Bir ülke meclisinin nisabı sağlayamaması ne ile anlatılır ki…

Adına ne derseniz deyin ama eğer nisaplaşma bizde bir intikam nedeniyse herkesin başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerek!

Biz de artık moda haline geldi nisap sağlanamaması…

Fikri Toros ve Erek Çağatay yurt dışında görevli oldukları için dünkü oturumda yoktular!

Haliyle hükümetin vekil sayısı 25 olunca bir kez daha muhalefetin eline kaldılar…

Muhalefet de bunu ciddiyetsizlik olarak nitelendirerek nisabın sağlanmasına katkı koymadı!

Meclis oturumu bugüne ertelendi…

Çok büyük ihtimalle iki vekil bugün de yurt dışında olacakları için nisa bir kez daha sağlanamayacak ve haftaya ertelenecek!

Sanki de meclis değil evcilik oynanan bir mekan…

Nisabın sağlanamaması ne yenir ne de yutulur bir meseledir!

Bu arada UBP ve YDP’nin kendilerine göre haklı nedenleri vardır…

Örneğin UBP, meclis kürsüsüne çıkan her iktidar vekilinin iki kelimesinden birisinde anamuhalefet partisi eleştirilir!

Hatta bazen iş çizmeyi aşar hakaretlere varır…

Çünkü özellikle de iktidar buhranlı dönemlerde topu hep muhalefetin üstüne atarak sıyrılmak ister!

Ama işte gelin görün ki iş nisap sağlamaya gelince muhalefete muhtaç olunur…

Madem ki öyle hadi buyur bakalım sağla nisabı nasıl sağlayacaksan!

YDP’nin durumu da UBP’den çok farklı değil…

Arıklı, işin başında nisap konusunda fazlasıyla iyimser oldu, desteğini de esirgemedi!

Aslında nisap konusunda kilit parti olduğunu da göstermiş oldu…

Bu arada bir düşünün hele, nisap sağlamanız için kapınızı çalıyorlar, iyi niyet ve hoşgörü gösterip nisabı sağlıyorsunuz ama sizin yumuşak karnınız olan bir yasayı sizin nisap sağladığınız oturumda geçiriveriyorlar!

YDP bundan sonra nisap sağlar mı?

Kesinlikle hayır…

50 kişilik mecliste belli ki bundan böyle çok nisap sorunları yaşayacağız…

Bu arada ha keşke daha geniş tabanlı bir hükümet kurulsun filan da demeyeceğiz çünkü halkın iradesi bu kez böyle yansıdı meclis aritmetiğine!

Bu hükümet gittiği yere kadar da gidecek ama…

İntikam duygularının da belli bedelini ödeyerek!

Kimse hastalanmayacak…

Yurt dışına gitmeyecek!

Başına Allah korusun bir felaket filan da gelmeyecek…

Aksi nisap yok!

Nisap olmayınca yasa yok, üretim yok, dolayısıyla vatandaşa hizmet yok…

Bu başka bir ülkede olmaz da bizde olunca artık şaşırmıyoruz bile!

Biz yine de deriz ki…

Nisap konusunda sağduyu galip gelmeli!

UBP’de de, YDP’de de…

Hem de ülke insanı böyle tarihi bir krizin içinden geçerken!

Tamam her nisap sağlanamadığı vakit vatandaş sayıp sövüyor, hükümetin itibarı zedeleniyor ama…

En azından böyle kritik bir dönemde muhalefetin bir hesaplaşma içine girmesi de ne kadar doğrudur ki!

Zira sokakta, evinde, iş yerinde bunalım geçiren yoğun bir vatandaş kitlesi varken…

Onun içindir hesaplaşın ama şimdi değil!

Zaten günü geldiğinde asıl hesabı vatandaş sormayacak mı?

“Kötü bir şey mi yaşanması gerek!”

