir istekleri var.
Onlar koltukları, halıları, yatakları geçtiler.
Mesarya donuyor Devlet Baba..
5 gün önce yağan dolu hala karada,
Onlar donuyor,
Onlara sadece SOBA ver Devlet Baba..
Etrafında şarap içmek için istemiyorlar,
Isınmak için,
Donmamak, ölmemek için istiyorlar.
Onlara SOBA ver Devlet Baba…