Şimdiye kadar onlarca seçim yaşadım ama böylesini hiç görmemiştim…
Onun için ben bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ‘maskeli seçim’ diyorum!
Her gün ülkenin çeşitli bölgelerinden öyle telefon ve mesajlar alıyoruz ki öncelikle bunların birbirini tutmadığını ifade etmekte yarar var…
Örneğin Meserya köylerinden oy potansiyeli yüksek olan biriyle bir hafta önce görüşüyorsunuz desteklediği adayı ifşa ediyor, bir hafta sonra desteklediği adayın ismi değişiyor…
Bunun gerekçesini sorduğunuzda da ‘şartlar böyle gelişti’ diye cevap alıyorsunuz!
Demek ki tamamen duygusal bir seçim olacak gibi görülüyor…
Demokrasi ile ne kadar örtüşür bilemiyoruz ama bir o tarafa bir bu tarafa kaymakta olan bir seçmen kitlesi ile karşı karşıyayız!
Kaygan zemin en fazla UBP’de hissediliyor!
En fazla ‘maskeli’ seçmen de UBP çatısı altında bulunuyor…
Bunların ortak düşüncesi şu;
“Derviş bey ilk turda birinci çıkar ama ikinci tur kesin değil…”
UBP’yi burada ben üçe ayırıyorum;
Deriş beye katıksız gönülden çalışanlar.
Çalışıyor gibi ‘dostlar alışerişte görsün’ diyenler.
Ve Derviş beyin altını oyanlar!
Bu tabloya göre bile anketlerde hala Derviş bey önce çıkıyorsa bu büyük bir başarıdır!
CTP’de de durum çok farklı değil;
Partili zaten ikinci olup, ikinci turu garantilemeye balıklama atladı ama çok sayıda partilinin Sibel hanımın hala Cumhurbaşkanlığı elbisesine oturmadığı yönünde görüş belirttiğini artık bilmeyen yok…
CTP’de şu şıralar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha ziyade seçimlerden hemen sonra kimin genel başkan olacağı tartışılıyor…
Parti içi hassas dengeler konuşuluyor, büyük bir değişimin hesabı kitabı yapılıyor!
Burada Sibel hanım biraz yalnız bırakıldı gibi bir tablo ortaya çıkıyor, ama Siber ailesi de büyük bir özveri ile bu boşluğu doldurmaya çalışıyor!
Büyük tartışmalara neden olan Gezisi şirketinin yarın bir basın toplantısı düzenleyerek yeni bir anket çalışmasını kamuoyuna duyuracağını öğrendik…
Bir öncekinden farklı bir sonuç ortaya çıkmadığı söyleniyor;
Derviş bey az farkla birinci, ardından Akıncı ikinci ve ikinci turda Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığını ilan etmesi!
Bu şirketi buraya kim davet etti, kim anket yapmasını istedi, bunda amaç ne hala belirginsizliğini koruyor!
Biz de kesin sonuçları ve yorumları bilmiyoruz ama yarın bu anketin açıklanacağı yönünde bize gelen ciddi duyumlar var!
Dün siyasette epey iddialı birkaç arkadaşla öğle yemeğinde de buluştuk ve gündem yine Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi…
Aramızdaki fark onların partili olması benim ise partisiz olmamdı…
Ortak yanımız ise sürekli çalışan telefonlarımız oldu…
Ülkenin genelinden gelen seçim çalışmaları…
Tahminler ve ortaya çıkan sonuç:
Kimin eli kimin cebinde olmayan bir seçim süreci ve bununla birlikte merak ve heyecanın giderek artması!
Ve belli ki bu merak 19 Nisan akşamına kadar devam edecek…
 
 
 
“Denetçiler öcü değil!”
 
“Sayın Levent Bey,
Cumartesi günü ismi mahfuz adıyla güya ihbarda bulunan Girne Belediyesi çalışanına cevaben bu yazıyı size yazıyorum.
Son zamanlarda Sayıştay’ı yıpratma çalışmaları günden güne artıyor ve herkes bilinçli bilinçsiz bu kuruma laf atmaktan kaçınmıyor. İnsanlar kendilerini her şeyden üstün görüyor. Belediye çalışanı arkadaş denetçilerin işe 9 da geldiğini ve 2.00 da ayrıldığını söylüyor. Diğerini kuaför de gördüğünü söylüyor.
Arkadaş,öncelikle denetçilerin Sayıştaylığa gittiğini (ki bu yer Lefkoşa'dadır) ve oradan ilgili kurumlara arabalarıyla gittiğini bilmeden yorum yapmasın.Ayrıca saat 2 de denetim yerinden kaçıyorlar lafı da abesle iştigal.İnsanlar oradan evlerine değil Sayıştaylığa dönüp raporlarını hazırlıyor.Aklı kesen her insan raporların önlerinde hazırlanmayacağını bilir. Ayrıca kuaförde görülen denetçi arkadaşın o gün izinli olduğunu söylemeyi unutan ismi mahfuz adlı arkadaş kendi iş arkadaşının o saatler de neden kuaförde olduğunu açıklasın bakalım?.
Sayıştay ciddi bir kurum dur ..35’e yakın denetçi ile 200 den fazla yer denetlenmektedir. Kurumun verimliliği tartışma götürmez. Ek mesai çetelerinin yer almadığı bu kurumda herkes 8.00 15.30 full tempo çalışmaktadır. İşe 08.17’de gelen biri kartlı sistem olduğundan dolayı izin yazmak zorundadır. 15.30’den önce kapılar açılmamaktadır.
Maalesef işte bizim insanımız böyle. Meyve veren ağacı taşlamakta üstümüze yok.Rahat olsunlar da bir hata yapmadılarsa denetçiler bir şey yapmaz.Onlar öcü değil.Sizden de ricam her eleştiri yazısını yayınlarken suçlanan tarafında sözünü dinlemeniz..Teşekkürler…”
 
