Yine Dereboyu’ndan yürüyerek işe gidiyorum,
Kaldırıma park eden araçlara bildiğim tüm güzel küfürleri ederek,
Yaya geçidine yaklaştığımda gördüğüm manzara “dank” ettirdi bana,
Hatalıymışım küfür etmekte.
Yaya geçidinden geçmeye çalışan adamın biri, kendini sallamayan sürücü tarafından hem eziliyordu, hem küfür yağmuruna tutuldu, hem de sabah sabah parmağı aldı.
O an dedim ki sürücü haklı.
Yayalar hatalı.
O sebeple bu yazım yayalara,sonra da sürücülere kuralları hatırlatma amaçlı.
ÇİFT SARI ÇİZGİ:
“Allahını seversen, gel arabanı buraya parket kardeşim” anlamına gelmektedir. “Park yeri aramak için neden canını yiyorsun, gellll burayaaaaa” anlamı da taşır.
KALDIRIM:
Kaldırımlar, insanların rahatlıkla yürümesi için diye bir tanımlama yapılmış.. Ne kadar cahilce.. Bilmiyorsanız öğrenin, kaldırımlar, araçların park etmesi içindir. Kaldırımda yürümek gibi terbiyesizlik yapıyorsunuz, güzelim arabalar sizin yüzünüzden yer bulamıyor. Ne diyeyim artık size ben.. örnek: Dereboyu.. Envayi çeşit araba kaldırımın üzerinde yerini korurken, kendini bilmez yayalar arabaların arasında yürümeye çalışıyorlar, bizzat şahidim..
YAYA GEÇİDİ:
Beyaz çizgileri gören araçların hızlarını arttırması içindir. Yaya geçidine gelip geçmeye çalışan bilgisiz yayalar, geçiş haklarının kendilerinde olduğunu zannederek adım atmaya çalışsalar da, baaaaazı bilgili ve ahlaklı sürücüler onları ezmeye çalışarak, geçiş hakkının arabada olduğunu uygulamalı olarak göstermektedir. Zavallı yayalar, bi halt bilmiyorsanız öğrenin, yaya geçidi işareti gördüğünüz yollarda yol boşsa karşıya geçiniz...
ENGELLİ PARK YERİ:
Anlamadığım bir başka husus ise, fiziksel engelli sürücülerin, araçlarını illa bu levhayı gördüğü yere park etme çabaları.. Bu tabelanın anlamı: "5dk işim var, hemen gidip geleceğim" diyen çok değerli kuş beyinli dostlarımız için.. siz, araçlarınızı, gitmeyi planladığınız yere en uzak noktaya park edeceksiniz. Bunu da öğretecek değiliz ya !
PARK YERİ:
Buraya park edilmez, yasak olduğu gibi ayıptır. Enayi misin sen park’a girip 5-6 Lira para ödeyesin? Sakın denemeyin, görenleri de uyarın..
SABİT HIZ KAMERASI:
Bu levhayı gördüğünüzde hiç bir şey için geç değil. İlk gördüğünüz levhadan kameraya kadar 2 levha daha var. Son levhaya geldiğinizde hızınızı düşürün, kameranın yanından usulce geçin, tam geçtiğiniz vakit, Allah ne verdiyse kökleyin. Arabanızın bağıran sesini duymazsam darılırım bak.
TRAFİK IŞIKLARI:
KIRMIZI: Etrafta araç yoksa, bas gaza da korkma.
SARI: Hiçbir anlamı yok.
YEŞİL: Ne anlama geldiğini ben hala bilmiyorum.
EMNİYET KEMERİ:
Gereksiz bir aparat.. ne takıyorsun ki kardeşim? Sen takarsan, o takarsa, kazalarda kimse ölmezse, nüfusta denge nasıl sağlanacak? Onun için takmayın, hatta takana mani olun.
KASK:
O da ne? Sakın haaaaa… Saçma sapan iş çıkarmayın başımıza. Durduk yere para harcatacaksınız insanlara. Baharda gelsin zaten, püfür püfür gitmek varken, sakın böyle bir delilik yapmayın…
BEBEK KOLTUĞU:
Yav arkadaş kısıtlamayın şu bebelerin özgürlüklerini… Batı özentisi misiniz nesiniz? Bırakın çocuk özgürce hareket etsin arabanın içinde..
ALKOLLÜ ARAÇ:
Ooooooooooo süper, araba yolu biliyor zaten, senin kullanmana gerek yok.. gör şişenin dibini, aç müziği sonuna kadar, ver coşkuyu.. Sabah- Öğle- Akşam, en az bir duble içmeden trafiğe çıkmak yok…
Bugünlük bu kadar kurs yeter, devamı başka zamana..
Trafik kurallarına uymayalım, uyanları uyaralım, olmadı ağzını burnunu dağıtalım..