Geçmiş dönemlerde de yaşandı…
Bu yıl yaşanmasa zaten şaşardık!
Öğrencilerin geleceğini yakından ilgilendiren kolej sınavları sonrasında yine torpil düzeni devre girdi ve çeşitli tezgahlarla bazı ayrıcalıklı ailelerin çocuklarına kıyak yapıldı…
Adamlar gerçekten uyanık!
Bilindiği üzere kolejlere giriş sınavlarında kazanan öğrencilerin aldıkları puanlar bölgelere göre değişiyor…
İskele’de giriş için puanlar düşük ve yeni moda ise İskele’de kolej sınavını kazanıp çocuğunu Mağusa TMK’ya yazdırmak!
Bunun için biraz siyasi arkanız varsa çok zorlanmıyorsunuz…
İkiz çocuklarını Mağusa TMK’ya yazdıran bu uyanık arkadaş da siyasi gücünü kullanmış ve aslında başkalarının hakkından çalmış!
Olay İskele’de yaşandığı için daha ayrı bir önem taşıyor…
Ne yazık ki bu bölgemiz her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da devletin kaynaklarından yeteri kadar yararlanamıyor!
Hatta aksine böyle tezgahlarla itibarsızlaştırılıyor bile…
Ve haklı olarak;
İskele insanının isyanı geliyor!
İşte Nedim İsmetoğlu’nun haklı eleştirisi…
“Sorun şudur bu öğrenciler İskelede kolej sınavına girdi ve 8 inci sınıfın sonuna kadar Bekirpaşa lisesi kolej sınıfında öğrenim görmek zorundadır.
Fakat ilgili merci bu öğrencilerin bu eğitim yılında MAĞUSA TÜRK MAARİF KOLEJİNDE ÖĞRENİM görmelerine fırsat ve imkan vermiştir.
Bu durum İskeleye hem saygısızlık hem de haksızlıktır. Bizim öğrencilerimizin hakkını yemektir.
Neden mi?
Çünkü her yıl tek sınıf kolej öğrencisi alan BEKİRPAŞA LİSESİ KOLEJ BÖLÜMÜ lisede sadece ÖSS SINIFI AÇABİLİYOR.
Bu yıl öğrenci yetersizliğinden dolayı o da açılmadı. Bu yıl 8 inci sınıf öğrencilerinden bazılarının MAĞUSA TÜRK MAARİF KOLEJİNE GİTMESİ seneye 9 uncu sınıf ÖSS bölümünün bile açamamamıza neden olabilir.
Bu da tüm kolej öğrencilerimizi Mağusa Türk Maarif kolejine göndermek demektir.
Zaten 9 uncu sınıf GC SINIFI hiç açılmadı.Yapılmak istenen bence şudur:
İSKELE KOLEJ BÖLÜMÜNÜ ORTAOKUL DENKLİĞİNDE TUTMAK aradan torpillileri ayırıp Mağusa’ya göndermek liseye geldiklerinde de tamamen MAĞUSAYA TESLİM ETMEKTİR.HER ZAMAN HER KONUDA DA BÖYLE OLMUŞTUR.
ÇÖZÜM İSKELEYE YENİ KOLEJ OKULU YAPMAKTAN GEÇER O ZAMAN DAHA FAZLA ÖĞRENCİ ALINIR. LİSEDE DE TÜM BÖLÜMLER AÇILARAK MAĞUSAYA OLAN BAĞIMLILIĞIMIZ DA ORTADAN KALKAR.
NE YAZIK Kİ YENİ KOLEJ OKULU İÇİN NE GAYRET NE İSTEK NE DE ÇABALAYAN BİR İSKELE VAR.
İSKELE TÜRK MAARİF KOLEJİ OLMADIKÇA KİMLİĞİNİ KAZANMADIKÇA KAYBETMEYE MAHKUMUZ SAYGILAR…”
 
 

İhalesiz olmamalıydı!
 
