Dünyanın belki hiçbir yerinde olmaz ama KKTC’de olur;
Mahkeme 3 sene süren davalardan sonra 2011’de yapılan ilkokul müdür sınavında şaibe olduğunu ortaya çıkarmış ve bu atamaları geçersiz saymış.
Ben hiç şaşırmadım!
Ama haberi okuyunca içimden gülümsedim;
Atamaların şaibeli olup olmadığı nasıl olur da 3 yıl sürer diye!
Sonra insanın aklına KKTC’de yaşadığı aklına gelince normal karşılıyor..
Düzen torpil ve partizanlık düzeni olunca daha bakalım bilmediğimiz ve deşifre olmayan ne atamalar ve sınavlar yapıldı bu memlekette!

Eğitim Bakanı olayı duyunca inceleyip karar vereceklerini söylemiş…
Bu da başka bir muamma!
Mahkeme vermiş kararını, daha neyin kararını vereceksin?
Büyük bir kepazelik yaşanmış ve mahkeme son noktayı koymuş!
Bakanlığa düşen görev suçluları adaletin önüne çıkarmak ve hiç gecikmeden 20 ilkokula yeni müdür atanması için kolları sıvamak!
En iyi ihtimalle yeni atamalar bu sene sonuna yetişmez ve 20 okul müdürsüz yılı bitirir!

Eğitim konusunda uzman değiliz ama bizim de tespitlerimiz var;
Son yıllarda vatandaş ne kadar pahalı olsa da çocuğunu devlet okullarına vermiyor…
Yemesinden içmesinden kesiyor ve özel okullara yazdırıyor.
Fiyatlar buralarda ne kadar tuzlu olsa da özel okullar da devletin zafiyetini iyi değerlendirip farklı olduklarını velinin gözünün içine sokuyorlar ve özel okullarda okuyan çocukla devletin okullarında okuyan çocuklar arasında müthiş bir uçurum oluşuyor, bu da üniversite sınavlarına kadar yansıyor!

KKTC’de her şeyde olduğu gibi eğitimde de devlet değil de hükümet politikaları geçerli olduğu için gelinen nokta ve yıllardan beridir üniversite sınavlarında alınan sonuçlar zaten belli.
Türkiye’nin Şırnak’ının bile çok gerilerinde kalıyorsak, birilerinin yüzünün kızarmasını bekleriz…
Ama ne mümkün?
Çünkü devlet politikası demek adalet demek, eşitlik demek, başarı demektir…
Bizde ki gibi çarpık bir sistemden başarı beklemek saflık olur, aptallık olur!

İyi de bizim anlı şanlı sendikalarımız eğitimin neresinde?
En güçlü sendikalar onlar, en ses getiren onlar, ortalığı toz duman eden yine onlar…
Peki eğitim niçin bu kadar yerlerde sürünür, özlenen ve beklenen başarı bir türlü gelmez?
Niçin tek bir sendika yöneticisi eğitimdeki kaliteyi tartışacağına illa ki hep öğretmenin hakkı ve hukukunu ortaya koyar?
Bu da başka bir tartışma konusudur!
Öğrenci kaliteli eğitim alamıyorsa, öğretmen hakkını ve hukukunu alsa ne yazar?

Eğitimde öncelikle ele alınması gereken hayati konu özel dershaneler konusudur…
Bir çok özel dershanenin sahibi aslında aynı zamanda bir devlet okulunun ya öğretmeni ya da yöneticisidir…
Yine bir çok devlet öğretmeni devletin okulunda sadece devlete sırtını yaslamayı amaçlarken, özelde çalışırken daha gayretlidir, daha özverilidir çünkü orada ek gelir vardır, dolgun ücret vardır…
Hadi, ilgili bakanlar eğitimde hükümet politikaları ve popülizm geçerli olduğu için bu konuda parmaklarını bile kıpırdatamazlar ama ya sendikalar?
Onlar da gördükleri halde başlarını deve kuşu gibi kuma sokarlar ve görmemezlikten gelirler!




“Durum vahim!”


“Kamu Hizmeti Komisyonu'nun Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü uyarınca yılda bir kez düzenlediği Yabancı Dil (İngilizce) Sınavı dün yapıldı.
777 kişinin katıldığı sınavda, geçerli not olan 60 ve üzeri puan sınırını, sadece 167 kişi (katılanların %21.49'u) geçebildi.
Alınan sonuçlara bakar mısınız?
90-95 arası not alan 9 kişi,
80-89 arası not alan 36 kişi
...70-79 arası not alan 59 kişi
60-69 arası not alan 63 kişi
Yani geçerli not alanların toplamı sadece 167 kişi.
59 ve altında not alanlar toplam ise 620 kişi.
Kamu görevlilerinin durumu bu?
DURUM VAHİM EY AHALİ, DURUM VAHİM...”
(ÜLKER FAHRİ)


MESAJ KUTUSU


Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, siz 88 kişinin işten durdurulduğuna karar verdiniz ama ortağınız sürekli kimsenin işten durmayacağını açıklıyor. Bu işe artık bir son noktayı koyun insanlar ne olacağını bilmediği için hasta olmaya başladılar…

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, Lefkoşa’da okullar yolunda bazı cafelerin orta ve lise öğrencilerine tane ile sigara sattıklarını biliyor muydunuz? Bir iki baskın gerçekleştirin bakalım kimmiş bu densizler?

