Helal olsun bizim basın organlarına;
Basının da tazyiki ile şu anda kamuoyunda en fazla konuşulan konuların başında hükümet değişikliği geliyor.
Varsa da yoksa bu hükümet değişecek!
Bizim için hiçbir mahsuru yok…
Vatandaş geçmiş 4 yılda ki UBP hükümetini bu kadar özlediyse hemen şimdi değişsin…
İyi de sonra ne olacak?
Kimse bunun umurunda değil…

İddia şu;
CTP-DP hükümeti yıkılıp, yerine UBP-DP-TDP hükümeti kurulacak…
Bu konuda perde gerisinde çok gizli görüşmeler yapılıyormuş!
Hatta yeni bakanların ismi bile telaffuz edilmeye başlandı…
CTP’li kurmayların açıklamasına bakılırsa onlar da bu saçmalığa inanmış olmalılar ki tepki açıklamaları yapmaya başladılar.
Haklılar!
Eğer bu görüşmeler gerçekse, CTP hemen şimdi hükümetten istifa edip görevi Cumhurbaşkanına devretmeli…

İyi de UBP ile DP arasındaki bu görüşmeleri kim yapıyor?
Dün DP Genel Sekreteri Hasan Taçoy’a sorduk konuyu…
“Hükümet değişikliği filan yok” diye başladı söze…
Sonra devam etti;
“Tamam Sunat Atun ille bir görüşmem oldu ama konu yen bir hükümet için değil sadece yerel seçimler konusunda” dedi…
Aynı soruyu DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’a sorduk;
Köpürdü, sinirlerdi yüksek bir sesle ‘hükümet değişikliği filan yok’ diye gürledi…
“Yerel seçimler için hem UBP’den hem de CTP’den bazı teklifler var” diye de ekledi!

Öncelikle şunu belirtelim;
UBP halkın gözünde hala sabıkalıdır!
UBP iktidarı döneminde yaşananlar uzayda bir gezegende değil KKTC’de yaşandı…
Bu toplum hala İrsen Küçük’ün yanlış idaresinin yaralarını sarmaya çalışıyor.
O yüzden UBP’li bazı vekiller her ne kadar kendileri bakan koltuğunda görseler de bunu sadece rüyalarında görürler.
Aynı şekilde DP içindeki bazı milletvekilleri de buna dahildir…
Daha doğrusunu söyleyecek olursak DP içindeki CTP düşmanları!
Şu sıralar DP içinde böyle bir hava hakim!
Partinin tepesindeki iki isim ısrarla ‘hükümet değişikliği yok’ derken, bazıları da CTP düşmanlığına soyunmuş, ‘değişecek’ diye basına haber sızdırıyorlar…
Amaç belli;
CTP’yi hükümetten defedip, koltukların yeni sahipleri olmak…
Allah müstehakınızı versin sizin!


Karayolları Dairesi mercek altında!

“Levent bey;
Karayollarındaki Kadran kayıplarını gündeme getirmeniz iyi oldu. Sizden ricam;
1. 01 Temmuz 2012 Pazar günü tarihili İHALELERE DİKKAT; başlıklı Sizden Gelenler köşesinde yayımladığınız yazımda belirttiğim gibi Mustafa Beyden önceki Aydın Bey zamanında da yaklaşık 4000 ton kadran kaybını da Sayıştayımıza sormanızı,
2. 24.000.000 TL 'na ihale edilen Lefkoşa Güzelyurt Yolu son Etap'ı için 37.000.000 TL harcandığı halde bir kat asfaltının dökülmeden bırakılmasının nedenlerini(ki %20 den fazla ilave ödeme yapılamazdı) Mustafa Beye ve Sayıştay Başkanlığına sormanızı,
3. Yine Güzelyurt Yol Projesinde İlgili Firmaya 2013'te Mahkeme Kararıyla ödenen tazminatın gerekçeleri ve bu gerekçelere sebep olanlarla ilgili yapılan yasal işlemleri,
4. Mustafa Bey görevi devretmeden, 2013 TC Kalkınma Katkılarında henüz Blokelenmeyen Hayali Kaynaktan ödenme emrinin Mustafa Bey Tarafından ilgili şirkete yazılı olarak verilmesinin gerekçelerini sorgulamanızı rica ederim…”

(İsmi mahfuz)



MESAJ KUTUSU


Sayın Ahmet KAŞİF,
Karayolları Dairesi’ndeki katran yolsuzluğu konusunda elimize her geçen gün çok ilginç ihbarlar ulaşıyor. Kayıp katranın maddi değerinin 10 Milyon TL olduğu iddia edilmeye başlandı. Birilerinin başı fena halde yanacak ama durun bakalım…

Sayın Talip ATALAY, camilerdeki bağış yolsuzlukları konusunda sizi aylar önce uyarmıştık ama sesiniz soluğunuz bir türlü çıkmamıştı. Bu iş çığırından iyice çıktı, görevini suistimal edenler deşifre olmaya başladı, kolaylıklar gelsin…

Sayın Eren ERÇOBAN,
Karayolları Dairesi Müdürlüğü muhasebe sorumlusu olarak bilgi vermemekle yerden göğe kadar haklısınız ama biz yine de sizin çok şey bildiğinize inanıyoruz. Oysa bir konuşsanız yer yerinden oynayacak!

