Vakıflar İdaresi’nde çalışırken bir vatandaştan 53 bin TL rüşvet aldığı belirlenen ve mahkeme tarafından cezalandırılan vatandaş konusunda ilk yazımızda mahkeme evraklarını da belge olarak siz okuyucularla paylaşmış, ikinci yazımızda da yönetim kurulu başkanı Rauf Ersenal’e bize yanıltıcı bilgi verdiğini kaleme almıştık.
Çünkü ilk yazıyı kaleme almadan önce görüşlerine başvurmuş ve eşinin çalışmadığı gerekçesinin de işe geri alınmasında etkili olduğunu öğrenmiştik.
Sonra öğrendik ki rüşvet alan çalışanın eşi de yine aynı kurumda çalışmaktaydı.
Ve şöyle bir yorumda bulunduk;
Rauf  bey ya birileri tarafından yanıltıldı ve o da bizi yanılttı ya da bunu bilerek yaptı ve olaya siyaset karıştı.
Çünkü bunun üçüncü bir açıklaması olamazdı.
Dün konuya ilgili açıklama yaptı hem de telefonda sohbet ettik.
İlgili kişinin eşinin çalıştığını bilmediğini söyledi…
İçimiz biraz olsun rahatladı ama yönetim kurulu böyle hayati bir karar alırken nasıl olur da tüm objektif bilgiler masada olmaz diye de içimizden geçirdik.
İşte Rauf Ersenal’in konuyla ilgili açıklaması;
“Sn. Levent Özadam,Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi'nde çalışan bir personelin mahkumiyet kararı sonrasında Cezaevindeki cezasını tamamlayarak eski işine geri iade edilmesiyle ilgili olarak gündeme getirdiğiniz konu ile ilgili olarak Yönetim Kurulu Disiplin komitesinin yapmış olduğu değerlendirmeler sonrasında vermiş olduğu kararda dikkate alınan hususlar özetle aşağıdaki gibidir.
Bu konu hakkındaki vicdani hususlara tekrardan değinmeyi gereksiz gördüğümden sadece kararımızda etkili olan diğer dayanaklara değinmeyi uygun gördüm.
Beni telefoniyen aradığınızda “ Aradan zaman geçti, hatırlayabildiğim kadarıyla diyerek sormuş olduğunuz soruları samimiyetle yanıtlamaya çalıştım. Eldeki bulguları destekleyecek dökümanlara ulaşıp size daha sağlıklı yanıt vermem için aradığınız saat itibarıyla imkansızdı. Kaldı ki, Yönetim Kurulu tam mesai yapan bir kurul değildir.
Bugün Vakıflar idaresine giderek size yazılarınızda yardımcı olacak somut belgeleri inceledim.
Bu nedenle, yukarıda da ifade ettiğim gibi vicdani unsurların dışındaki bulguları sizinle paylaşma ihtiyacı duydum.
Adı geçen çalışan hakkında verilen mahkeme kararında;“ ... Sanığa verilecek hapislik cezasının süresini tesbit ederken ise, yukarıda Sanık lehine belirtmiş olduğum vechile Sanığın 47 yaşında, evli ve iki çocuk babası birisi olduğu, benzeri sabıkasının bulunmadığı, 26 yıldır ayni daire nezdinde memurluk görevine devam ettiği ve bir kamu görevlisi olduğu, eczümle 26 yıllık görevi dikkate alındığında verilecek cezanın Sanığın işine olan etkilerini de değerlendirdikten sonra,...”
Adı geçen çalışanla ilgili olarak Mahkemeye sunulan noter tasdikli yazıda;“ Ben aşağıda imza sahibi Gazi Mağusa sakinlerinden İ.E. , Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesine ait Mağusa'da, varaka/harita No: 33/4 W2; parsel No: 787'deki arazinin bana kiralanması için T.G. isimli şahısa herhangi bir miktarda parayı rüşvet olarak vermediğimi, ismi anılan şahsın benden böyle bir talepte bulunmadığını 16/8/2008 tarihli ............ Bankasına ait 257912 seri numaralı ve 53.000 YTL parasal içerikli çeki A.U. isimli şahsa verdiğimi, T.G. İsimli şahsın konu çekle hiçbir ilgisinin olmadığını arz ve beyan ederim. Tarih: 22/12/2008Beyan eden İ.E. İMZA”3.Sanığın savunma avukatının Yönetim Kurulumuza sunduğu savunma yazısında “....... müvekkilimle bu çekin herhangi bir ilgisinin olmadığı yönündeki belge olduğu halde o dönemdeki Avukatının sorgulama hataları yüzünden bu belgeye değer verilmemiş olduğunu ve müvekkilimin mahkumiyetinde Avukatının hatasının büyük rolü olduğunu belirtirim.”
