Yıl 1989…
Kıbrıs Gazetesi’nin de yayın hayatına başladığı tarih…
O zamana kadar Halkın Sesi rakipsiz bir gazete!
Her gün 3 binin üzerinde gazete satıyor ki bu rakam o zamanın şartlarına çok iyi bir tiraj…
Hafta da bir gün de Londra’ya özel gazete yapıyorduk, tiraj o günler 5 bini geçiyordu!
Asil Nadir Kıbrıs Gazetesi’ni yayın hayatına sokmada önce Halkın Sesi’ne teklifte bulunmuş, sadece isim hakkı için büyük paralar teklif etmişti…
Gazetenin sahibi Mehmet Küçük de ‘evimi satar gazeteyi kesinlikle satmam’ diye teklif reddetmişti…
Öyle de yaptı gazeteyi satmadı ama Alsancak’ta bulunan evini ve arazisini Asil Nadir’e sattı!
Çünkü Halkın Sesi onun için Dr.Küçük’ten mirastı…
Kıbrıs Gazetesi yeni teknoloji ve renkli gazete ile çıktı Kıbrıslı Türk okurların karşısına…
İlk günler biraz bocaladılarsa da sonra tirajları allak bullak ettiler!
Çok kısa sürede de birinci gazete konumuna yükseldiler…
Beklenen gelişmeydi bu çünkü Asil Nadir en zengin olduğu dönemde büyük paralar harcayarak kurmuştu bu gazeteyi!
Çok da sağlam bir kadro ile başladılar işe…
Kıbrıs Gazetesi’nin tirajı yükseldikçe Halkın Sesi’nin tirajı düşüyordu!
Tüm Kıbrıs’ın en eski ve yaşayan gazetesi Halkın Sesi eski gücünden çok aşağılardaydı artık…
Bir gün bir toplantıda Mehmet Küçük hepimizi karşısına alıp konuştu!
Bu günlerin geçeceğini, Halkın Sesi’nin eski gücüne kavuşacağını ama bunun için tasarruf tedbirleri olarak gazeteni sayfa sayısını azaltmaları gerektiğini söylemiş ben de itiraz etmiştim…
Bana göre eğer karşısında çok güçlü bir kadro ve teknoloji kullanan bir gazete ile ancak onun şartlarında olan bir gazetenin rakip olacağını söylemiştim!
Ama gerekli yatırım yapılmayınca beklenen yükseliş olmadı…
Bunları yazdım çünkü Halkın Sesi Gazetesi benim ve daha birçok meslektaşım için önemli bir basın kuruluşudur…
Orayı hep bir eğitim kurumu gibi görmüşümdür!
Orada çok şey öğrendik, bizden sonra gelen genç arkadaşlara bir şeyler öğretmeye çalıştık…
Şu anda Kıbrıs Türk basınında birer köşe taşı olan meslektaşların çoğunluğu Halkın Sesi kökenlidir!
Hepimiz de Dr. Fazıl Küçük’ün kurucusu olduğu bir gazetenin kadrosunda bulunduğumuz için bununla hep gurur duymuşuzdur, bu duygularımız hiçbir zaman da değişmeyecek…
Dr. Küçük’ün yaktığı ateş sonra da uzun yıllar devam etmiş, Halkın Sesi hep ‘hakkın sesi’ sloganı ve ruhuyla okuyucu ile buluşmuştur!
Başlıkta ‘Halkın Sesi kapanıyormuş’ başlığını kasıtlı kullandım…
Çünkü içimden geçen miş ve mıştır!
Ama değilmiş işte…
Tüm çalışanlara ihbarda bulunmuşlar ve 31 Aralık 2016 tarihinden itibaren yazılı basından vazgeçilip dijital ortama geçme kararı almışlar!
İstanbul’dan bir danışmanlık şirketi gelmiş ve öyle bir karar alınmış…
Yazılı basın olarak Halkın Sesi artık daha fazla ayakta kalamazmış!
Tabi ki gazetenin patronları ne derse o olur ama umarız iyice inceleyip tartmışlardır…
Aile nasıl böyle bir karar aldı ona da hayretler içinde kaldım!
Bir zamanlar Asil Nadir’e ‘babamın gazetesini satmam ama evimi satarım’ diyen Mehmet Küçük nasıl olurda böyle bir karar alır hala inanmak istemiyorum…
Ama işte karar çoktan verilmiş ve iş bitmiş bile!
Gazetenin patronu Mehmet Küçük’e biraz da samimiyetimizden ötürü seslenmek istiyorum…
Halkın Sesi’ni sadece ailenin ve kendi malınız olarak görüyorsanız satın savın hiç umurum olmaz!
Ama o gazete hem tarihe hem Kıbrıs Türküne mal olmuş bir gazetedir…
Bana göre Halkın Sesi sizin değil bu toplumlun malıdır!
Sonuçta ticari de bir işletmedir ama ekonomik sorunları pek ala aşmanız da mümkündür…
Ortak bulursunuz, yatırımcı bulursunuz ya da başka bir seçenek olur bilemem!
Ama Halkın Sesi’ni bir çırpıda kapatıp kepenk indirmek Özgürlük Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ yapılan en büyük yanlış olarak tarih sayfalarında yazılacaktır…
Lütfen bir kere daha düşünün deriz!
 
 
 
Kanunsuz avlananlar niçin tutuklanmıyor!
 
