Başbakan ABD’ye niçin gitti ben anlamış değilim…
15 kişilik bir ekiple gitmesi birilerini rahatsız etse de ben hiç rahatsız olmadım…
Ha keşke 15 değil de 150 kişilik bir ekiple gitse ve oradan gelirken de eli dolu dönse mutlu bile olurdum.
Çünkü bilirim ki örneğin Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, genelde iki uçak dolusu insanlar gider, hem gövde gösterisi yapar hem de iş adamları büyük bağlantılar yapıp ülkeye katkıda bulunurlar…
Hadi büyük bağlantılardan vazgeçtik, en azından Kıbrıs konusunda bir takım kazanımlar için bile yüzlerce kişinin devlet kesesinden ziyaretlerine göz yumabiliriz.

Dikkat edilirse, Başbakan İrsen Küçük’ün ABD ziyaretinde üst düzey ziyaretler yapacak deniliyor ama bu üst düzey yetkililer ismiyle açıklanmıyor.
Bir Başbakanın hem de ABD gibi çok önemli bir ziyaretinde normalde programı günler önce açıklanır ve kamuoyu bilgilendirilirdi.
Böyle olunca hem 15 kişilik ekip göze batıyor, hem de bize öküzün altında buzağı aramak kalıyor…
Onunu için bizim tahminimiz, İrsen bey ABD’ye gidip tepeden tırnağa kontrol olacak ve eskisinden daha sağlıklı olarak ülkeye geri dönecek…

Bir de işin parti içinde yaşanan tezgahlardan bir an olsun uzak kalmak var…
10 gün kadar bir süre ülkeden uzak kalacak olan İrsen bey gelince ne yapacak, partilisine özellikle de muhalif 10 vekile ne diyecek bilemeyiz ama, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da KKTC’ye gelecek olması kafamızda bazı olgular yaratabilir.
Tayyip bey, Küçük ile gelir, büyük bir gövde gösterisi yapabilir, İrsen bey ile bir süre daha çalışmak istediğini ve KKTC ekonomisinin uçma noktasına geldiğini söyler ve gider…
Böylelikle UBP içinde bir göz dağı verilmiş olunur, muhalefet de Ankara’nın verdiği mesajları yorumlar ve İrsen beye bir süre daha verebilir…

Ama 10 muhalif vekilin başını çeken Ahmet Kaşif hiç de öyle düşünmüyor…
Kendisiyle bugün yaptığımız telefon görüşmesinde çok net bir şekilde şöyle dedi:
“Bizden günah gitti, bundan sonra olacaklardan sorumlu değiliz…”
Bu da demektir ki, 10 vekil Perşembe günü yapılacak meclis oturumuna katılmayacak.
Kaşif, bunu net olarak söylemese de en azından ima etti ve mecliste muhalefetin konuşma günü olduğu için nisabın sağlanabileceğini belirtti.
Ve şöyle devam etti;
“Sayın Başkan kucaklaşmayı beceremedi, bunu yüzüne de söyledim. Bundan sonra olacakların sorumlusu kendisidir…”

Bugün başka muhalif vekillerle de konuştuk.
Ahmet Kaşif gibi onların da hayal kırıklığı yaşadığı ses tonlarından bile belliydi.
Buluştukları ortak nokta, UBP içinde bundan böyle gerçek UBP’li ve gerçek olmayan UBP’li ayrışması başlatılmıştı.
İrsen bey ve bakanlar tarafından ötekileştirildiklerini söyleyen vekillerden hele de bir tanesi tüm iyi niyetli girişimlerine rağmen İrsen beyin yarayı kaşıdığını, kurultayı hala unutamadığını ve aynı mantıkla devam ettiğini şikayet etti.
Bundan sonrasının tufan olacağını söyleyen de olmadı değil…

Bize göre artık bundan böyle UBP’nin meclisteki sandalye sayısı, 30’dan 20’ye düşmüştür…
Buna bir de gizli muhalifleri katarsak, İrsen beyin hesabı kitabı nedir bilmeyiz ama kendisini ABD dönüşü zor günler beklemektedir.
Çok büyük ihtimalle Ahmet Kaşif ve ekibi meclisteki muhalif partilerle perde gerisinde görüşmelere başlamış ve UBP hükümetine güvensizlik önergesi yoldadır.
Kısaca, top başta Ana muhalefet partisi ile diğerlerindedir.



MESAJ KUTUSU

Sayın İrsen KÜÇÜK, siz her ne kadar genel sekreterlik seçimlerinin demokratik olduğunu iddia ettiyseniz de toplantı öncesi bütün parti meclisi üyelerini arayarak oyların Necdet Numan’a verilmesini istediniz. Ama ABD dönüşü sizi kötü sürprizler bekliyor, hazırlıklı olmakta yarar var…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, hükümete güvensizlik önergesi vermek için zaman ve zemin için bundan uygununu bulamazsınız. Hem böylelikle Haziran ayında yapılacak olan kurultayı da ertelemiş olabilirsiniz…

Sayın Hasan TAÇOY, genel sekreter olamadınız diye ailecek büyük üzüntü içine girmişsiniz.
Ha keşke biraz cesaret gösterip en azından şansınızı deneseydiniz. Sizin için büyük bir fırsat kaçmış oldu…

