Bazı kamu çalışanlarının son günlerde çalıştıkları dairelerde yaptıkları yolsuzluklar, hırsızlıklar basında manşetlerde yayınlanıyor…
Bunda bile adalet yok, eşitlik yok, hak-hukuk yok!
Kimisi hücrelerde, mahkeme kapılarında sürünürken kimisi de kendini devletin kanatları altında buluyor, korunuyor!
İşte belgelerle bir örneği;
Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi Müdürü Ahmet Nergiz 23 Mart 2014 tarihinde bir çalışanı hakkında pul hırsızlığı yaptığı yönünde Başbakan Yardımcılığı’na ihbarda bulunuyor.
Bu arkadaş, devletin dosyalarındaki pulları söküp vatandaşa satıp haksız kazanç elde ediyor diye…
Şimdi lütfen, 23 Haziran 2014 tarihinde Bakanlık Müdürü Halil Talaykurt’un cevabi yazısına bakın;
“Suç tespit edilmiştir, suçunu da itiraf etmiştir. Konu suçun ağırlığı personelin kamu görevine son verecek nitelikte ve aynı zamanda hapis cezasına çarptırılmasına meydan verecek durumdadır.Ağır kumar müptelası olan şahsın ivedi psikolojik bağımlılık tedavisine gönderilmesi, yaşı genç olan bu personele ailesinin dağılmaması ve hayat düzeninin bozulmaması için bir şans daha verilmesi hususunda fikir birliğine varılmıştır…”
26 Haziran 2014 tarihli bir başka belgede de bakanlığın Hukuk İşleri Amiri Evren Zeki Gücel ve Mülkiyet Memuru Olgun yetişmiş’in imzaları var, onlar da kısaca diyor ki bu vatandaş ceza hukuku ve Kamu Görevlileri Yasası’na göre yargılanmalıdır. Bunun dışında uygulanacak her yöntem hukuka aykırı veya suç olacaktır…
Yani bakanlığa atıfta bulunarak siz suçluyu koruyamazsınız, korursanız da suç işlemiş olursunuz diye vurguda bulunuyor…
Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi Müdürü Ahmet Nergiz de, suçun sabit olduğunu ilgili yasaların devreye sokulmasını Başbakan Yardımcılığı’na bildiriyor…
Sonuç malumunuzdur;
Devletin dosyalarından kullanılmış pul söken ve bunları vatandaşa satarak tahminen 5 bin TL’nin üzerinden haksız kazanç sağlayan kamu çalışanı, yine kamunun üst düzey yetkilileri tarafından korunuyor…
İyi de çifte standart niye?
Geçen yıl Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde fatura yolsuzluğu yapan bir kadın çalışan kamu görevinden atıldı, Mağusa Devlet Hastanesi’nde aynı yolsuzluk suçundan iki kişi yargılanıyor ve halen poliste tutuklu bulunuyorlar…
Peki bu beyefendi sırf kumar bağımlısı diye mi ayrıcalıklı sayılıp devletin koruması altına alınıyor…
Onun ya da ailesinin ayrıcalığı ne?
 
 
 

“Hasta tarafından hakarete uğradım”
 
“Sn Levent Özadam,
11 Ekim 2014 tarihli köşenizden gönderdiğiniz mesajı okudum. Her gün Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine yüzlerce hastanın başvurduğu bilginizdedir sanırım. Acil olan hiç bir hasta geri çevrilmez. Acil olmayıp polikliniklere başvuran hastalar randevu veya numara almak koşulu ile muayene edilir. Geçtiğimiz cuma günü (10 Ekim) ben de yatan hastalarımın vizitini tamamlayıp poliklinik görevimin başına geçtim. Numaralı ve randevulu olan 30 hastaya ek olarak 10 hasta daha baktım. Hastane kayıtlarından kontrol edebilirsiniz. Hastalar bitmek üzere iken bir kişi daha benimle görüşmek istedi. Ben de kendisine randevu alarak daha sonra gelmesini, acil bir sorun varsa acile başvurmasını söyledim. Bunu da iddia edildiği gibi kötü şekilde değil, gayet nazik bir şekilde söyledim. Vakit geçti ve poliklinikte benden başka hekim yoktu. Söz konusu kişi beni tehdit ederek bana ve beni yatıştıran herkese-aileme, hocalarıma- küfretti.  Ben bu hastadan şikayetçi olmadım. Zira öfkesini kontrol edememiş olabilir diye düşündüm. Ama benim nasıl bir hekim olduğumu bu ülkede on binlerce insan biliyor. Sizin bilmiyor olmanıza üzüldüm. Bu şekilde bir mesaj yazmanızı doğru bulmuyorum. Bu olayda şikayet edecek tek kişi benim: hasta tarafından haksız yere hakarete uğradım…”
 
