Ferdi Sabit Soyer bir süre önce verdiği bir demeçte, ‘Yumurtadan çıkan dinozorların önünde ordunun bile duramayacağı’ uyarısını yapmıştı. Asım Akansoy da CTP Kurultayı’nda Genel Başkanlığa seçilemediği takdirde CTP-BG’de ‘deprem yaşanacağı’ öngörüsünde bulunmuştu.

Parti Meclisi’nde oldukça güçlü bir konuma erişen Özkan Yorgancıoğlu muhalifleri, ideolojik ayrımlarını kanıtlayacak kararları çıkartabilecek koşullara sahiptir denebilir.

CTP Tüzüğü’ne göre, Parti Meclisi, Genel Sekreteri ve 9 Merkez Yönetim Kurulu Üyesi’ni de seçer.

Asım Akansoy ve arkasındaki güçlü destekçilerinin Parti Meclisi’ndeki etkinlikleriyle gerek Genel Sekreter’in gerek Genel Başkan ve Genel Sekreter dışındaki diğer 9 MYK üyesinin seçiminde, % 70 gibi oldukça belirgin bir üstünlüğü olduğu söylenebilir.

Madem mesele ideolojik ayrışmalardan ibarettir, bu sayısal güçle CTP-BG’de ters gittiği düşünülen ne varsa düzeltilmesi artık mümkündür. Akansoy’un ifadeleriyle ‘CTP-BG’ye yakışmadığı’na inanılan elektrik zammını CTP Parti Meclisi derhal geri alabilir.

Türkiye ile imzalanan programın revize edilmesi mi savunuluyor, PM’de güçleri var ve MYK’da da olacaktır; hemen revize edebilirler.

CTP-BG’deki ayrışmaların ideolojik bir zemine dayandığını ileri sürenler, kazandıkları güçle diledikleri anti-liberal kararı çıkartabilirler. Şayet güçleri olduğu halde bunu yapamayacaklarsa ‘devrimci’ ruhları neyin arkasına, niçin saklanacaktır? Devrim bekler mi hiç?

Yerel seçimlere parti birliğini sağlayarak girmek gerekir elbette ama ‘sosyalist’ bilinçlerine rağmen liberalizme yeni beldiye başkanları mı kazandıracaklardır? Yoksa amaç sadece kendi statükolarını mı korumaktır? Ve birilerine bakanlık verilmediği, başkalarına koltuk sağlanmaması mıdır bu ayrışmaların temelinde yatan? Ve şayet öyleyse, şimdi susulacak ve 2 sene sonraki kurultay için mi koltuk hesapları yapılacaktır?

Asım Akansoy’un Genel Başkanlığa seçilmiş olsaydı da Türkiye ile imzalanan programa destek beyan edeceği biliniyordu. Şartlar böyle iken CTP-BG’deki iktidar kavgasının ideolojik bir zemine dayandığına inanmakta güçlük çekenler var pek tabii…

Sosyalist olduğunu savunanlar iktidara yerleşince liberalleşir bizim biricik ülkemizde… Kavganın temelinde ideoloji pek olmamıştır.

Kavga, statükodan beslenme kavgasıdır!

Statüko karşıtları bu kirli oyun nerede sergileniyorsa, UBP miymiş, DP-UG muymuş, CTP-BG miymiş aldırış etmeden oyunun gerçekteki kurallarını deşifre etmelidir.

Politikanın çamura batmış koltuk hesapları arasında ülke elimizden gittiği ile kalmıyor; birleşik Kıbrıs’a da politikacıların yarattığı bataklıkta yuvarlanarak hazırlanıyoruz…