Sayın Osman IŞISAL, Ercan’ın gelirlerinin kesileceği aylar önce belliyken sizin aklınız neredeydi. O yüzden üzerine buz gibi bir su içip unutun gitsin. Gelmiş geçmiş olsun…

Sayın Ünal ÜSTEL, Daily Mail gazetesinde Kıbrıs’ı yazan Toby Hamilton’ın yazdıklarının tamamen ısmarlama ve para karşı yazılan bir makale olduğu iddia ediliyor. Umarız bu konuda geçerli bir açıklamanız olacaktır…

Sayın Derviş EROĞLU, İrsen bey “bundan böyle dış politikada da varım” derken acaba ne demek istedi? Acaba diyoruz koltukları takas edip bir süre Saray’a yerleşse, nasıl olur acaba? Hem siz de eski günleri yad etmiş olurdunuz…

Sayın Yüksel ÇELEBİ, Dikmen’de baz istasyonlarına karşı vatandaş büyük eylemlere başlıyor. Son ölüm olayı bardağı taşıran son damla oldu. Bakalım bölge halkını tatmin edecek bir önlem alabilecek misiniz?

Sayın Abdullah İŞKEY, İrsen beye karşı tavır alanlar listesine girdiğiniz iddia ediliyor. Özellikle genel sekreterlik seçimlerindeki yaşanan olaylar bu kararınızda epey etkili olmuş değil mi?

Sayın Salih BORAN, Araç Kayıt Dairesi müdürü olarak gün boyunca daire telefonlarının vatandaşa cevap vermediğini biliyor muydunuz? Öfkeli vatandaşların söylediklerini ha keşke siz de duysaydınız. 22 86 518 nolu telefona bir baktırıverin zahmet olmazsa…

Sayın Tözün TUNALI, TDP’den Girne milletvekili adaylığı teklifi aldığınızı öğrendik. Artık zamanı geldi de geçiyor. Bakalım bunu Serdar bey duyunca ilk tepkisi ne olacak? Hadi hayırlısı…

Sayın Akay CEMAL, sonunda facebook mucizesini siz de keşfetmiş ve hızla arkadaş edinmeye başlamışsınız. Akşamları sohbetlerin dozunu fazla kaçırmayın ki evdekilerin gazabına uğramayasınız…

Sayın Naci TÖRE, Dikmen’deki tek baz istasyonları sizin binaların üstündeymiş. Bölge halkı mesaj göndermiş önce belediye başkanı sonra da sızın kapınızı çalkaya hazırlanıyor, bizden uyarması…

Sayın Güner GÖKTUĞ, sizin genel sekreterliğe adaylığınızın çakma olduğu çok kısa sürede anlaşılınca zor anlar yaşadığınız gözlemlenmiş. Artık soğuk savaş taktiklerini değiştirmek gerekiyor değil mi?

Sayın Bertan ZAROĞLU, Reyhanlı’da felaketten büyük şans eseri son dakika kurtulmuşsunuz. Verilmiş sadakanız varmış, kan akıtıp fakir fukarayı sevindirmekte yarar var, büyük geçmiş olsun…

Sayın Yunus RAHMİOĞLU, başında bulunduğunuz banka için tanıtım ve pazarlama atağı başlattığınızı öğrendik. Zararın neresinden dönülürse kardır değil mi? Hayırlı işler bol müşteriler dileriz…

Sayın Kudret ÖZERSAY, bazı sevenleriniz fazla naz aşık usandırır demeye başladı. Bu arada derneğin harcamaları konusunda geçmişte olduğu gibi şeffaf olmadığınız iddia ediliyor, haberiniz olsun…

Sayın Deniz GÜRGÖZE, birkaç gün yurt dışına kaçtık ya fazla çalışmaktan ve yorulmaktan merdivenlerden düşüp fena halde yaralanmışsınız. Büyük geçmiş olsun, nefesi güçlü bir hocaya sizi okutacağım nazara karşı…

Sayın Ergun ONALP, Dikmen Kalkınma Kooperatifi yine fena halde karışmış bu sefer hem de taraflar saf değiştirmiş diyorlar…İyi ki bölge bankasısınız, bir de uluslar arası olsaydınız acaba ne olurdu bir düşünün hele…

Sayın Kadri FELLAĞOĞLU, Anneler Günü nedeniyle bir derneğin Lefkoşa’da ünlü bir düğün salonunda verdiği yemekte onlarca kişi zehirlenmiş diyorlar. Bir araştırın bakalım bu torpilli işletme hangisiymiş?



Günün Fotoğrafı



Günün Fıkrası


Papağan


Kadının biri bir hayvan dükkanına girmiş.
Papağanlardan birini çok beğenmiş ve tezgahtara fiyatını sormuş.
Adamda "10 milyon ama size o hayvanı önermem çünkü bize de genelevden geldi. Ağzı çok bozuktur." demiş. Kadın boşver deyip papağanı satın almış,eve getirmiş.
Papağan başlamış "Oooo..yeni ev,yeni mama.."
Kadın bozuntuya vermemiş. Sonra evin kızları gelmiş.
Papağan "Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye.." demiş.
Kadın biraz bozulmuş. Sonra kadının erkek çocukları gelmiş.
Papağan "Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler" demiş.
Kadın bu sefer bayağı bozulmuş.Sonra kadının kocası gelmiş.Papağan yine başlamış:
"Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler..Vee..ooo..MEHMET ABİ HOŞGELDİN!!"