“Şu an Çatalköy’e dağ yolundan gelmeyi başardım. Gelirken 18 tane çimento taşıyan vidanjörle karşılaştım. Birçok başka araba bu vidanjörleri geçmek için bolca cambazlık yapmak zorunda kaldı. Yani çok tehlikeli bir yolculuktu. Kimsenin ekmek parasıyla oynamak istemem ama yarım saat içerisinde bu kadar çimento öğütücüsünü görmek gerçekten beni ürküttü.

Eskiden öğütücüler inşaatlarda kurulurdu. Şimdi ise trafiği domine edip hayati tehlike arz ediyorlar.

Biliyorum burası İsviçre değil ama, her şeye rağmen bir önlem alınamaz mı?

Yüksek saygılarına sığınarak hükümetimizden rica ediyorum. Bir şey yapmak için ille de kötü şeyler mi yaşanması gerekir?

(Mete HATAY)

Haftanın gündemi…

“Yeni haftanın gündemini belirliyorum:
- Eko Güne gidenlerin sayısı 
- Boykot, belediye başkanı ve top yekûn köye miydi yoksa sadece başkan ve saz ekibine miydi
- Bu başkan aday olmaz ve/veya olur da seçilmezse, yeni başkan, eski başkanın köydeki taraftarlarının hala orada yaşıyor olması cihetiyle önümüzdeki Eko Günde boykot edilecek mi
- Cumhurbaşkanı gittiydi gitmediydi
- Gidenlerin tümü faşist mi değil mi
- Boykotcular amacına ulaştı mı gerekli ders verildi farkındalık yaratıldı mı 
- İfade özgürlüğü labalubalar için de geçerli mi 
- Federasyon, hallerimize çare mi?..”

(Dilek Yavuz YANIK)

Sadece Merak İşte?

Gözler indirimde!

Papaz gitti millet rahat etti…

Ama milletin gözü papazda filan değil aslında!

Kendi ülkemiz adına konuşursak…

Döviz düşmeye başladı ya;

Elektrik, tüp gaz, akaryakıt ve diğer bilumum ürünler…

Ucuzlayacak mı?

Zira vatandaş iki gündür bunu soruyor…

Yoksa hükümet kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları için bu zamları geri alamayız mı diyecek!

3 Ay turist vizesi mi olur?

Biz ısrarla kimlikle girişler artık son bulsun diyoruz ama…

Bu sanki de hükümetin çok umurunda değil gibi!

Turist vizesinin gün sayısının düşürülmesini önlem olarak görüyorlar anlaşılan…

Bu da demektir ki iş tamamen muhaceret polisinin sorumluğunda olacak!

Polis girişlerde gelen turiste şöyle tepeden tırnağı bir alıcı göz ile bakacak…

Sonra da vize kaç gün olsun diye karar verip mührü vuracak!

Kalkanlı’da ki otel kimindi?

Sağlık Bakanlığı yaşlı bakım evi konusunda bir takım girişimlerde bulundu…

Kalkanlı’da ki bir otel bundan böyle yaşlıların hizmetine verilecekmiş!

Peki bu bina hakkında ne biliyoruz?

Bu koca otel kimindi?

Hangi iş adamının?

Devlet bunu ne zaman kaç para ödeyerek aldı?

Zira bize fısıldanan rakam korkunç boyutta konu bir kaşısınlar deriz…

Seçim borcun kim ödeyecek?

Son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

UBP’li vekillere teker teker haciz kağıdı gidiyor!

Seçimler için bankadan para borçlanılmış ama unutulmuş gitmiş…

Çok büyük bir rakam da değil sadece 30 Bin TL’cik!

Bu paraya bazı vekiller kefil olduğu ve para da bankaya ödenmediği için mahkeme haciz kararı çıkartmış…

Ödediler ödediler!

Ödemezlerse haciz geliyor…

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, Büyükkonuz’taki eko güne katılıp katılmamak kararı tamamen sizin inisiyatifinizde bir şey ama açılış saatinde köpek resmi paylaşmak da o makama çok yakışmadı değil mi? Zira her türlü yere çekilecek bir paylaşımdı!

