Bir okur CTP için yorum yapmış;
“Adam olsaydılar çoktan istifa” ederlerdi diye!
Bir başkası şöyle diyor;
“Göreceğiz bakalım yüreklerini…”
Bir diğeri de şöyle demiş;
“Koltuk sıcak geldi gidemezler”
Dahası var;
“Bu ülkeyi UBP’ye bırakmasınlar…”
Bu çok önemliydi!
Ülkeyi UBP’ye bırakmasınlar, çünkü UBP hala halkın gözünde sabıkalıdır.

Siyasette ‘asla ‘asla’ demeyeceksin’ sözünün geçerli olduğu bir süreç yaşıyoruz.
DP, hükümet ortağına boynuzu taktı ve çekildi kenara.
UBP’lilerin de ağzından sular akıyor.
4 yıllık hükümet döneminde vatandaşa eziyetten başka vermeyen UBP ne hakla yine iktidara gelmeyi arzuluyor, bunun adı ‘yüzsüzlük’ olmalı!
Bazı UBP’lileri tenzih ediyorum çünkü partide çok kaliteli ve vizyon sahibi isimler var ve onlar zamanı gelince parti üst kademesine zaten suyun akışı gereği oturacaklar.
Ama halen kaşarlanmış ve gözü bakanlık koltuğunda olanları da ayrı tutuyoruz tabi ki!

CTP’ye dönersek;
Bir süre daha hükümette kalmaları iyi olacak;
Daha önce de deneyimleri var KKTC yeni bir dönemin içine sokulduğu için önümüzdeki dönemde hayati kararlara imza atılacak.
CTP için gitmek mi zor kalmak mı onu bugün hep birlikte göreceğiz ama, bu işin öyle kahraman devrimcilik ile olmadığını görmeleri açısından kalmaları önemli…
Zira, devrimcilik artık çok gerilerde kaldı ve şimdi en keskin devrimciler bile kapitalizmin çarkları arasında dişlilerden birisi oldu.
Ben derim ki;
CTP gitmesin kalsın!
UBP’yi tekrar hükümete getirerek halkı cezalandırmasınlar…
Bu da büyük bir hizmet olarak anılacaktır!
Gitme ki hem UBP’nin biraz daha burnu sürtülsün, hem de sizin ardınızdan ‘kaçtılar’ demesinler!
Yerel seçim ittifakı bahanesi ile kimseyi kandıramazsınız!


Bakanlar Kurulu gafı!

Devletin her yerinde laçkalık ve ciddiyetsizlik olduğunu bilirdik ama Bakanlar Kurulu kararlarında yapılan bu hata yenir yutulur cinsten değil.
Elimizde iki Bakanlar Kurulu kararı var;
Biri akaryakıt fiyatlarına zamla ilgili…
Tarih 20 Şubat 2014,
Karar Numarası : Y(K-I) 399-2014 diyor
Bir başkası da LTB’nin borçlandırılması kararı;
Tarih 25 Şubat 2014,
Karar Numarası: Y(K-I) 399-2014
İki ayrı Bakanlar Kurulu kararı ama Karar Numarası aynı!
Hadi bakalım şimdi ayıklayın pirincin taşlarını…
İki ayrı tarihte iki ayrı karar!
Ama karar numaraları aynı…
Allah sizi bildiği gibi yapsın!



MESAJ KUTUSU


Sayın Halil ORUN, İskele’de son yapılan yerel seçim anketinde halen birinci sırada olduğunuz görüldü. Cumartesi günü yeni bir anket çalışması sonuçlanacak bakalım neticede bir değişiklik olacak mı?


Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, sizin için artık İskele Belediye Başkan adaylığı konusunda son nokta konuldu. Size kaç kere dereyi görmeden paçaları sıvamayın demiştik ama dinlemediniz ki!

Sayın Gürel CANTAŞ, kurulma aşamasında olan Trafik Hizmetleri Dairesi müdürlüğü için adınız anılmaya başlandı. Yıllardır bu işlerin uzmanı olarak sizden iyisini bulacaklar değil ya! Şimdiden hayırlı olsun.

