Hayal aleminde yaşayan bir toplum olup çıktık…
Kıbrıs görüşmelerinde daha ortada elle tutulur bir şey yokken toplum tam ortasından ikiye bölündü!
Hele de bazıları öyle bir ileri gitti ki…
“Çözüm olsun da nasıl olursa olsun” demeye başladılar!
Sonra güvercin operasyonu…
Toplumun yarısı iki bu kez iki taraftan da ‘evet’ çıkacağına inandırdı kendisini!
Sonuç ortada…
Kocaman bir hayal kırıklığı!
Akıncı dönecek ve ortalık daha da şenlenecek…
Baksanıza istifa etmesini isteyenler bile var!
İki liderde istifa etsinmiş…
İstifa ederlerse ne olacak!
Daha önce yaşamadık mı bu tür hayal kırıklıklarını…
Tamam Mont Pelerin’de bir uzlaşma olmayabilir!
Zaten niçin oraya gittiler hala anlamadım ki ben…
Kıbrıs’ın suyu mu çıkmıştı!
Kıbrıslı bir çözüm diyorlar ama çözümü İsviçre’de arıyorlar…
Müzakereler burada devam etmelidir!
İpler tamamen kopuncaya kadar…
Son bir haftadır sosyal medyada güvercinler uçuşurken şimdi hava tam tersine döndü…
İsviçre’deki görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması yüzünden zil takıp oynayanlar var!
Bunlar korkarım çözüm olmayacak diye kına da yakarlar…
İsteyen yaksın ama bunu yaparken bundan sonra ne olacağını da düşünerek!
Akıncı da zaten sanki içine doğmuş gibi açıklamıştı…
Çözüm olmazsa KKTC ile devam ederiz diye!
En azından bir alternatifimiz var buna da şükür ama…
Bu KKTC de sonsuza kadar yaşayamaz, yaşatılamaz, hamasi nutuklarla!
Belli ki Türkiye versin biz yatalım mentalitesi tekrar geri geliyor…
Tamam bize de Anavatancı derler ama, biz besleme takımından Anavatancı değiliz, farkımız bu!
Anavatan’ın yetkilileri besleme, tembel dedikleri zaman yüreğimizdeki derinliklerinde acı hissederiz…
Ortada kına yakılacak, zil takıp oynanacak bir durum yoktur…
KKTC’yse elbette varız!
Ama böylesine değil…
Kendi ayakları üzerinde duracak bir KKTC’den yanayız!
Onurlu, başı yukarda, geleceğini görebilen bir KKTC’den yana…
Bunun da tek bir şansı var, toplumsal birlikteliği sağlamak!
Silkinip kendimize gelmek…
Türkiye elbette bizim için büyük bir şanstır ama ona tavla teslim olmadan!
Karşısında ezilip büzülmeden…
Bize verdiği katkıları iyi ve yerinde kullanarak!
Herkesin elini taşın altına koyacağı bir KKTC mümkündür ama, bu çok da kolay değil…
Alıştık ve alıştırıldık!
Bizim yöneticilerimiz günü kurtarma peşinde, birinci dertleri koltukları koruyup devlet olanaklarını eşe dosta dağıtma gaylesi…
Akıncı ta başından söylemişti…
Elimde sihirli değnek yok diye!
Kıbrıs Türkünün onaylamayacağı bir çözüm şekline imza atmayacağını da defalarca söyledi…
Çok çaba sarf etti ama olmadı işte!
Bu süreçte onu Rum lider ile aynı kefeye koymak da büyük haksızlık…
Önce bir teşekkür edin hele!
Sonra eleştirinizi yapın istediğiniz kadar…
Orada babasının malını filan değil Kıbrıs Türk toplumunun haklarını korudu ve ekibiyle birlikte elinden geleni yaptı!
Asıl bundan sonrası…
Onu düşünmeli toplumun geneli, bireysellikten uzaklaşarak!
 
 
Doktor çalışan değil mi!
 
Tuhaf bir karar…
Bundan böyle devlet hastanelerinde çalışan doktorlar giriş çıkışlarda imza atmayacaklarmış!
Giriş çıkışlar hastane idaresi tarafından denetlenecekmiş…
Belli ki bunu doktorlar istedi bakanlık da kabul etti!
Bize göre ikinci işe bir tür kaçış yoludur bu…
Yeter ki giriş çıkışlar kayıt altına alınmasın!
Ya da şu gerekçe…
Doktorlar kendilerini hastane çalışanı olarak görmüyor!
Ya da diğer çalışanların çok üzerinde görüyorlar…
 
 
 
Sokakta Kur’an kursu ayıp mı!
 
Pazar günü Meclis önünde eylem vardı…
Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde öğrenci olan veliler eğitim sendikalarına tepki amaçlı kalabalık bir kitle ile tepkilerini dile getirdiler!
Aynı yerde Kur’an da okundu…
Tepkiler hiç gecikmedi!
Sokakta Kur’an mı okunurmuş…
Tabi ki tepki verenlerin asıl amaçları sokakta Kur’an okunması filan değil!
Onların asıl amacı tamamen Kur’an’a…
Sanki de onları Kur’an okumaya zorlayan birileri varmış gibi!
Dinlemeyin kulaklarını tıkarsın olur biter…
Milleti galeyana getirmenin manası ne!
 