Sayın Hasan TOSUNOĞLU,
Kalkınma Bankası yönetim kurulu başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. İlk icraat olarak İslam Kalkınma Bankası’ndan 500 milyon Dolar alıp esnafa dağıtacağınızı duyduk. Allah da sizi duysun…

Sayın Özkan YORGANCIOĞLU
, camilerin elektriklerinin kesileceğinin açıklanması ve borçların gazetelerde yayınlanması ağır bir tahrik teşkil ediyor. Okulların, hastanelerin ve camilerin elektriklerinin kesildiği bir ülkenin başbakanı olmak hoş olmasa gerek değil mi?

Sayın Beyazıt ADALIER, siz her ne kadar Haziran’da ki yerel seçimlerde kendinizi banko aday olarak görseniz de durum hiç de öyle değil. Partiniz genç ve yıpranmamış bir adayı seçimlere hazırlıyor bilmenizde yarar var…

Sayın Sezai SEZEN, sizi şimdiye kadar hiç bu kadar kötü görmemiştim. Sizi bu kadar başkanlıktan bezdiren şey ne doğrusu çok merak ediyorum. Aday olmazsanız dünyanın sonu değil ama o makam size yakışıyordu…

Sayın Özay ÖYKÜN, gelininizin Karpaz Meslek Lisesi’nde müzik öğretmenliğine başlaması bölgeyi epey karıştırdı. Rakipler bunu seçim öncesi aleyhinize kullanacak bilmenizde fayda var…

Sayın Kemal HIFZIOĞLU, partideki hızlı yükselişiniz epey dikkat çekici ama maaşlı genel sekreter yardımcılığı görevi bazı partilileri epey huzursuz etti. Paranın yüzü sıcaktır derseniz işte o zaman sizi anlayabiliriz.

Sayın Hasan HASTÜRER, CTP-BG’de LTB için aday sıkıntısı olursa alternatif aday olarak adınız anılmaya başlandı. Kulağınızı dört açın da bir şey kaçırmış olmayın sakın. Hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Mehmet ÇAĞLAR, dün akşam Girne’de bir mekanda Tahsin Ertuğruloğlu ile fırın kebabı partisinde görülmüşsünüz. Kıbrıs konusunda uzlaşmanız biraz zor ama lezzet konusunda hem fikir olduğunuz söyleniyor. Afiyet bal şeker olsun…

Sayın Hüseyin YALYALI, böyle giderse TAK’ta adam kesip biçmeler de yakın demektir. Disiplin dosyalarını hazırlamakta yarar var zira şu sıralar asayiş berkemal değil gibi görülüyor…

Sayın Burcu KARAKAYA, partiniz son günlerde Girne’ye kadın eli değmeli sloganı üzerine çalışıyor. Şimdiden hazırlıklı olun ki bir teklif gelince şoklarınızı yaşamayın. Ne olur ne olmaz değil mi?

Sayın Metin GÖKALP
, Büyükkonuk Belediye Başkan adaylığı için artık kara verme zamanı geldi çattı. Nasıl olsa emeklisiniz bizce bir kez daha denemekte yarar var. Yeter ki bölge valisi Ömer Tatlı ile arayı sıcak tutun…

Sayın Harun DENİZKAN,
kış günlerinde atletle gezmenin sonunun böyle olacağı belliydi. 4 gün yatınca sanırız aklınız bayınıza gelmiştir. 20’li yaşları çoktan geçtiğimizi unutmamak lazım değil mi?


Günün Fıkrası

10 Dolar



Yaşlı bir çift her yıl düzenlenen bir festivale giderlermiş. Her yıl yaşlı adam festivalde düzenlenen '10 dolara uçak gezintisine katılmak ister, her yıl da karısı itiraz eder ve şöyle dermiş:
- "10 dolar 10 dolardır."
Üç yıl beş yıl
- "10 dolar 10 dolardır"
derken en sonunda yaşlı adam demiş ki; "Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir."
Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;
- "10 dolar 10 dolardır...".
Ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş:
- "İkisi de uçağa binecekler, eger uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler..."
Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya...
Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar, dönüşler, dalışlar yapmış.
Ama arkadan ses yok! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. Yaşlı adama dönmüş;
- "Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız..."
Yaşlı adam cevap vermiş:
- "Karım uçaktan düşünce söyleyecektim ama 10 dolar 10 dolardır..."