(Dr. Sıla Usar İNCİRLİ)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Serdar DENKTAŞ, pul yolsuzluğu yapan çalışanın devlet tarafından koruma altına alınması diğerlerini düşününce çifte standart olmuyor mu? Devlet çalışanları arasında işlenen suçlarda ayırımcılık yapılıyorsa bunun bir izah tarzı mutlaka vardır değil mi?
Sayın Ahmet NERGİZ, siz bir daire müdürü olarak üstünüze düşen görevi fazlasıyla yaptınız. Ancak emir büyük yerden gelince elbette başınız kıldan incedir bu konuda size hak da verebiliriz. Bir de şu imza baskısı konusu var ya yakında onu da gündeme getireceğiz, şimdiden haberiniz olsun istedik.
Sayın Abbas SINAY, CTP kurmayları istifanızın kabul edilmeyeceğini ve milletvekilliğine devam edeceğinizi konuşuyorlar. Ne karışık bir durum değil mi? Milletvekili olmak bir dert istifa etmek ayrı bir dert!
Sayın Mehmet Ali TALAT, Abbas Sınay’ın istifasının kabul edilmeme ihtimali konuşulurken bunda yapılacak ara seçimde sizin vekil olma ihtimalinizin ağır bastığı düşünülüyor. Acaba son açıklamalarınız üzerine partiniz önünüzü kesmek için yeni bir senaryo mu yazdı dersiniz?..
Sayın Hasan ÖZYEL, yazımızı ihbar kabul edip Mağusa Hastanesi’nde fatura yolsuzluğu yapan çalışanları belirlediniz. Şimdi sıra Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi’nde pul hırsızlığı yapıp haksız kazanç elde eden çalışanda olmalı. Konuya hassasiyet göstereceğine hiş şüphemiz yok…
Sayın Doğan ŞAHALİ, Güzelyurt eski Koop-Bank ambarlarının Selçuk Özüorçun adlı vatandaşa 10 yıllığına aylık 300 TL kira ile verdiğinizi duyduk. Kira bedeli biraz komik kalmadı mı? İhaleye çıkmayı hiç mi düşünmediniz?
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, kamuoyunda 50 bin Suriyeli’nin KKTC’ye yerleştirileceği haberleri iyice yaygınlaştı ve büyük bir huzursuzluk hakim. Bu konuda detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor…
Sayın Sibel SİBER, sayın Talat destek atışlarına başladığına göre görüşmeleriniz olumlu geçmiş demektir. Siz yine rehavete sakın kapılmayın çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP oyları belirleyici olacak. Perde gerisinde oynanan oyunlara dikkat! Mağusa kilit bölge!
Sayın Cafer GÜRCAFER, devletin yapması gerekeni üstlenerek Bulutzedelere sahip çıkıp onları umutlandırdınız. Bu konuda polise suç duyurusunda bulunup adaya gelişinde tutuklama kararı çıkartmanız isteniyor. Bunu başarırsanız yüzlerce hayır duası alacaksınız…
Sayın Mehmet HARMANCI, yıllardır dere yataklarına yapılan inşaatlar zaten bilinen bir gerçek. Önemli olan yasa dışı binaları yıkabiliyor musunuz yıkamıyor musunuz? Bunu başarırsanız kahraman olur omuzlarda taşınırsınız.
Sayın Hüda HÜDAVERDİ, Serbest Liman Bölge Müdürlüğü yönetim kurulu başkanlığı için adınız anılmaya başlandı. En iyisi bu olacak zira çok sayıda aday var ve kuyrukta bekliyorlar. Bakalım Serdar başkanın son kararı ne olacak?
Sayın Hayati ASOK, Girne’deki otel pürüzleri temizlenmiş ve çok yakında işletmeye başlıyormuşsunuz. Hayırlı ve uğurlu olsun, bundan sonra artık Allah utandırmasın…
Sayın Alper PINAR, Golden Tulip işletmeleri genel koordinatörlük görevine getirildiğinizi duyduk. Demek ki başarılarınız tesadüf değilmiş, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.
Sayın Metin KARADERİ, hükümetin en doğru atamalarından birisi gerçekleşti ve Personel Dairesi müdürlüğüne getirildiniz. Çalışanlar arasında da büyük bir memnuniyet söz konusu, tebrik ederiz…
Sayın İsmail ARTER, bu sıralar basın ilişkileri sıcak tutmakta yarar var. Basını ikiye ayırıp bazılarının telefonlarına cevap bile vermezseniz kaybeden onlar değil siz olursunuz. Bizden uyarması!