18 Mercedes makam aracı konusunda eleştiriler devam ederken Serdar Denktaş okkalı bir açıklama yaparak bilinmeyenleri söyledi…
Makam araçları için ödenen tamir paraları 2.7 milyon TL!
18 makam aracının devlete maliyeti 2 Milyon TL…
Ben de dahil makam araçlarını kabul etmeyenleri yere göğe sığdıramıyoruz ama sanırım bazıları biraz da abartmaya başladı!
Tabi ki siyasi nedenlerden dolayı…
Hele de CTP’nin tepkileri!
Denktaş, bu paranın CTP döneminde Birikim Özgür tarafından ayrıldığını da açıkladı…
Sevgili Birikim bu konuda bir açıklama yaparsa iyi olacak!
Bu arada burada en büyük kusur bize göre araçların ihaleye çıkılmadan alınması!
Maalesef ki Bakanlar Kurulu kendine verilen 3/2 yetkisini büyük paralar söz konusu olunca kullanmamalı…
İhalesiz her şey bize göre şaibelidir ve bunun geçmişte çok örnekleri yaşanmıştır!
 
 
48 bin kayıtsız olunca!
 
Bakan Dürüst geçenlerde açıklamıştı…
Ülke genelinde bulunan 177 bin araçtan 48 bini kayıtsızmış!
Çok büyük bir rakam bu…
Ve buna ehliyet, sigorta gibi mükellefiyetler dahil değil!
Bu da demektir ki her araçtan iki tanesinde eksik evrak var…
Olayın ödeyen insanlara haksızlık olduğu çok ayrı bir tartışma konusudur!
Ama bize göre daha önemlisi vatandaşın niçin ödeme sıkıntısı çektiğinin araştırılması olmalıdır…
Eğer bir sürücü ‘ehliyeti ödeyecek param yok, zaten bu parayı devlete ödemek kazıklanmaktan başka bir şey değil’ diyorsa bunun muhakkak bilimsel bir araştırması olmalıdır diye düşünüyoruz!
 
 
Gardiyan üniformaları mercek altında!
 
Merkezi Cezaevi’ndeki gardiyanların yeni ihale edilen üniformalarının hatalı yapımı konusunu önceki gün gündeme getirmiştik.
Çünkü 200 kadar gardiyan elbisesi de arızalı yapılmıştı ve gardiyanların alay konusu haline gelmişti!
Dün İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Gürkan Kara arayıp konuyu araştırdıklarını ve ilgili işletmeden hesap sorduklarını söyledi.
Bize de teşekkür etmek düşüyor!
 
 
10 ton ilaç imha edilmeyi bekliyor!
 
