Sayın Levent Özadam
Kıbrıs Postası Gazetesi
 
Kıbrıs Postasında Dome Hotelde neler oluyor başlıklı köşe yazınızda iddia sahiplerinin
ispatlaması gereken iftira addedilebilecek ithamlarda bulunmaktasınız.
Bize göre ne Kıbrıs Türk Halkının iyi niyetini ve ne de onun Sayın Başbakanınıkullanmak
kimsenin haddi değildir.
Evet, sözleşme süresinin uzatılmasını talep ediyoruz. Gerekçemizin birinci nedeni
yapacağımız yaklaşık iki milyon TL. tutarındaki yatırımın on yılda ancak geri dönebileceği,
ikinci gerekçemiz de Dome Hotelin daha onlarca yıl halkın malı olarak, çalışanların
yöneteceği bir işletme olarak geleceğe taşınmasıdır.
Yoksa üç yıl sonra yurt içi ve yurt dışında bu örnek gösterilen işletme modelinin yok
olmasına rıza göstermemiz mi bekleniyor?
Yapılan ve yapılacak olan yenileme ve yatırımlar murakabe edilmiş raporlarla Vakıflar
idaresi yetkililerine verilmiştir. Yürürlükteki sözleşmenin Vakıflar lehine düzenlenmiş yeni
şekli ve ekinde yapılması düşünülen yatırımlar, proje maliyetleri ile birlikte Vakıflar İdaresine
sunulmuştur. Ve bu çalışmalarla ilgili görüşmeler giderayak değil, neredeyse bir yıldan
beridir Evkaf yetkilileri ile yapılmaktadır. Bazı Evkaf yetkilileri Dome Hotelden daha çok gelir elde etme hesabı içindedir. Elbette Dome Hotele işçilerden daha fazla para verebilecek
olanlar vardır. Kimileri için önemli ve tek ölçüt paradır, bize göre ise çok şükür ki önemli olan insandır.
Otelin, bizden sağlanan gelirin on katı fazlasına talipleri olduğu bazı Evkaf yöneticileri
tarafından bizlere iletildi. Hatta otelin üç yıl kapatılıp çok iyi bir yatırımla Kıbrıs’ın en lüks
oteli olabileceği de söylendi. Söylenenlere cevabımız, bu otel şimdiki örnek model olarak
geleceğe taşınacak olmuştur.
Diğer iddialar da asılsız birer iftiradan ibarettir. Kimin acentesi var? Söylenirse biz de
öğrenmiş oluruz. Veya yanıtsız kalan sorularınız var ise yüz yüze görüşmekten de mutlu
oluruz tabii ki.
Saygılar…”
 
Bayram Karaman
Yönt. Kurl. Bşk.
Dünkü yazımızdan sonra Bayram Karaman yukarıda yayınladığımız açıklamayı gönderdi.
Hassasiyetinden ötürü teşekkür ederiz
Paradan daha ziyade insanfaktörünü göz önünde bulundurduğu için de ayrı bir teşekkürü hak ediyor elbette…
Ama bizim asıl derdimiz Bayram Karaman ile filan değil KKTC’de uygulanan yasalarla alakalıdır…
Bir hayır kurumu olan Vakıflar İdaresi’nin haklarını, görev ve sorumluluklarını da unutmamak gerek…
Çünkü Bayram karaman da dahil herkes bilmelidir ki Dome Otel kimsenin babasının malı değil bütün toplumundur…
2007 yılında Dayanışma Ltd. Dome Otel ile ilgili olan 10 yıllık kira sözleşmesinde dönemin genel müdürü Hatice Çavlan’ın önergesi var mıdır?
Dayanışma LTDde iki ortak olan Kıbrıs Vakıflar İdaresi temsilcileri ile Dayanışma Ltd temsilcilerinin Dome Hotelin yenilenmesi ile ilgili ortak aldıkları proje kararı var mı, bunu Vakıflar İdaresinin onayına sundular mı?
2007den bu güne kadar Dome Otel brüt ne kadar para kazandı Vakıflar İdaresine ne kadar ödendi, hangi muhasebe bürosu ile çalışmaktadır?
Dayanışma Ltdin hisselerini gerçek raiç bedel üzerinden bir başka şirkete devir yaparsa mukavele gereği Vakıflar İdaresinin onayı alınacak mı?
Vakıflar İdaresi temsilcilerinin 2007den beri Dome Otelin yenilenmesi ile ilgili almış oldukları kararlarda imzası bulunuyor mu?
 
