Büyük tantanalar yaşanan akıllı sayaç ihalesinde 33 bin sayaç için zarflar açıldı ve tanesine 97 Euro fiyat veren Kıymet Trading en düşük fiyatı verdiği için ihaleyi aldı...
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim bakın nasıl bir açıklama yaptı;
"960 bin Euro tasarruf sağladık"
Doğru ama eksik bir açıklamadır bu!
Doğrusu "4 milyon Euro tasarruf sağladık" olmalıydı...
Çünkü ilk açılan ihalede 140 bin akıllı sayaç söz konusuydu ve eğer bu konuda hassasiyet gösterenler sessiz kalsaydı ve ihale iptal edilmeseydi devletin cebinden fazladan 4 milyon Euro çıkacaktı...
Yani tam 11 milyon TL.
...
Ne büyük rakam değil mi?
Bu KKTC'de ihalelerin nasıl birilerine peşkeş çekildiğinin ve haksız kazanç elde edildiğinin de bir ispatıdır..
Onunu için sayın Akim'in hiç bu işten kendine pay çıkarmaya çalışmasına hakkı yoktur...
Gürültü çıkarılmasa İsmet Akim de 140 bin akıllı sayaç ihalesininin altına imzasını koyacak ve devlet zarara uğratılacaktı...
Ama bu kez olmadı işte!
Akim'in şimdi ası yapması gereken şey yönetim ile birlikte istifayı basıp partisine geri dönmesidir...
CTP içinden çok kişi bu durumu bilmekte ama Akim'in parti içindeki hayli etkili gücünden dolayı seslendirememektedir...
...
Bu konuda El-Sen'i de anlamakta güçlük çekmekteyiz;
Hatırlanacağı üzere El-Sen Genel Başkanı Çağlayan Cesurer 149 bin akıllı sayaç ihalesinde bir takım yanlışlıklar olduğu gündeme gelince ne demişti;
"Öküz altında buzağı arıyorlar..."
Gördünüz mü Sayın Cesurer!
Demek ki gerçekten de öküzün altında buzağı aramak bazen işe yarıyor ve devletin 11 milyon gibi çok ciddi parasının hortumlanmasının önüne geçilebiliyormuş.
Umarız o zaman basına karşı yaptığınız suçlamalar için bir özür borcu olduğunuzun da farkındasınızdır...
...
Sayın Çağlayan Cesurer buzağıyı unutup şimdi de şöyle bir açıklama yapmış;
"İhale iptal edilirse taş taş üstüne kalmaz..."
Yapmayın Allah aşkına!
Devletin 11 milyon TL kazıklanmasının önüne geçildikten sonra ilk açıklamanız bu mu olmalıydı yani?
140 bin akıllı sayaç ihalesini şiddetle desteklediğiniz için tek bir kelimelik bir açıklama bile yapmayacak, kamuoyundan özür dilemeyecek misiniz?
Ayrıca;
Siz bir sendika başkanısınız ve ihalenin iptali için siyasi baskı olduğunu iddia ediyorsunuz ama bunun açılımını bile yapamıyorsunuz!
Açıklayın baskıcı siyasetçileri ki hep birlikte ülkede taş taş üstüne koymayalım...
...
Kimse gocunmasın, gücenmesin...
KIB-TEK ve EL-SEN akılıl sayaç ihalesinde sınıfta kalmıştır...
Bunun gereği de sessiz sedasız o makamlardan inmek olmalıdır!
 
 
6 polise mazbata!
 
Polis dendiğinde insanın aklına önce bir 'korku' gelir...
Kimse polisin aslında içimizden biri olduğunu aklına bile getirmez!
Polis, suç demektir, ceza demektir, tutuklama demektir...
Ama öye değil işte!
Polis te bizim içimizden çıkan her ailede en az bir tane olan insanoğludur!
Onun da zaman zaman polisle başı dered girer, evine mazbata gönderilir...
Bunları niçin yazdığıma gelince;
6 palis memurumuza mazbata geldiğini duyunca içim acıdı!
Her nedense borçlarını ödeyememişler ve kendi meslektaşları taarfından mazbata getirilmiş evlerine!
Bu bile ülkede ekonominin ve sosyal refahın nerelere kadar düştüğüne en güzel örnek değil mi?
 
 
 
Akıncı iyi bir aday!
 
