Sami Güdenoğlu’nu tanımayan pek yoktur.
Hem turizmci hem de siyasetle çok yakın ilişkili bir Kıbrıs Türkü…
Hatta yıllar önce büyük cesaret gösterip Cumhurbaşkanlığına da aday olmuştu.
Geçen hafta hasbelkader bir mekanda karşılaştık…
Yine kızgın, yine sinirli ve agresifti!
Çantasını açtı, içinden bir beyaz kağıt çıkardı ve uzattı bana;
“Bak da gör ülkenin rezaletini” diye kükredi…
Aldım elime kağıdı ilk bakışta gördüğüm rakam karşısında ‘olamaz’ diye söylendim…
Ama olmuştu işte!
Onur Air’e ait geçen Cuma gününün Ercan-İstanbul tek gidiş fiyatıydı bu…
Bir işadamımız, Ercan’dan İstanbul’a gitmek için 980 TL gibi bir ücreti ödemek zorunda bırakılmıştı.

Bugün de bir okurdan bir ileti gelince bu yazıyı kaleme almak zorunlu haline geldi.
Bakın ileti de ne diyor;
“Sayın Özadam;
Belki işleriniz arasında önem bulmaz bu söyleyeceğim ama yine de aktarmak isterim.
Malumunuz KTHY’den sonra denge unsuru kalmadığı için ve de bizim hiçbir dönem bir devlet ciddiyetimiz olmadığı için herkesin istediğini yaptığı bu zamanda 13.2.2014 tarihinde İstanbul’dan Ercan’a tek geliş fiyatının 1.011 TL olduğunu bilgilerinize aktarmak isterim…”
(Abdurrahman Uluçınar)

Siz ne diyorsunuz Abruhhaman bey!
Vatandaş İstanbul’dan Ercan’a tek geliş bilet kesecek ve bu bizim için önemli olmaz olur mu hiç?
Elbette bir iş adamamız Ercan’dan İstanbul’a uçmak için 980 TL’ye bilet kesiyorsa ve biz bunu gözlerimizle gördüysek, bu iletinizden ve hassasiyetinizden ötürü size binlerce kez teşekkür ederiz.
Hele de KTHY’yi bir kez daha gündeme getirdiniz ya bize de iyi bir fırsat yaratmış oldunuz…

Evet sevgili okurlar;
KTHY’den sonra KKTC hava taşımacılığının acı bir sonudur bu!
Bizim kızgınlığımız KKTC’ye hava taşımacılığı yapan şirketlere değil kesinlikle.
Onlar elbette özel şirketlerdir ve kar amaçlı oldukları için biraz da meydanı boş bulup fiyatlarda asıp kesmektedirler ama gelin görün ki bu ülkenin KTHY’yi batıran siyasetçileri buna bile göz yummaktadırlar.
Sözümüz onlaradır…

Şimdi onlara bir kez daha soralım bakalım;
Birkaç aya kadar kendi havayolumuzu kuracağız diye bol keseden atan devlet mercileri kimlerdi?
Var mı böyle ciddi bir çalışma?
Varsa açıklayın hemen!
Peki ya KTHY’nin hesabı kimden ve ne zaman sorulacak?
UBP hükümeti döneminde bu amaçla Meclis’te bir komite kurulmuş ve ‘KTHY’yi batıranlardan soracağız’ denmişti!
Ne oldu o komitenin KTHY raporu?
Yeni hükümet gelince kadük oldu değil mi?
Peki ya CTP-BG/DP-UG hükümeti!
Biz yeni havayolu şirketini bir kenara bıraktık…
Siz gözümüzün nuru KTHY’yi batıranlardan hesap sormayı düşünüyor musunuz?
Bu konuda bir komite kuracak mısınız?
‘Yolsuzlukların üzerine gideceğiz’ diye muhalefetteyken kükrerken, iktidar gelince gerçekten KTHY’yi batıranları yargı önüne çıkaracak mısınız?
Hadi bakalım cevap verin!


MESAJ KUTUSU


Sayın Ahmet GULLE, hastane zemin katında 4 yıldır yatan radyoterapi cihazı konusunda kamuoyu bakanlık olarak sizden bir açıklama bekliyor. Hadi UBP hükümeti bu konuda uyudu, siz de onların yolundan mı gideceksiniz?

Sayın Ahmet KAŞİF, KTHY batırıldıktan sonra özel hava yolu şirketleri vatandaşı asıp kesmeye başladı. Bizim bildiğimiz serbest rekabet vatandaşın yararına sonuçlanır ama biz de tam tersi oluyor…

Sayın Suphi COŞKUN, Dipkarpaz belediye başkan adayları arasında her geçen gün oy potansiyelinizi artırdığınız gözlemleniyor. Karadeniz kökenli vatandaşlardan da oy koparabilirseniz bu iş olacak gibi görülüyor.