Sayın Sibel SİBER, aynı uçakta siz Business Class eşiniz de ekonomi sınıfında uçarak belki iyi bir tasarruf önlemi gösterdiniz ama görüntü olarak çok da hoş olmadı. Fiyat farkını ödeyip Rıfat bey de yanınızda olmalıydı…

Sayın Oktay KAYALP, iş dünyasından çok önemli bazı isimler 29 Haziran’da size destek vermek için karar aldılar. Olayın ilginç yanı bunların büyük çoğunluğu koyu UBP’li olarak biliniyorlar.

Sayın İsmail ARTER, bize göre belediye başkanlığı için belki en iyi adaysınız ama siyaset için fazla temiz ve dürüst bir insansınız. Umarız çok büyük hayal kırıklıkları yaşamazsınız…

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, yılların deneyimli politikacısı olarak polis memurları için İngilizce dilinin çok önemli olmadığını söylemeniz kamuoyunda tepki aldı. Biz de çağdaş Türk polisinin bir değil daha fazla dil bilmesinden yanayız…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, sizin çiçek paralarını ödemediğiniz çiçekçi kadın dükkanına kilit vurmak zorunda kalmış. 3-5 demeyip bari biraz olsun ödeme yapsaydınız belki de bir süre daha idare edebilirdi…

Sayın Sezai SEZEN, su motorları yüzünden belediyenin elektrikleri kesilince çareyi ara emri almakta bulmuşsunuz. Daha durun bakalım yerel seçimlere kadar başınıza neler gelecek? Muhalefette olmak işte böyle bir şey olsa gerek değil mi?

Sayın Zeren MUNGAN, bazı okul aile birlikleri yaptıkları etkinliklerde vergi ödememek için Maliye mührü olmayan davetiyeler basıyormuş. Bazı veliler şikayet mesajları gönderiyor bilesiniz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Türkiye Spor Bakanlığı ile çak ciddi bir anlaşmaya imza atarak KKTC’de yeni bir makam daha yaratmışsınız. Spor kulüplerimize daha fazla maddi ve manevi destek gelecekse bizce hiçbir mahsuru yok…

Sayın Aziz GÜRPINAR, kayıt dışı işçi çalıştıran işletmelere kestiğiniz para cezaları kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Umarız caydırıcı olur ve gözünü para bürümüş bazı işletme sahipleri artık kan emmeye son verirler…

Sayın Kutlu EVREN, yapılan 1 Nisan şakası nedeniyle dün gün boyu telefonlarınız hiç susmamış. Aslında Girne için en doğru adaysınız ama bu ittifak biraz yanlış temel üzerine oturtuldu sanırız…

Sayın Serhat AKPINAR, KKTC’nin ilk Türk oteli olan Celebrty’i de satın alarak oteller zincirini genişlettiğinizi duyduk. Hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Ümit ERHAN, 25 Nisan’da yapılacak olan Tüketici Fuarı’na tam gaz hazırlandığınız gözlemleniyor. Tüketicinin en zor şartlarda yaşadığı bir dönemde umarız her şey istediğiniz gibi olur…

Sayın Ahmet BENLİ, Şehit Hüseyin Amca sokak sakinleri mesaj göndermiş hız kesici rampalar fazla yüksek olduğu için araçların alt kısım zarar görüyormuş.


GÜNÜN FOTOĞRAFI



Günün Fıkrası

Devlet memuru

Çok güçlü, damızlık bir boğa köyündeki tüm ineklerle çiftleşmiş. İnekler yetmeyince diğer hayvanlara ve hatta köyün kadınlarına yan gözle bakmaya başlamış.
Bu durumdan rahatsız olan köy ahalisi ne yapsak diye düşünmeye başlamış.
Köy ihtiyar heyeti toplanmış ve ünü tüm ülkeye yayılan boğayı Devlet Üretme Çiftliği’ne satmaya karar vermiş.
Bakıcıları devlet üretme çiftliğine satılan boğayı ineklerin arasına salmış, aradan birkaç gün geçmiş ancak boğada hiç bir hareket olmamış.
Ağacın altında geviş getiren boğanın bakıcısı yanına gitmiş ve :
- Boğa kardeş, köydeyken seni kimse tutamazdı, ne oldu hasta mısın?
diye sormuş. Boğa, bakıcısına yavaşça dönerek :
- Eeee ne yapalım? Artık devlet memuru olduk…