 
DİSİ bile kınadı ama…
 
Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türk taksici iki fanatik tarafından ciddi şekilde darp edildi…
Bir iki haber, manşet kapandı konu!
DİSİ Güneyde çok sert bir açıklama yaparak olayı kınadı…
İyi de yaptı!
Ama bizde hala ses seda yok…
Sivil toplum örgütler ve siyasi partiler niçin bu kadar sessiz kaldı anlayamadık!
Barış adına olabilir mi…
Kessinler, biçsinler ama inadına barış mı yani!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mustafa AKINCI, siz daha memlekete ayak basmadan burada istifa sesleri yükselmeye başladı bile! Zaten o KKTC kelimesini bir kere ağzınıza aldınız ya yaylar gerildi ve bütün oklar size çevrildi. Çözüm bundan sonra mucizelere kalsa da sonuna kadar mücadeleye devam…
Sayın Mehmet KÜÇÜK, Halkın Sesi’nin yıl sonu kapanacak olmasına yoğun tepki var! Kıbrıs Türküne mal olmuş bu gazetenin muhakkak yaşatılması gerektiği bildiren sayısız mesaj geliyor. Bu arada bu haberi kimin sızdırdığını öğrenmeyi değil nasıl yaşatılacağının hesaplarını yapmanızı öneririz!
Sayın Tufan ERHÜRMAN, İsviçre’de yaşanan olumsuzluklar konusunda sizin partiden her kafadan bir ses çıkarsa ortalık savaş alanına döner. Tamam fikir özgürlüğü ve demokrasi var ama bu konuda parti olarak bir bütün olmanız gerekmiyor mu!
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, yeni yılda kabinenin değişeceği söylentilerinden sonra vekil ve bakanların etrafınızda dört döndüğünü görülüyormuş. Bu arada bakanların başarısını belirleyen anketi hala basına sızdırmadınız ve büyük merak konusu oldu!
Sayın Barış BURCU, kritik açıklamanızdan sonra bir takım vatandaş sonuca değil de maksimalizm suçlamasına fena taktı! Bundan böyle sert açıklamalar yerine demek ki refiklere bir demet çiçek sunmak gerek değil mi!
Sayın Metin ŞADİ, İsviçre’de her ne kadar sembolik olarak gitseniz de çok bir işe yaramadı değil mi! Oysa oraya sizin okuyup üfleyerek gittiğinizi pek ala biliyoruz! Acaba yanlış dualarımı okudunuz dersiniz!
Sayın Enver HOCA, DP Girne İlçe Başkanlığı için sizin de epey bastırdığınız ve yoğun siyasi kulis yaptığınızı duyduk. Emlak sektöründe epey iyisiniz ama bakalım siyasi propaganda da ne kadar başarılı olacaksınız! Gazanız mübarek olsun…
Sayın Candan ERÇETİN, DAÜ’de diksiyon dersleri vermeye başladıktan sonra çok ciddi bir öğrenci akını yaşandığı söyleniyor! Artık siz de iyi bir Kıbrıslı oldunuz desenize…Kumyalı’da kadınlar için sosyal aktivitelere ne zaman başlıyorsunuz!
Sayın Aziz KAYA, Lefke’nin ilçe olması artık kesinleşti ama bölgede mücadele asıl şimdi başlıyor! İlçe olmak çok bir şey değil de tüm kurumlarıyla bir ilçe olmak için ciddi bir örgütlenme içine girmeniz şart gibi gözüküyor!
Sayın Kemal DÜRÜST, yoğun geçen çalışmalar sonunda sizi de yatağa atmış ve yüksek ateşle sonunda pes etmişsiniz! Büyük geçmiş olsun diyoruz, bu kadar tempo ile koşturmanın kaçınılmaz bir sonudur değil mi!
Sayın Hüseyin ERÇAL, Güzelyurt’un olası bir anlaşmada verilmesi için bastıran sizin partide neredeyse tek bir siz kaldınız! Zira bir çoğu çözüm olsun da nasıl olursa olsun moduna girdi ve bu işin bir de referandumu olduğunu unuttu…
Sayın Derviş GEZER, aktif siyaset için ciddi teklifler aldığınız söyleniyor…Bizce şimdi tam zamanıdır, Kıbrıs sorunu da artık şekillenmeye başladığına göre karar zamanı geldi demektir! En fazla 6 ay kadar sonra genel seçim var bilesiniz…
Sayın Teoman TURAN, Star Kıbrıs ile yolları ay sonu ayıracağınızı üzülerek öğrendik. Sizin gibi deneyim sahibi bir isim gazete için büyük kayıp olacak! Ama yılların yorgunluğu da az buz bir şey olmasa gerek değil mi, hayırlısı artık…
Sayın Turgay DENİZ, ülkenin güzide kuruluşlarından Deniz Plaza’nın 75’nci kuruluş yılını kutlar başarı dolu nice yıllar temenni ederiz. Bu arada rahmetli Kemal Deniz’in adını daha çok duymak isteriz, zira şirketinizin temelleri onun eseridir!
Sayın Bülent DİZDARLI, en çok da gazeteciler nasırınıza bastığı zaman kızıyorsunuz değil mi! Maalesef ki basında şu sıralar ciddi bir acelecilik ve haber atlatma modası olunca bir takım aksaklıklar yaşanabiliyor, idare edeceksiniz artık…
Sayın Cafer GÜRCAFER, yasakçı anlayıştan kurtulup biraz da hükümetlerle işbirliği yapınca alan da memnun satan da memnun oluyor değil mi! Bundan böyle artık darısı diğer sabit fikirlilerin başına…
Sayın Aziz KENT, tarihi Kumarcılar Hanı yıllar sonra, uzun uğraşlar neticesinde bugün turizmin hizmetine giriyor ve sizin de en büyük hayaliniz gerçek oluyor. İşte devletin büyüklüğü de bu zaman ortaya çıkıyor, hayırlı uğurlu olsun…