Yılların deneyimli siyasetçici Mustafa Akıncı gerekli kulisleri yapıp halkın nabzını tuttuktan sonra ilk resmi açıklamasını yaptı ve Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu söyledi!
İyi de yaptı, zira siyaset başkalarının duruşuna değil de kendi duruşuna göre yapılmalı...
Diğer adaylar halen belli değil ama Nisan ayında Akıncı'nın kazanma şansı vardır.
Yerel seçimlerde bir çok bölgede 'değişim'den yana tavır koyan vatandaş bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gösterme eğilimindedir.
Akıncı bazı zaafiyetlerini törpülerse yararına olacaktır;
Kolay sinirlenmeyecek, küsmeyecek ve her zaman da eleştirilere açık olacak!
Onun mesajı aldığından eminim...
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Önder SENNAROĞLU, KIB-TEK’te perde gerisinde dönen dolaplar yüzünden istifa noktasına kadar geldiğiniz ve partinize bu konuda rest çektiğinizi öğrendik. Dün bütün gün telefonda sizi aradık ama telefonunuz gün boyu kapalı idi. Anlaşılan ikinci istifa dalgası yakında geliyor desenize!
Sayın İsmet AKİM, akıllı sayaçlar konusunda sanki de zafer elde etmiş gibi bir ruh haline girdiniz. 140 bin akıllı sayaç konusunda halen kamuoyuna bir açıklama yapmak zorundasınız. Bu konuda muhalefet yapılmasa devlet büyük bir yükün altına girecekti!
Sayın Çağlayan CESURER, öküzün altında buzağı aramamız gördüğünüz gibi çok da iyi oldu! Şimdi siz de kamuoyuna 140 bin akıllı sayaç ihalesini niçin bu kadar hararetli bir şekilde desteklediniz açıklama yapmak zorundasınız! Sonra birlikle taş taş üstünde bırakmayız!
Sayın Mustafa ÇOBANOĞLU, ithalat yapan gümrük memuru konusuna hassasiyet gösterip ilgilendiğiniz için teşekkür ederiz. Yakında kahvenizi içmeye gelip bu kez de Ercan’daki bir gelişmeyi sizinle paylaşacağız. Hem de çok yakında…
Sayın Erdinç GÜNDÜZ, istifanız beklenen bir gelişmeydi. İyi bile dayandınız! Şimdi üzerinizden büyük bir yük kalktığına göre yıllardır beklenen buluşmayı gerçekleştirebiliriz değil mi?
Sayın Fırat ALAKUŞ, muhterem babanızın zamansız ölümünü üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…
Sayın Mehmet HARMANCI, son gelişmelere bakıldığında anlaşılan o ki siz birkaç müdürün kellesini almadıkça LTB’de sular hiçbir zaman durulmayacak. Onun için bir değil birkaç kez düşünüp artık karanınızı vermelisiniz…
Sayın Mehmet ZAFER, 4 milyon TL’lik ileri tarihli çek işi başınızı epey ağrıtacağa benziyor. Çok sağlam bir açıklama yapmaya hazırlanın ki yakında kapınız çalınacak ve ifadeniz alınacak…
Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanı adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Harmancı rüzgarı dinmeden açıklamanız iyi oldu. Şimdi artık Lefkoşa dışına çıkıp adanın bütün yerleşim birimlerini gezmeniz gerekiyor.
Sayın Ali BİZDEN, zaman konusunda biraz yanıldık ama eninde sonunda sosyal medyaya dönüş yaparak bizi haksız çıkarmadınız. Size bir değil onlarca yemek feda olsun. O kadar gün nasıl dayandınız hala çıkaramadık…
Sayın Sunat ATUN, sizin minik bebek 3.5 aylık oldu da bizim haberimiz daha şimdi oldu ya helal olsun size…Minik yavruya sağlıklı ve mutlu çok güzel bir gelecek dileriz. Bu güzel haberi artık ıslatmak gerek değil mi?
Sayın Serdar DENKTAŞ, hellim konusundaki denetleme açıklamalarınız bir çok üreticiyi memnun etti. Zira son zamanlarda bir çok kaçak üretici peydahlandı ve ellerinde kovalarla sokak sokak gezmeye başlamışlardı…
Sayın Önder ECESOY, bu günlerde Türkiye’den de emekli olmanın ve maaşa bağlanmanın mutluluğunu yaşıyormuşsunuz. İyi de o kadar çok parayı tek başınıza mı yiyeceksiniz yani! Bilirsiniz Müslüman malı ortaktır…
Sayın Mehmet SEYİS, sizin şu açlık grevi işine kamuoyu bir türlü inanmak istemiyor. Bu yüzden yapacağınız eylemler şimdi çok daha önemli bir hale geldi. Hele de CTP hükümeti döneminde yapılacak bu grev çok ses getirecek…
Sayın Engin ARI, bu sene yaz tatilini Almanya’da geçirme kararı almışsınız. Hem orada merkez bankasında doktora yapan oğlunuzla da hasret giderme fırsatı bulacaksınız. Dönüşte sanırız eliniz boş gelmezsiniz değil mi?
Sayın Aytuğ TÜRKKAN, bir siyasetçi eğer sizi sevmiyorsa siz doğru yoldasınız demektir. Gönlünüz rahat olsun ki sevilen gazeteci olmak iyi gazeteci olmak anlamında değildir. Vatandaş sevsin yeter de artar bile…
 

Günün Fıkrası
 
Banka müdürü

Karadenizli banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri 
girmiş. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmış ki karşısında afet 
bir hatun sürekli kendisine bakıyor. 
Davetkar bakışlarla hatunu masaya çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikisi de birbirlerinin dilinden anlamıyormuş. 
Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmış ve kağıdın üzerine 
sigara resmi çizmiş. 
Bizim Karadenizli müdür hemen sigarasına davranmış, kadına 
ikram etmiş. 
Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. 
Bizimki hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. 
Hatun bu seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. 
Bizimki içinden;
- "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyor.."