Sayın Ertan BİRİNCİ, LTB başkanlığına aday olacaksanız artık yavaş yavaş sokağa inmek durumundasınız. Zira aday adayı sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. Gösterin bakalım medyanın gücünü…

Sayın Fikri ATAOĞLU, dün gün boyunca telefonlarınız ya kapalı çıktı ya da gelen aramalara bakmadınız. Özellikle bölgeden partililerinizi de çatlattınız. Milletin vekili olduğunu ara sıra unutuyor musunuz acaba?

Sayın Abbas ELMAS, siz polisten dayak yediğinizi iddia ediyorsunuz ama polis yetkilileri ve o gece yanınızda bulunan gazeteci arkadaşlarınız başka şeyler söylüyor bilesiniz. Bu arada alkolü biraz daha az alırsanız sizin yararınıza olacaktır!

Sayın Zeren MUNGAN, 2011 tarihinden sonra öğretmen olanlar niçin kendilerine hazırlık ödeneği verilmediğini sorgulamaya başladılar. Sitemlerinde de haksız değiller yani değil mi? Bir yer biri bakar kıyamet bundan kopar!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, yerel seçimlerde başka partilerle işbirliği yapmama kararı parti içinde memnuniyet yarattı. Ama aynı belediye başkanları ile seçime girmeniz halinde sonuç hüsran olacak bizden uyarması.

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, Osman Vehbi sokak sakinlerinden gelen mesajlarınız yoğunlaşmaya başladı. Yolun ortasındaki yarım metrelik dev çukurlar bölge sakinlerini canından bezdirmiş, bizden iletmesi…

Sayın Gencay EROĞLU, madem ki 5 yıldır kapınızı çalan tek bir siyasetçi bile olmadı sitem yerine yatın kalkın dua edin. Bir de kapınızı çaldıklarını düşünün hele, pişmiş aşa su nasıl katılır görürdünüz!

Sayın Aslan BIÇAKLI, zamlar konusunda açıklama yapan tek sendika başkanı olarak kamuoyunun gönlünü bir kez daha kazandınız. Acaba diyoruz diğer başkanlar da sizin kadar az maaş alsalardı tepkileri daha mı farklı olurdu!

Sayın Hamit BAKIRCI, bazı hellim üreticilerinin üretimde yanık yağ kullandığını biliyor muydunuz? Hadi çevre kirliliğini bir yana koyalım ama insan sağlığı hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. Yakında size yanık yağ kullananların listesini göndereceğiz.

Sayın Savaş BOZAT,
Lefkoşa halkı haklı eylemlerinizde hep yanınızda oldu bundan sonra da olacaktır. Ancak tek istekleri sokaklarda çöp yığını görmek istememeleridir. Umarız bu hassasiyeti dikkate alırsınız…

Sayın Reşat AKAR, Türksat uzaya yeni uydu fırlatmayınca bir kez daha mevcut kanallarla pazarlığa oturduğunuz söyleniyor. Fiyatların da hayli cep yaktığı görülüyor değil mi? Allah sabırlar versin…

Sayın Hasan KÜÇÜK, Fenerbahçe size her ne kadar saç baş yoldurtsa da Allah’tan burada Yenicami var ki bu yıl yüzünüzü güldürüyor. Ne varsa bizimkilerden var değil mi?



Günün Fıkrası

Boğa


Temel gezmek için İspanya’ya gider etrafı turlar alış veriş yapar ve karnı acıkır restorana gider, siparişini verir o sırada karşı masada oturan adamın yemeğine gözü takılır, kocaman oldukça gösterişli bir yemektir.
Temel hemen garsonu çağırıp
- Bende o yemekten istiyorum
der.
Garson özür dileyerek
- O sadece ayda bir yapılan boğa güreşlerinde öldürülen boğanın hayalarıdır ve isterseniz gelecek ay için rezerve yapabilirsiniz, der.
Temel yemeği ayırttırır ve bir ay sonra tekrar aynı restorana gider. Garsonu çağırıp durumu belirtir. Arkadan yarım saat geçer ve yemek gelir ama bu Temel’in geçen ay gördüğü yemeğin sadece onda biri kadardır. Kızar ve garsonu çağırır
- Benim gördüğüm çok daha büyüktü neden bu böyle
der.
Garson cevap verir
- Eee efendim hep boğa kaybedecek değil ya!