Sayın İsmail MANİCİOĞLU, yıllardan sonra bir polis müdürü köy köy gezerek halkla iç içe olunca vatandaşın da epey hoşuna gidiyor bu durum. Güzelyurt ve yöresi bir hayli memnun tebrik ederiz.

Sayın Hasan SADIKOĞLU, siz de çok heveslendeniz ama bu hevesinizi artık başka bir bahara saklayacaksınız. Bu arada hem iyi de pişmiş olacaksınız. Olmayacak her işte mutlaka bir hayır vardır…

Sayın Sümer AYGIN, parti meclisinde size gelen ret oylara bakınca bu kez işinizin hayli zor olduğu görülüyor. Ne yapıp ne edip Ömer Kalyoncu ile arayı düzeltmezseniz 29 Haziran gecesi mendil dayanmaz!

Sayın Sami ÖZUSLU, sizin ardınızdan bazı Kanal SİM çalışanlarının da istifaya hazırlandığı yönünde haberler geliyor. Gelin şu inadı bir kenara bırakın ve yuvaya dönün.

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI, bizim mesajdan sonra tepkiler yoğun olunca indirdiğiniz eski kulüp başkanlarının fotoğraflarının tozunu alıp yine duvarlara asmışsınız. Doğru olanı yapmışsınız…

Sayın Günay ÇERKEZ, bazı televizyon programcılarını YYK’ya şikayet ettiğinizi duyduk. Siz yine de basın mensupları ile motoru sıcak tutmaya bakın. Didiklemek isterlerse muhakkak bir konu bulurlar…

Sayın Taner ULUTAŞ, Detay ismiyle yeni bir günlük gazete için düğmeye bastığınız söyleniyor. Şimdi herkesin merak ettiği konu perde gerisindeki patronun ismi. Ne günlere kaldık değil mi?

Sayın Halil TALAYKURT, DP-UG İskele’de resmen aday krizi yaşıyor. Son bir iki gündür sizin adınız da anılmaya başladı. Maşallah boy-bos da yerinde, niye olmayın yani? Bir kere denemekten zarar gelmez.

Sayın Galip BOZALP, LTB Başkan adaylığı için UBP ile DP arasında mekik dokuduğunuz gözleniyormuş. Ne kadar borcun altına gireceğinizden haberiniz yok mu sizin? Sizin gibi akıllı ve başarılı bir iş adamı maceraya girmemeli!

Sayın Mesut GÜNSEV, her hangi bir yayın kuruluşu ile program konusunda anlaşmadığınıza üzüldük. Sizin gibi deneyimli ve usta isimler için emeklilik daha çok erken değil mi?

Sayın Erdal ANDIZ, yerel seçimler öncesi yine teşkilatı kurmuş ince hesaplar yapıyormuşsunuz. Siyasetten hiç bıkmayacaksınız değil mi? Sizden korkulur doğrusu!

Sayın Ahmet GÜLLE, Lefkoşa Hastanesi’nde randevulu sistemde sorunlar bir türlü bitmiyormuş. Sabah 9’da randevu alan bir yaşlı amca 12’de muayene edilince ortalığı kaldırdı diyorlar…

Sayın Önder SENNAROĞLU, Lefkoşa’da Metehan bölgesindeki sokak lambalarının tam 1.5 aydır yanmadığını biliyor muydunuz? Bölge halkı rica etmiş bir el atıverin lütfen…




Günün Fıkrası

Ağanın karısı


Eşkıya bir köyü basar, ağanın karısıyla 3-5 kadını dağa kaldırır.
Ağa ve adamları iz sürüp eşkıyayı kuşatır. Eşkıyalar, kadınları bırakıp kaçar.
Ağa karısına sorar:
“-Ne yaptılar size? Hele anlat.”
“-Ne yapacaklar, hepimize tecavüz ettiler.”
“-Söylemedin mi ağanın karısı olduğunu?”
“-Söyledim.”
“-E, ne yaptılar?”
“- Altıma halı serdiler...”