Ülkede yıllardan beridir plansız ve programsız yapılan işlere en güzel örneklerden bir tanesi daha…
10 tona yakın kullanım tarihi geçmiş ilaç imha edilmeyi bekliyor!
Devletin parası sokağa dökülecek yani…
Çünkü hiçbir şeyde olmadığı gibi ilaç konusunda da sistem yok ve sistemsizlik sistem haline gelmiş!
Oysa Türkiye ve diğer ülkelerde devletin hastalara dağıttığı ilaç konusu artık tamamen on line işlemlerle yapılıyor ve tek bir hapın bile hesabı soruluyor…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele’de kolej nakli konusunda ortalığı karıştıran vatandaşın yine sizin belediyede çalışan o meşhur kişinin olduğunu öğrendik. Torpil için sizi kullanmamıştır umarız!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, DP’nin mahkemeye verdiği 4 vekilin mahkeme kararının geri çekilmesi için ortağınız ile temasta olduğunuzu ve bunu son Parti Meclisi toplantısında da dile getirdiğinizi öğrendik. Bakalım Serdar beyi razı edebilecek misiniz!
Sayın Tufan ERHÜRMAN, öncelikle partiniz olmak üzere bütün toplumun özlemle beklediği bir genel başkan olduğunuzu biliyor muydunuz! Ama bir tek hatanız var o da siyaseti sloganlarla götürmeye çalışmanız. Taktiği değiştirin deriz zira işe yaramadı!
Sayın Özdemir BEROVA, el altından ve torpilli vatandaşın çocuklarına kolej kıyağı özellikle İskele bölge halkını epey gerdi! Bir araştırın bakalım bütün bunların arkasında kim var ve hangi cesaretle yanlış icraatları yapıyor!
Sayın Yalçın ŞAH, Güzelyurt bölgesinde engelli öğrencilerimizin taşımacılığında keyfi kararlar üretmeniz diğer taşımacıları çileden çıkarıyor haberiniz olsun Bu konuda katip altındasınız ve umarız hatadan erken dönersiniz!
Sayın Mustafa YALINKAYA, belediyelerin durumu gerçekten de sizin de ifade ettiğiniz gibi içler acısı ama sanırız sadece hükümetin taşın altına elini koymasıyla çözülecek gibi değil! Çalışanlar olarak da en azından siz de parmağınızı taşın altına koymanı gerekebilir!
Sayın Sami OSMANLI, UBP’nin son parti meclisi toplantısında bürokratlardın şikayet edilirken sizin de son zamanlarda telefonlara bakmadığınız ya da geri dönüş yapmadığınız gözleniyormuş. Sakın halktan uzaklaşmayın olur mu!
Sayın Kutlu EVREN, İçişleri Bakanlığı olarak demode olmuş antika yasaları geçirmek için büyük bir yoğunluk içinde olduğunuzu duyduk. Ekip de tecrübeli olunca icraat daha kolay oluyor değil mi!
Sayın Mehmet ADAHAN, yıllardan beridir büyük mücadeleler verdikten sonra Vadili’ye Ziraat Yüksek Okulu’nun yapılacak olması geç olsa yerinde ve güzel bir karardı! Bu konuda Necdet hocanın kıymetini bilirsiniz artık değil mi!
Sayın Fikri TOROS, önceki gün akşamüzeri Girne’ye giderken bir sürücü dikkatle sizi izlemiş ve hız sınırını bir kilometre bile aşmadığınızı gözlemlemiş! Halkın gözü önünde olunca vatandaş nelere dikkat ediyor değil mi!
Sayın Onur EVRENSEL, kulağıma dün bir şeyler fısıldandı maaşı alınca en uğrak yerinin neresi olduğunu söyledi. Sakın merak etme tamamen aramızda bir sır olarak sonsuza kadar kalacak! Helal hoş olsun deriz ancak…
Sayın Fatma AZGIN, bu sıralar CTP’li arkadaşlara bir şeyler oldu ve siz de modaya uyarak çözüm umudu taşımadığınızı söylemeye ve yazmaya başladınız! Umarız artık bir mucize gerçekleşir ve sizin gibi düşünenler yanılır…
Sayın Serhan KOMBOS, bakanlara alınan Mercedesler konusunda  tartışmalar hız kesmezken aslında bu işten zarara uğradığınızı söylüyormuşsunuz! Pazarlığı Serdar beyle yapmışsanız aslında o çok da iyi bir ticaret adamı değildir ya nolduysa artık biz de şaşırdık!
Sayın Salih YÜCESOYLU, dünkü çok mühim bir kahvaltıda misafirlerden birisine özel olarak fındıklı tahin pekmez sununca diğerleri epey kıskandı diye duyduk! Olacak elbet böyle şeyler değil mi! Kıskananlar çatlasın hem de orta yerlerinden…
Sayın Necdet OSAM, Vadili’ye Ziraat Yüksek Okulu açılması bize göre son yıllarda alınan en iyi kararlardan bir tanesidir! Bunu diğer yerleşim birimlerine yayabilirseniz ülke tarımı daha çağdaş normlara pek ala ulaşabilir değil mi!
Sayın Ahmet KAŞİF, sizin bakanlığınız döneminde Mağusa Devlet Hastanesi’ne istihdam ettiğiniz bir vatandaşın başına gelenleri duydunuz mu! Adamlar memur oluyor ama bir türlü doymuyor ne yazık ki!