Yönetim Kurulumuz ilgili personel hakkında ceza takdir ederken yukarıdaki belgeler yanında aşağıdaki prensipleri de dikkate almıştır:
Sanığa ceza takdir ederken, gaye ondan intikam almak olmayıp, onu mahvedici bir ceza ile cezalandırmamalı ve topluma faydalı bir fert olarak geri kazandırmalıyız.
Sanığa ceza takdir ederken sabıkasız ve sicili temiz olup olmadığı dikkate alınmalıdır.
Sanığa ceza takdir ederken kamu menfaati yanında sanığın kişisel ve ailevi durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişiler de dikkate alınmalıdır.
Bu anlamda ceza kişiseldir.
Suçun işleniş şekli de ceza takdir ederken dikkate alınmalıdır.
Yukarıdaki tüm hususları göz önünde bulundurularak adı geçen çalışanın;
3 yıl süreyle barem ilerlemesinin kaldırılmasına,
Mahkeme ve Hapiste geçirdiği sürenin hizmetlerinden sayılmamasına,
Eski görev yeri olan Emlak Şubesi'nden Arşive aktarılmasına karar verilmiştir.
Çalışmalarınızda başarılar diler, saygılarımı sunarım…”
 
Rauf  ERSENAL
Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Ahmet GÜLLE, Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde Suriyeli AIDS hastası bir öğrencinin 20 gündür hücrede tutulduğunu biliyor muydunuz? Bu memlekette hastalığı ne olursa olsun ‘hasta hakları’ gibi çağdaş bir yasası yok mu? Polis arkadaşlar tedirgin olduklarını belirten mesajlar gönderiyorlar.
Sayın Özdemir BEROVA, kullanılmayan Bağlıköy ilkokulunun bir vatandaş tarafından yıllardır işgal altında tutulduğunu biliyor muydunuz? Geçmiş bakanlar bir türlü bu sorunu çözemedi şimdi deneme sırası sizde!
Sayın Ahmet BENLİ, siz dere yatağına yapılan bir inşaatı mühürlediniz ve doğrusunu yaptınız ama bazıları olayı daha ileri boyutlara taşımaya niyetli gözüküyor. Su kıtlığı çeken bir ülkede sırf Türkiye’den geliyor diye su düşmanlığı yapmasının manası nedir acaba?
Sayın Teberrüken ULUÇAY, bakanlığınızda görevlen alınma ilgili yaptığınız açıklamaya siz inandıysanız biz de inanacağız. Ha keşke biraz da parti örgütlerinin baskısından bahsetseydiniz. Yine de canınız sağ olsun sizin, ama bilin ki bu iş burada bitmedi…
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, her yıl 1 milyon fidan üretimi ve dikimi konusunda size tam destek ama yetiştirilen fidanların ne kadarı tutuyor ne kadarı kuruyor biliyor musunuz? Bu konuda biz kötü haberler alıyoruz…
Sayın Erkut ŞAHALİ, siz İsmail Arter’in üzerine gittikçe eski dosyalar şimdi daha bir hararetle açılmaya başladı. Çok yakında eski döneme ait yılsızlık dosyalarının patlayacağı ve bunun da seçimlerden hemen önce yapılacağını duyduk. Temkinli olmakta yara var değil mi?
Sayın İbrahim BENTER, Vakıflar İdaresi’nin hayır işlerini 70 bin TL’den 700 bin TL’ye çıkarması yerinde bir icraat ama sizden önceki dönemlerde yapılan yolsuzlukların ve arsızlıkların da üstüne gitmek boynunuzun borcu olmalıdır.