 
Karaman’ın gerçek hedefi
 
“Sayın Özadam,
Dome Hotel hakkında size kısaca bir şey aktarmak isterim.
Dome Hotel’de dönen entrikaların ardı arkası bitmiyor. Devir edilmeden önce ve sonrasında sürekli olarak otelin üzerinden insanlar kandırılıyor. Ben iddia ediyorum ki Bayram Karaman ve CTP özellikle Dome Otel olayını bu şekle getirdiler. Yani Bayram Karaman diyor ki ben mücadele ediyorum ancak karşı çıkanlar vardır bize 7 yıl daha sözleşmenin uzatılmasına. Sonuçta otelin sözleşmesi yeniden uzatılmayacak ve otel 3 yıl içerisinde Bayram Karaman tarafından bir başka şirkete hisseler devredilecektir. Ancak devir alacak olan şirket de en az 10 yıl SÖZLEŞME istiyor.
Yazınızda Yazdığınız gibi sözleşme %50/%50 yapılmadı. Sendika %51 hisseye sahiptir. Yani istediği an hisselerini başka bir şirkete devredebilir. Ya da şirketi başkalarına devir edip böylece el değiştirilebilir. Kahraman Bayram'ın da başbakanın da hedefi budur. Hükümet bozulmadan önce ne kadar daha yiyebilirsek kârdır mantığı vardır. Lütfen bu konuda herkes uyanık olsun. Ben o dönemde sözleşmenin yanlış olduğunu ve bir gün gelecek ve bu duruma geleceğini bas bas bağırdım ve hatta otelin yanına çadır kurup 2 ay eylem yaptık. O dönemde sırf  hakkımızı almak için 2 ay eylem yaptık ve maalesef cemaat ne derse desin imam bildiğini okur misali bu işi sanki çok normalmiş gibi Bayram Karaman ve yandaşlarına resmen peşkeş çektiler…
Saygılarımla”
 
(Mehmet Derya)
 
 
Sayıştay ve Savcılık görüşleri
 
Vakıflar İdaresi’nin alacağı kararlarda geçmiş yıllara ait önemli görüşler var;
Hem Sayıştay Başkanlığı hem de Başsavcılık yaptıkları açıklamalarda yönetimin önergesiz olarak karar üretemeyeceği görüşünü belirtmişler.
Sayıştay raporunda bu konuda şöyle deniliyor;
“Vakıflar İdaresi’nin Vakıflar’a ait emlağın kiralanması veya mevcut kira mukavelelerinin uzatılmasında genel müdürün önerisi olmadan önergesiz olarak üretilen kararların hukuki geçerliliği yoktur, bu tür kararlar iveri olarak iptal edilmelidir.
Yine Başsavcılığın da görül belirttiği bir konuda Vakıflar’da yapılacak olan kiralama işlemlerinde yönetim kurulunun hiçbir yetkisi olmadığı genel müdürün önergesinin şart olduğu belirtilmiş ve yasanın 29’ncu maddesi altında yapılan 624/2000 sayısı tüzük kuralları gösterilmiştir.
Yani Dome Otel konusunda da yetki yönetim kurulunda değil genel müdür İbrahim Benter’dedir…
 
 
 
“Sözleşme değil peşkeş!”
 
