Önceki akşam saat tam 22.00…
Evde keyifli bir hava var!
O saatte telefon gelse gelse bir okurdan ya da dosttan gelir diye düşündüm…
Doğru tahmin ettim, kardeşimden öte bir dosttu telefonun ucundaki ses!
Sesi titrekti, ürkekti, çatallıydı…
“Abi şimdi bomba patlattılar burada dedi…”
İstanbul Atatürk Havaalanı’ndaydı kendisi!
Gözünün önünde yaşanmıştı her şey, hatta gazeteye koymam için anlık resimleri göndermişti…
Aslında şoktaydı o anda!
Sonra kendine geldi, cesetler arasında bulunca kendini…
Çok değil sadece bir dakika önce salona girmesi o anda hayatta kalmasını sağlamıştı!
“Verilmiş sadakamız varmış” dedi…
İş o an bir kez daha anladım insan hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu!
O şanslıydı ama şanslı olmayan onlarca insan vardı kan gölü içinde yerde yatan…
Ve binlerce arkalarından ağlayan!
Türkiye’de yaşanan terör olaylarını biz buradan sanki de film gibi izliyoruz…
Çünkü her şeye rağmen huzurlu ve güvenlik içindeyiz!
Ama bültenlere düşen her haber içimizi dağlıyor…
Gün geçmiyor ki terörden bir kişi ölmesin!
Askerler, polisler ve sıradan vatandaşlar…
“Terör yine vurdu” diye atılıyor manşetler!
Televizyonlardan izlediğimiz cenaze törenleri, gözerimiz nemli…
Geride kalan yetimler, eşler ve ana babalar!
Yüreğimiz dağlanıyor ama bir de ateşin düştüğü yeri bir düşünün hele…
Kahroluyor insan zira sanki de Türkiye insanının kaderine dönüşüyor bitmek bilmeyen acılar!
Ne zaman bitecek, kim bitirecek, nasıl olacak kimsenin haberi yok…
Dilim varmıyor, kalemim zorlanıyor ama gerçek şudur;
Ankara Hükümeti terör olaylarında başarılı olamamıştır!
Sınıfta kalmış, yüzlerce insanının pisi pisi ölmesine neden olmuştur…
En çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz;
“Vatan sağ olsun diyen ana ve babaları…”
Biz vatana can verirken gurur duyan bir milletiz çünkü bu genlerimizde var!
Ama ya o yüreklerin içeride patlayan sesleri…
Kim bilebilir ki bunların ne dediğini!
Üzgünüm ama son yıllarda ekonomi, sağlık ve ulaştırma alanlarında devrim nitelikli icraatlara imza atan Ankara Hükümeti terör olaylarında yeterli olamamış, onca ocağın sönmesine neden olmuştur!
Gerektiğinde Rusya’ya, İsrail’e hatta ABD’ye kükreyen Cumhurbaşkanı ve ruhani lideri olduğu hükümetteki partisi bir türlü terör olaylarının önüne geçememiş, sadece kürsüden atıp tutmayı marifet saymışlardır!
Dünyanın hiçbir yerinde ülke vatandaşlarının göz göre göre teröre kurban gittiği bir yerde o hükümetler bu kadar rahat olamaz…
Koltukta da oturamaz!
Terörün nedeni ve gerekçeleri ne olursa olsun fark etmez…
Türkiye kan gölüne çevrilmiştir!
Şu anda yapmaları gereken tek şey özür dileyip o koltukları boşaltmak olmalıdır…
 
 
Burcu: Ay Napa olayının peşini bırakmayacağız!
 
Ay Napa’da eğlendikten sonra darp edilen gençler nihayet konuştu ve sanki de suçlu olarak gösterilmeye çalışıldığı için de sitem ettiler…
Güzel olanı ise olay sabahı sığındıkları Rum polisine teşekkür etmeleriydi!
Ayrıca Cumhurbaşkanı Akıncı’ya da teşekkür etmeyi ihmal etmediler…
Zira bu konuda Sayın Akıncı ve ekibi büyük duyarlılık göstermiş ve olayı yakın takibe almışlardı…
Dün bu konunun aydınlatılması için Cumhurbaşkanlığına önemli sorumluluklar düştüğünü yazmıştık, açıklama da sabahın erken saatlerinde geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu bizzat telefonla arayarak ilk günden beri konuyu takip ettiklerini söyledi.
Olayın yaşandığı sabahın ilk saatlerinde Rum yetkililerle temasa geçtiklerini belirten Burcu sorumluların kısa sürede bulunma talebinde bulunduklarını ifade etti.
Ayrıca bir ayrıntı;
Kıbrıslı Türk gençlerin uzun süre Rum polisinde tutulmasında da araştırdıklarını söyleyen burcu bunun tamamen tercüman gerekliliği nedeniyle yaşandığını öğrendiklerini belirtti.