Sayın Tuluy KALYONCU, Kıb-Tek’in yapamadığını siz tek kişi yapıyorsunuz ve özellikle de sosyal medyada vatandaşı en doğru bilgilerle donatıyorsunuz. Helal olsun demekten başka aklımıza bir şey gelmiyor.
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, TAK’ın hükümet temsilcilerinin halen atanmadığını biliyor muydunuz? İki satırlık bir yazı göndermek bu kadar zor olmasa gerek değil mi? Bu işi daha fazla geciktirmeyin lütfen!
Sayın Tahir GÖKÇEBEL, sosyal medyada bazı kişilerin şahsınızı çileden çıkarmak için her türlü girişimi yaptıklarından muzdarip olduğunuzu öğrendik. Ne yazık ki bu mekan bazen amacından saptırılabiliyor, yapacak fazla bir şey yok!
Sayın Uğur KİRAZ, görevden alınmanız konusunda ilgili bakanlık yetkilileri anlaşığınız ve ciddi bir tazminat ile ayrılacağınızı duyduk. Hayırlara vesile olsun diyoruz. Artık bir dünya turunu hak ettiniz değil mi?
Sayın Burhan YETKİLİ, son günlerde alacağınız olan konuyla ilgili AB ofisi yetkilileriyle ciddi toplantılar yaptığınızı öğrendik. Sonuç alabiliniz mi yoksa sallamaya devam mı ediyorlar. Bu arada Beyköy ihalesi konusunda bazı meslektaşlarınız mahkemeye gitmeye hazırlanıyor bilesiniz!
Sayın Gencay EROĞLU, hükümet ve devletin gençliğe yeteri kadar sahip çıkmadığı konusunda yerden göğe kadar haklı ama dairenin Cumhurbaşkanlığına müdahil olması konusunda haksızsınız. Hatta aksine gençlere bu konuda uyarılarda bulunmanız gerek…
Sayın Türkay TOKEL, Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarında UBP İlçe Başkanı Kemal Dürüst ile bir çok konuda ters düştüğünüzü öğrendik. İki partinin kurmayları anlaşamazsa seçmenler ne yapar o da bilinmez artık değil mi?
Sayın Turgay HİLMİ, bir Almanya dönüşünde daha yine eliniz boş dönmeyip engelli insanlarımız için çok sayıda malzemeyle adaya geldiniz. Ha keşke devlet bu girişimlerinizi yeteri kadar sahiplenip biraz destek olsa…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele Belediyesi içinden bazı aklı evvellerin alacaklı olan bazı kişilere ödemelerin hızlandırılması için ahlaksız teklifler yaptığını biliyor muydunuz? Ayrıntılarıyla çok yakında bu sayfada…

GÜNÜN FOTOĞRAFI: 
 


---------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Boğa

Avrupa Birliği hayvancılığın önemini bildiği için ülkelerine inek girişlerini serbest bırakmışlar, hem istismar edilmemesi hem de sağlıklı ineklerin girmesi için de gümrüklerde önlemler alıp kontrol yapıyorlarmış. Bizim Temel ve Dursun Avrupa hayaliyle yanıp tutuşuyordurlar, inek kılığına girip geçebilecekleri fikrine kapılmışlar ve hemen işe koyulmuşlar, gümrüğe gelmişler ve yanlarında getirdikleri inek postunu üzerlerine almışlar, önde Dursun arkadan Temel, gerçek bir inek görüntüsüne kavuşmuşlar. Gümrük görevlileri ineğin önüne saman koymuşlar ve yemesini beklemişler, Temel arkada olduğu için Dursun’un haline gülmeye başlamış, Daha sonra kova ile su getirmişler, Dursun suyu da içmeye başlamış, Temel arkada iyice kopmuş, kıkır kıkır gülüyor Dursun’a. Temel gülmeye devam ederken Dursun’da gülmeye başlamış ve Temel’e seslenerek;
- Ula Temel sen gül bakayım, şimdi da ben güleceğum halune. 
-Uşağum ne oldida güleceksun? 
- Temelcuğum boğa ceturiyiler boğa…