(Yenal SENİN)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Osman KORAHAN, LTB’de geçmiş yönetimlerde belediye meclisi üyeliği yapan UBP’lilere savunma isteyen mektuplar gönderince parti içinde minik bir panik yaşandığını öğrendik. Dün konu ile ilgili bütün toplantı yaptılar. Bu da demektir ki artık rapor konusunda sona yaklaşıyorsunuz…
Sayın Ergün SERDAROĞLU, bazı UBP’liler Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Kudret Özersay’a destek verdiğinizi konuşmaya başladılar. Demek ki artık bu işin gizliliği falan kalmadı. Artık kemin eli kimin cebinde belli olmayan bir süreç yaşıyoruz değil mi? Hakkımızda hayırlısı…
Sayın Güliz KANER, Emrullah bey konusunda sizi çok önceden uyarmıştık ama siz ortaklığın getirdiği duygularla hareket ettiniz ve şimdi sıra bunun bedelini ödemeye geldi. Hani bir laf vardır ya kendi düşen ağlamaz diye, işte aynen öyle olacak gibi görülüyor!
Sayın Salih TÜRKADALI, İçişleri Bakanlığı’nda kendinize sigara içme odası düzenlediğiniz yönünde çalışanlardan şikayetler alıyoruz. Çalışanlar zaten oda sıkıntısı çekerken bu da nereden çıktı! Bakın havalar da düzeldi artık dışarısı neyinize yetmiyor?
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP genel başkanı olduktan sonra ilk kez İskele’ye gitmişsiniz ve partililer gözlerine inanamamışlar. Sizin şimdi bölgeleri bir değil birkaç kez turlamanız gerekiyordu…Biraz kıpırdanın bakalım!
Sayın Serdar DENKTAŞ, Ercan’ı geri alacağınız dediniz ama bu mümkün olmadı. Şimdi ortaklar tam da birbirine düşmüşken bundan daha iyi fırsat bulamazsanız. Hiç gecikmeden kolları sıvayın bakalım!
Sayın Ekin ADADEMİR, kardeşiniz Sibel hanım için tarihin en büyük yemek kapasiteli etkinliğini gerçekleştirmek için bütün gücünüzle seferber olmuşsunuz. Eğer seçilirse bunda en büyük pay partini değil sizin olacak biliyorsunuz değil mi? Gazanız mübarek olsun…
Sayın Pervin GÜRLER, Güzelyurt mahkemesinde görülen bir davada yargılanan şahsa bir polis memurunun kefil olması polis teşkilatını karıştırdığı diyorlar. İyi o zaman bir araştırın bakalım bu ikili arasında ne gibi münasebetler var!
Sayın Şenay KEBAPÇI, emeklilik hayatına sayılı günler kala veda ziyaretlerine başladığınızı öğrendik. Sağlık ve mutluluk dolu bir emeklilik yaşamı dileriz. Son yıllar biraz tartışmalı oldu ama her meslekte böyle şeylerin yaşanması normaldir değil mi?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, bir çalışanınız için sigara içme odası hazırlanıyor ve bundan sizin haberiniz yok! Eğer önlem almazsanız her gün o odaya Temel Sağlık Hizmetleri’nden denetçi göndereceğiz bilesiniz! Devlet, devletin yasalarını hiç ayaklar altına alır mı?
Sayın Zorlu TÖRE, son günlerde merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın posterlerini dağıttığınız görülüyormuş. Bu arada UBP içinde seçimler için çok ciddi çalışan ender vekillerden olduğunuz da gözlerden kaçmıyor.
Sayın Hasibe KUSETOĞLU, ada genelinde eksoz emisyon denetimlerine başlayacak olmanız memnuniyet yarattı. Ancak Lefkoşalıların bir ricası var, şehir içi ulaşımı sağlayan onlarca eski minibüse özel denetim istiyorlar. Zira bazıları kara tren gibi duman çıkarıyormuş!
Sayın Cafer GÜRCAFER, Mimoza Otel konusunda sanırız ahınız tuttu ve otel kimseye nasip olmadı. Bu iş yine size kalacak gibi görülüyor, ciddi bir proje hazırlarsanız eski mekana dönüşünüz hiç zor olmayabilir…
Sayın Nurperi ÖZGENER, ikinci kitabınız olan ‘Gıbrıs Meselleri’nin ikinci cildi de mükemmel olmuş. Bu kitabın gerilerlini lösemili hastalarımıza bağışlamanız ise olayın başka bir güzel yanı. Tebrik ederiz…
Sayın Turgay KONTİ, bahçeye  ton odun depoladınız ama şömineyi yine yalnız başınıza yaktığınızı söylüyorlar. Hatta zaman zaman mahellede pastırma kokuları yayılıyormuş. Hani Müslüman’ın malı ortaktı?
Sayın Arif Salih KIRDAĞ, 7 rakamı size epey uğur getirebilir zina buna Peygamber sayısı diyorlar. Bakalım son seçiminizde kendi oy rekorunuzu kılabilecek misiniz? Ha keşke o küreği depoya kaldırmasaydınız!
 


GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Müesseseden…
 
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir bayan girmiş.
Tartının üzerine çıkıp parayı atmış…
Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar
tartılmış.
yine sıkılmış, eteğini çıkarınca Temel atılmış, parayı atmış;
-Tevam edinyütfen, puntan sonrası müesseseden'