Sayın Erkut ŞAHALİ, şu yeni geçirilen tohum yasasında muhalefetin görüşlerini dikkate alsaydınız dünkü nisap sorunu da yaşanmayacaktı! En azından bu dönemde meclisin çalışmaması nedeniyle ele güne rezil oluyoruz değil mi?

Sayın Ersin TATAR, kurultay tarihine çok az bir süre kala daha bir çok saldırıya maruz kalacağınız konuşuluyor. Siz onlarla ne kadar uğraşırsanız onlar da sizine uğraşmakta kararlılar bir ateş kese varın deriz!

Sayın Zeki ÇELER, hani şu geçenlerde sosyal yardım alanlara sağlanan bin TL’lik yardım konusunda eski bakana teşekkür etmediğiniz yönünde sitem mesajlarınız geliyor. Bu paranın eski hükümet döneminde ayrıldığı iddiaları doğruysa nezaketen de olsa haklarını vermek gerek değil mi?

Sayın Kemal DÜRÜST, kurultayda genel Baykan adayını belirlediğiniz ama ikinci tura kadar renginizi belli etmeyeceğiniz konuşuluyor. Bu arada bazı adayların bakanlık teklif ettiği iddiaları da yapılıyor, keyfini çıkarın deriz…

Sayın Erdal ÖZCENK, pek muhterem pederinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, bundan sonra demek ki nisap sıkıntısı yaşanmaması için hükümet milletvekillerinin yurt dışı ziyaretlerine kısıtlama getirmeniz şart oldu sanki değil mi? Durum gerçekten çok sıkıntılı ama madem ki muhalefet işi inada bindirdi başka çareniz de yok gibi…

Sayın Ziya EMİR, bir kere kafaya koydunuz ya sonunda gerçekleştirmesini bildiniz doğrusu. Londra’da Türkçe bir gazetenin olması umarız KKTC turizmi ve ekonomisine de olumlu katkılar sağlar. Gazanız mübarek olsun…

Sayın Erhan ARIKLI, belli ki bundan böyle nisap konusunda meclisin tek kilit partisi dorumuna geldiniz. Ama biz yine de deriz ki ülkenin içinde bulunduğu durumu göz ardı etmeyerek bir kez daha düşünün. Toplum şu sıralar sadece hizmet bekliyor zira…

Sayın Hasan UZUN, kurultay sürecine mangal kurarak başlamışsınız ama bundan bir lokma bile nasibinizi almamışsınız. Hele de bazı gazeteci dostlarınıza dikkat önlerine kuzu koysanız çiğnemeden yutarlar bilesiniz!

Sayın Yunus RAHMİOĞLU, şu anki tekneniz artık size dar gelmeye başlamış ve daha büyüğü ve yenisi içir arayışlara başlamışsınız diye duyduk. Desenize bundan böyle artık hedef okyanuslara açılmak olacak. Emeklilik işte bunun için güzel değil mi? Yine de köpekbalıklarına dikkat edin deriz…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, kurultay için son düzlüğe girildiği için artık eve bile uğramaz olduğunuz söyleniyor. Demek ki fazlasıyla hoşgörülü bir aileye sahipsiniz kıymetlerini bilin deriz zira aksini düşünmek bile istemiyoruz…

Sayın Ahmet KAPTAN, aktif olarak sendikacılığı bıraktınız ama yine bir türlü sendikadan çıkmaz oldunuz. Yakınlarınız kendilerini fazlasıyla ihmal ettiğinizi düşünüyorlar, sonra memleketi siz kurtaracak değilsiniz ya…

Sayın Teberrüken ULUÇAY, nisap sağlanamadığı günlerde hangi vekilin niçin katılımda bulunmadığı konusunda anında bir basın açıklaması yaparsanız vatandaş da bayramlık ağzıyla yorumlarda bulunmaz değil mi?