Dalga boyu 12 metre olacak dedi,
Dediğine pişman oldu.
Bütün memleket dalgaya odaklandı.
Yok yahu olur mu öyle şey dedi Meteoroloji müdürü.
Millet deniz kenarına koştu,
Dalganın boyu ölçülmek istendi,
Mendireğin olduğu yolu tamamen kapattı dalga,
En az 5 metre dediler sonra,
12 diyenler sustu.
Herkes başka dalgadaydı.
Bir başka dalgada reklam panolarıydı.
Denizin dalgası yoktu üzerlerinde ama dalga geçiyorlardı milletle.
Fırtına o panoları yıktı.
Tonlarca ağırlıktaydı ve bulundukları yere düştü.
Kimisi de yola savruldu.
Kimsenin üstüne düşmedi ama,
Düşseydi geçilen dalga büyük olacaktı.
Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar kalabalık dalga, pardon pano yoktu.
Ülkede bizler farklı konulara odaklandık.
Dalga geçtik.
Katır dedi “Bakan” dalgalandık,
Köpürdük hatta
Ama anlamadık Bağış’ın başka dalgada olduğunu.
Bizde de bir milletvekili bir başka dalgadaydı.
Kendi partisinin Bakanına “sen kimsin?” dedi,
Millet yine dalga geçti.
Başkanına da herkesi temsil et dedi, Başkan dalga geçiyodu ya..
366 kişinin sözleşmesi bitecek mi, bitmeyecek mi?
Bi taraftan çıkacaklar sesleri yükselirken,
Bi taraftan kağıt hala gitmedi,
Oysa bir ay önceden gitmesi gerekiyordu.
Yani yine dalga geçiliyordu.
Siz neyin dalgasını yaşıyorsunuz diye soruldu,
Yağmur yağdı.
Ses çıkmadı.
İşte hikayenin gerisini biliyorsunuz.
Mevzu 12 metreye kaydı.
Allah dalganızı bol kılsın dedik bizde,
Yazıyı yazarken açtım radyoyu, bi de ne dinleyeyim.
Tolga Çandar, hemşerim.
Türkünün adı da DALGA DALGA DALGALANIYOR.
E muhabbetimiz de dalgamız da bol olsun gari..