Anılar önemli. Anıları en fazla fotoğraflarla ölümsüzleştiririz. Fotoğraf makinelerinde son yirmi yılda çığır açıldı. Basit makinelerden sonra özellikli olanları çıktı. Daha sonra renkli fotoğraf çekenler devreye girdi. Son olarak da dijital makineler yoğun şekilde kullanımda.
Hangi makine ile çekilirse çekilsin fotoğraflar birer anı ve belgedir. Bunları geçmişte albümlerde, şimdilerde elektronik ortamda saklamaya çalışmaktayız. Önem verdiğimiz konu ve olayları fotoğraflarla ölümsüzleştiririz.
Ne kadar özenle korusanız da bazen elde olmayan nedenlerle bir çok anıyı içeren fotoğraflar yok oluyorlar. Kıbrıs insanı bu konuda mağdur olanlardandır.
Çeşitli zamanlarda Kıbrıs’ta Türkler Rum saldırıları karşısında köylerini terk etmek zorunda kaldılar. Bu göçlerde her şeyini bırakarak canlarını kurtarmak için başka yerlere giden insanlar bir çok eşyalarını ve fotoğrafları ile onların albümlerini geride bırakmak zorunda kaldılar.
Taşınabilir eşyalar zaman içinde yine elde edilir. Ancak, bir çok anıyı barındıran fotoğrafları elde etmek mümkün değil. Bir tek şansınız var. Yitirdiğiniz fotoğrafların aynısı bir dostunuzda veya arkadaşınızda varsa. Böyle bir durumda o fotoğrafı alarak suretini elde edersiniz.
Son yıllarda, elektronik iletişimde çok hızlı gelişmeler oldu. Malum bir çok katılımcı facebookta zaman zaman yıllar öncesinin fotoğraflarını paylaşmaktadırlar.
Aslanköy yakınlarında yaşayan Yıldız-Murat Kahraman çifti de bazı fotoğraflarını bir süre önce facebookta yayınladılar.
Babaları Mehmet (Mahmut) Kahraman’ın Üçşehitler (Goşşi)’de Larnaka- Lefkoşa anayolunun güneyindeki kasap dükkanı ve önünde oynayan küçük çocukları gösteren fotoğraflardı bunlar. Fotoğraftaki en küçük ise Murat Kahraman.
Çocukları gösteren fotoğrafın gerisinde bir ev görünmektedir. Aşağıdaki fotoğrafta göreceksiniz. Duvarları taştan ve çatısı kiremit olan ev benim doğup büyüdüğüm ev. Yanında ahırı, gerisinde samanlığı geniş bir avlusu olan yer.
Larnaka-Lefkoşa yolunun güneyinde yolun hemen yakınında olan bu evi 1974 yılı ağustosunda sadece sırtımızdaki elbiselerle terk ettik. O terk edişte, hem fotoğraf makinem hem de fotoğraflar evde kalmıştı. Tüm köydeki hayvanları ve taşınır eşyaları komşu köylerdeki Rumlar aldılar. Daha sonra da bizim evin ve diğer evlerin tüm sarı taşlarını alıp satmışlar.
Ailemin evinin göründüğü böyle bir fotoğrafı yıllar sonra görmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Ömrümün 24 yılının geçtiği yer. Lefkoşa-Larnaka yolunun kuzeyinde de bir galif ve yanında bitmemiş bir inşaat söz konusu. Bu da köy kulübü binası. Tek oda bir yapı. Lise sonrası üniversiteye gitmeden önce yani 1968-69 süresince kahvecilik yaptığım yer.
Fotoğraftaki bu yerler binalar şimdi yok. Rumların buraları yağmaladıkları ve talan ettikleri söylendi. Köydeki bir çok ev gibi bizimki de yerle bir edildi.
Daha sonraları Lefkoşa- Larnaka yolundan köye uzanan yarım millik köy yolunun çevresinde bir askeri kamp kuruldu. Köy yolunun sağında ve solundaki yeni evlerin bir kısmı kamp içinde ve asker tarafında kullanılıyor. Askeri bölgenin dışındaki evlerin tümü yıkıldı. Köy mezarlığı bile sürülerek tahıl ekildi.
İşte köye gittiğimizde askeri kamp içinde kalan boş alanını gördüğümüz evimin görüntüsü yıllar sonra dostlar sayesinde ortaya çıktı. Çok mutlu oldum.