Bu başlığın söz hakkı sevgili Hüseyin Özgürgün. Dün verdiği demeçte çözümün erken seçimle mümkün olacağını dile getirdi. Aslında bunu dile getiren Özgürgün’e sormak isterim, UBP erken seçime ne kadar hazır? Ya da UBP’nin erken seçime hazırlanacak maddi gücü var mı? Varsa UBP’nin borçları neden ödenmiyor ve halen UBP bir şekilde aciz bir parti halinde? Bu ülke 3 yıldan beridir her yıl seçim yaşıyor. Vatandaşın psikolojisini soran yok.

Partilerin mali durumunu düşünen yok! Ama iş koltuk sevdasına gelince…işler istenildiği gibi gitmeyince…nedense erken seçim vurgusu yapılarak algı yaratılmaya çalışılıyor.

6 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan Tüzük Kurultayı bazı gerçekleri ortaya koyacak. Öncelikle bu tüzüğün değişmesi ile bir takım değişimler yaşanacak. Tüzüğün değişmesini isteyenler kadar istemeyenler de var. UBP’nin güçlenmesi ve Hüseyin Özgürgün’ün güven tazelemesi adına Özgürgün’ün Tüzük Kurultayı’ndan başarılı çıkmak şart. İlçe ilçe gezerek yenilenmiş tüzüğü anlatan Özgürgün için bu seçim belki de en kritik seçim.

Özgürgün, var olmakla yok olmak arasında gidip gelecek bir süreçten geçecek. Özgürgün’ün Genel başkanlığa adaylığı söz konusu iken bu tüzüğün de başarılı bir şekilde geçmesi kendi adına primini artıracaktır. Bu yüzdendir ki bugüne kadar ilçelere ve örgütlere uğramayan Özgürgün, ilçe ilçe gezerek güven tazelemek için çaba sarfediyor.

Bütün ilçelerde genişletilmiş bölge toplantılarını tamamlayan Özgürgün’e bu süreçte destek olacak kaç kişi olacak bekleyip göreceğiz. Genel başkanlık koltuğuna oturmayı hak edenlerin değil; bir şekilde Genel başkanlık koltuğuna oturduktan sonra kalkmayanlar için yazacaklarım belki ağır gelecektir.

Ama bir Genel başkanın bu topluma ya da partisine ne verdiği sorgulanmalıdır. Genel başkanlık gibi bir görevi yürütmenin kolay olduğu söylenmediği bu dönemde o koltuğa oturanların bugün partilerine, partilerine mensup üyelerine ve örgütlerine ne kadar karı olmuştur önce bunun hesaplanması lazımdır.

CTP ile UBP koalisyonu için geri sayım nerdeyse başlamış gibi. Talat ve Özgürgün’ün kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda Özgürgün demeçler vererek yarının şekillenmesi için çağrıda bulunuyor. Akıllıca, hesaplanarak verilen demeçler Özgürgün’e zaman kazandıracaktır. Özgürgün halkına bugüne kadar ne vermiştir diye kendi özeleştirisini yapmalıdır.

UBP Kıbrıs konusunda geri planda kalmak istemeyeceği gibi, ilerleyen süreçte olumlu gelişmelerin de bir parçası olmak istiyor. Ekim ayında gerçekleşecek olan kurultayda Genel başkan seçilmemesi durumunda Özgürgün büyük bir hüsran yaşayacaktır. Fakat bu konuda temkinli olacağı kesindir. Yani yanına çekebileceği bazı vekiller ile tek adam misali bu seçim için aday olabilecek kişilerini bile etkilemek için elinden geleni yapacaktır. Büyük ihtimalle anlaşmalı olacak olan Genel başkanlık seçiminde vekiller ve örgütlerle işbirliği Özgürgün’e belki koltuk kazandırabilir ama asla güven kazandırmayacaktır.