Çoktandır kafama takılıyordu bugüne kısmetmiş…
Hani şu binlerce insanın özlemle beklediği av sezonu var ya!
Yine başladı, yine ölmüş tavşan ve keklikler gururla deşifre ediliyor…
Ve gazete haberleri;
Yasak bölgelerde avlanan, av ruhsatı olmayan bilmem kaç kişi hakkında soruşturma başlatıldı başlıklı haberler!
Bazı avcı bozuntuları kendilerini yasaların üzerinde görüp ava kapalı bölgelerde resmen katliam yapıyorlar…
İyide niçin bunlar yakalanınca tutuklanmıyor da sadece haklarında yasal işlem başlatılıyor!
İşte bunu anlayamıyorum ben…
 
 
 MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mehmet KÜÇÜK, tam 74yıldır ‘Halkın Sesi Hakkın sesidir’ logosuyla yayın yapan tarihe mal olmuş bir gazeteyi satmak için bu kadar mı zor bir durumda kaldınız. Biraz zorlayın kendinizi ve bu tarihi hatayı yapmayın deriz.
Sayın Tarık BOZALAN, Akdeniz sahilinde kurduğunuz restoran tam 8 yıldır kaçak olarak çalışıyor ve ne hikmetse birileri de hep sizi koruyup kolluyor! Birinci derece sit alanı bölgesinde biz deriz ki daha fazla kalamayacaksınız!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, bakanlığınız bünyesinde çalışan sinekçilerin neredeyse hiç işe gitmediğini ve kendi işlerinde çalıştıklarını biliyor muydunuz! Acaba diyoruz bize de bir sinekçilik işi ayarlayabilir misiniz!
Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, dün Lefkoşa sokaklarında bir ara kaybolduğunuzu ve büyük panik yaşadığınızı duyduk. Hayırdır acaba diyoruz Hasan Öztaş’ın gözü mü tuttu dersiniz! Bir okuyun üfletin deriz…
Sayın Ahmet ATAKSOY, parti tabanından gelen baskılara dayanamayıp DP Girne İlçe Başkanlığına aday olmaya karar vermişsiniz. Diğer iki rakibiniz de epey güçlü gözüküyorlar, artık hayırlara vesile olsun deriz!
Sayın Mustafa EMİROĞLULARI, anlaşılan o ki sizi partiden ihraç etmek için oyalama taktiği uygulanıyor ve sizin kendiliğinizden istifa etmeniz bekleniyor. Bu arada çok yakında kalabalık bir partili ile TKP’yi kurmak için yoğun bir çalışma gösteriyormuşsunuz!
Sayın Dimağ ÇAĞINER, önümüzdeki yaz sezonunda acente olarak Karpaz ve yöresine 60 bin turist götürmek için yoğun bir çalışma içinde olduğunuzu duyduk. Umarız bölge insanı bu kadar çok insanı bağrına basar ve ardından gerisi de gelir…
Sayın Fazıl Can KORKUT, Rahşan Ecevit konusunda Türkiye basının gazabına uğradığınız artık kesinleşti. Ne yazık ki Türkiye basınında reyting kavgası yüksek dozda olduğu için siz sadece bir kurban seçildiniz. Onun için fazla da üstünde durmaya değmez!
Sayın Bertan ZAROĞLU, YDP’nin genel sekreter adayları arasında en güçlü isim olduğunuz konuşuluyor. Bir iki hevesli partili arkadaşınız daha var ama büyük ihtimalle ihale size kalacak gibi gözüküyor…Hayırlara vesile olsun!
Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, Lefkoşa’da ikamet ettiğiniz evin sahibinin oyununa geldiğinizi üzülerek öğrendik. Ne yazık ki devir artık eski devir değil ve milletin gözünü para bürümüş durumda. Büyük geçmiş olsun…
Sayın Necdet OSAM, İskele bölge halkı yeni fakültenin yapılması için epey sabırsızlanıyor! Heyecanlarını mahsur görün çünkü DAÜ fakültesinin kurulmasıyla bölge ekonomisinde büyük gelişmeler yaşanacak…
Sayın Barış SEL, uyuşturucu operasyonlarına hız kesmeyerek bu konuda ciddi bir aşama kat ettiniz! Onları nasıl ödüllendirirsiniz bilemeyiz ama narkotik köpekleri her türlü taktiri hak ediyor değil mi!
Sayın Kutlu EVREN, Sevim Ebeoğlu Barış Parkı’nın açılış töreninde bütün gözler sizi aramış bulamamış. Bazıları soruyor acaba Başbakan’ı protesto mu ediyorsunuz diye! Kesin uyduruyorlardır değil mi!
Sayın Hasan YILMAZIŞIK , Tüketiciler Derneği başkanlığını bir kez daha bırakmamış ve tam 20’nci yıla girmişsiniz! Ekip uyumluysa sorun yok ama sanırız dernek başkanlığı konusunda kırılması zor bir rekoru de elinizde bulunduruyorsunuz değil mi! Hayırlı uğurlu olsun…
Sayın Barış BURCU, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olarak Mont Pelerin zirvesinde siz sessiz kalınca kimi barış ilan ediyor kimi de savaş! İnsan bari gelişmeleri üstü kapalı olsa da biraz basına sızdırırdı!
Sayın Osman TERALI, muhterem ağabeyinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…