Ayrıca yaptıkları araştırmada Kıbrıslı Türk gençler için Rum polisine hiçbir şikayet yapılmadığını kimsenin gençlerden şikayetçi olmadığını sözlerine ekledi.
Burada tabi ki şöyle bir soru gündeme geliyor;
Madem ki bu gençler iddia edildiği gibi eğlendikler yerde olay çıkardılar ve daha sonra da güvenlik görevlilerine şişe fırlattılar bunlar niçin polise şikayet edilmedi!
Çünkü aksine Rum mekan sahipleri değil, darp edilen Kıbrıslı Türk gençler gidip bizzat Rum polisine şikayet dilekçesi verip ifade ettiler…
Burcu ekledi;
“Gençlerimizin zararlarının karşılanması ve suçluların yakalanması için girişimlerimiz ısrarla devam edecek…”
Sayın Akıncı ve ekibine hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederiz…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Mustafa AKINCI, Ay Napa’da Kıbrıslı Türk gençlerin darp edilmesi ile birlikte ilk saatlerden itibaren olayı mercek altına aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Bakalım yanıldığını söyleyip de özür dilemenizi bekleyenler şimdi sizden özür dileyecek mi?
Sayın Kutlu EVREN, dün sevenlerinizin resmen yüreğini hoplattınız. Ama göğüs ağrısını hissedince anında hastaneye müracaat etmeniz örnek bir davranıştı. Büyük geçmiş olsun acil şifalar dileriz…
Sayın Mehmet HARMANCI, Güney Lefkoşa’dan günde kaç ton su alıyorsunuz, bunun karşılığında tonuna ne kadar para ödüyorsunuz! Bu arada yarın akşam bütün gözler sizin ve partili üyelerinizin üzerinde olacak ona göre!
Sayın Kemal DÜRÜST, Lefkoşa-Güzelyurt ana yolunun bariyersizlik sorunu devam ederken ölümlü kazalar da hız kesmiyor. Bu konuda acil tedbir almanız hatta işi yarım bırakan şirketten hesap sormanız bekleniyor!
Sayın İsmail ARTER, zamansız bir ayrılık yaşayan gazeteci kızımız Aysel için bazı girişimler başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Özellikle bu kampanyalara Mağusa halkının da dahil edilmesi artık kaçınılmaz olmuştu…
Sayın Talip ATALAY, anlaşıldığı kadarıyla kendinize yandaş medya edinip ayrıca internet siteleri kurup sizi eleştirenlere karşı operasyon başlattınız! Bunun son çırpınışlar olarak değerlendiriyoruz.
Sayın Fatih YARIMBAŞ, göz açıp kapayıncaya kadar geçen iki seneden sonra veda turlarına başlamanız sizi sevenleri epey duygulandırdı. Yeni görevinizde başarılarınızın devamını dileriz. Bu arada Erdoğan başkana da hoş geldin diyoruz…
Sayın Cenk MUTLUYAKALI, muhterem babanızın vefatını üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye başsağlığı ve sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Tözün TUNALI, yarın SDP’nin birinci kurultayını yapmak için geri sayım başlamış. Bu arada şok isimlerle kamuoyunun karşısına çıkacağınız söyleniyor. Gazanız mübarek olsun, Allah utandırmasın artık…
Sayın Mehmet ÇAĞLAR, gözünüzden bile sakındığınız kızınızı bu akşam dünya evine uğurlayacağınızı öğrendik. Artık minik kuş yuvadan uçuyor desenize…Allah genç çifte sağlıklı bir gelecek nasip etsin. Şimdi sıra torun sahibi olmakta değil mi!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, sizin depolara Türkiye’nin suyu akmaya başladığına göre artık bizim başkanla kavganız da bitmiştir değil mi! Hadi Lefkoşa’nın vanaları biraz daha açın da tuzlu da olsa depolarımız dolsun…
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, polis teşkilatımızın 52’nci kuruluş yılını kutlar nice başarılarla dolu yıllar temenni ederiz. Türkiye’deki terör saldırıları nedeniyle etkinliklerinizde kısıtlamaya gitmeniz takdirle karşılandı!
Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, mahkemeler tarihinde ilk kez sayenizde medya mensupları ile iletişim kuruluyor. Meslektaşlar bunun için epey mutlu, daha da geliştirilmesini bekliyoruz. Zira birlikten kuvvet doğar değil mi!
Sayın Özbek DEDEKORKUT, Beylerbeyi’ndeki nezih restoranın açılışı için artık saatleri saymaya başlamışsınız. Turizmin önde gelen isimlerinden birisi olarak burada da başarılı olacağınızdan kuşkumuz yoktur…
Sayın Ahmet ÇALUDA, garp cephesinde ciddi olaylar yaşanmaya başladığını duyduk. Ama her nedense yaz sıcaklarından dolayı rehavete girip müdahale etmediğinizden şikayetler geliyor. Biraz kıpırdanın bakalım!