“Dome otel CTP tarafından giderayak yine eski vekilleri ve sendika ağası olan kahraman Bayram Karaman'a 10 yıl daha peşkeş çekmek için işlemlerine hız verdi.
Dünya yüzünde hiç bir Örneği olmayan, hem milletvekili hem de aynı işletmede Örgütlü sendika başkanı ve kendi sendikasındaki üyeleri işten çıkaran başka bir örnek yoktur.
Umarım CTP yitirdiği güveni bu otelin sözleşmesini yeniden Bayram Karaman'a uzatıp sıfırlamaz. Sözleşme adı altında yapılan tamamen "PEŞKEŞ"tir.
Adaletin yerini bulması temennilerimle...”
 
(Bir okur)
 
Yanlış mahkum vermişler!
 
Merkezi Cezaevi’nde geçtiğimiz günlerde şimdiye kadar yaşanmamış bir skandal yaşandı ama bu olay her nedense kamuoyuna yansımadı…
Emekli bir gardiyanın verdiği bilgiye göre olay şöyle gelişti;
Lefkoşa’da bir avukat davasını gördüğü tutuklunun kefaletini yatırdıktan sonra cezaevine tutukluyu çıkarmaya gider.
Gerekli işlemler yapılır ve tutuklu cezaevinden çıkar.
Ancak Avukat kısa bir şaşkınlıktan sonda kendi müvekkilinin aynı kişi olmadığını görür ve durumu cezaevi yönetimine bildirir.
Yanlış mahkumun verildiği tespit edilir ve bırakılan mahkum yeniden tutuklanır, kefaleti yatırılan mahkum ise dışarı çıkarılır.
 
 
Başbakan coştu bir kere!
 
Önce Denetleme Kurulu’na yeni atamalar, sonra Dome Otel konusundaki açıklamaları şimdi de BRTK müdürünün görevden alınması meselesi…
Belli ki Başbakan Özkan Yorgancıoğlu iki senedir yapamadığı icraatları son bir aya içine sığdırmakta kararlı görülüyor.
15 Mayıs tarihinde BRTK yönetim kurulu başkanlığına gönderdiği yazıda genel müdür Mete Tümerkan’ın görevden alınması ricasında bulunmuş.
Md 12. (1) Müdürün Atanması ve Görevden Alınması
(2) BRT Kurumu Müdürü Bakanlar Kurulu kararı ile atanır.
BRT Kurumu Müdürü:
(a) Ulusal güvenlik, kamu düzeni veya Devletin dış 
güvenliğinin gerekli kıldığı veya kamu görevlisi olma niteliğini yitirdiği durumlarda, gerekçesi açıkça gösterilmek koşuluyla; veya
(b) BRT Kurumunun Anayasanın ve bu Yasanın 
öngördüğü ilkelere aykırı yayın yaptığı veya yansızlık 
ilkesinden uzaklaştığı veya görevi ile ilgili olarak bir 
hizmet kusuru işlediği durumlarda görevden alınır ki bu konudaki yasalar böyle diyor!
BRTK’dan Mete gider başkası gelir, isimler hiç önemli değil!
Ama böyle bir kara alıyorsanız kalkıp açıklamalı gerekçenizi de ortaya koyacaksınız…
Eğer şöyle deseydi Özkan beyi hiç eleştirmez ve de yadırgamazdım;
“Ben giderayak adamımı korur, bunu için de her türlü partizanlığı yaparım…”
Olmadı Özkan bey olmadı!
 
 
 
“Orman yangın ekipleri oluşturuldu mu?”
 
“Levent bey,
Şu anda çıkabilecek bir orman yangınına müdahale edebilecek bir ekip var mıdır yoksa helikopter alacağız ekiplere gerek kalmadı mı?
Konuya bir değinmeye yarar vardır . Havaların ısınmaya başlaması ile hatta son günlerde arazi yangınları başlaması ve yangın gözcülerinin olmayışı bu yangınların erken zamanda haber alınsa acaba ne kadarı kurtulur amma ekiplerinde oluşturulması gerekiyor.
Yasa gereği 1 Mayıs itibarıyla orman yangın ekipleri oluşturulur, diye yasa var ama hükümet yasadışı bir işlem yapıyor kanaatimce…”
 
(Bir okur)