Öncelikle Temel Bulut;
Türkiye'nin çok izlenen kanallarında sabahtan akşama kadar reklamları dönüyordu...
Özellikle de İstanbul'da ciddi yatırımlar yaptı, ama o dönemde çok kişiyi mağdur bıraktı...
Bulutzedeler adı altında dernekler kuruldu, insanlar para ödeyip de dairelerini alamayınca konuyu mahkemeye götürdüler...
Sonra buraya geldi, ezber bozan fiyatlarla daire satmaya başladı...
Gazeteler ve televizyonlar onun boy boy resimlerini yayınladılar, tabi ki bu arada reklam paralarını da kaptılar...
Günlük gazete kurdu, çok sayıda basın mensubunu işinden edip istihdam etti ama üç ay sonra da bu da patladı...
Buradaki yatırımları da fos çıktı...
Şimdi kayıplara karıştı, artık açıklama bile yapmıyor, ardında yüzlerce mağdur insan bıraktı...
...
Mustafa Şener;
O da bahis dünyasına çok hızlı girdi...
Ülkedeki en revaçta olan caddelerde yüzlerce dükkan kiraladı, 200 kişiden fazla insanı istihdam etti...
Darphane gibi para kazanırken 375 bin Euro gibi ona göre komik bir parayı ödeyemedi...
Ayrıca devlete 4 milyon vergi borcu taktı...
Çok daha önemlisi esnaftan 15 milyon TL'lik mal aldı, reklam yaptı ama tek kuruş ödemedi...
Şirketin kapanma haberleri çıkınca önce gazetecilere telefon açıp tehdit etti, göz dağı vermek için adamlarını gönderdi, sonra da 'abi ben haklıyım' diyerek timsah göz yaşı döktü...
Şimdi nerede olduğu bilinmiyor bile!
Zaten arayan da yok soran da...
...
Açık söylemek gerekse bu insanların devlete bıraktıkları borç filan bizi çok ilgilendirmiyor, hatta zaman zaman 'müstahaktır' bile diyoruz...
Peki mağdur ettikleri insanlar!
Esnafa ve çalışana, tapusunu alamayan vatandaşa atılan kazıklar...
İşte bunların herkesi ilgilendirmesi gerekir!
Başta da devlete düşer bunların hesabını sormak...
Sizce var mı böyle bir hareket?
Devletin ilgili birimleri bu insanların peşine düştü mü, hesap soracak mı?
Siz inanırsanız ben de...
Çünkü burada bir sosyal devlet yok!
Çalınan, çırpılan, haksızlığa uğrayan insanının hakkını arayan, haksızlık yapanı kıskıvrak yakalayıp hesap sorması gereken devlet nerede?
Buraya bin bir şatafatla gelip yatırım yapacaklarını söyleyecekler, sonra da arkalarında mağdur bırakıp kayıplara karışacaklar...
Ve bunun bedelini ödemeyecekler!
İyi o zaman;
Sıradaki gelsin!
 
 
“Propaganda amaçlı değildi”
 
“Sevgili Levent,
Bugünkü (dünkü) Mesaj Kutusu’nda Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’ya gönderdiğin mesajda, “Sayın Mustafa AKINCI, vefat etmiş eski siyasilerimiz üzerinden seçim
propagandası yapmak hem size yakışmaz hem de geri teper. Sizin gibi olgun ve tecrübeli
bir aday bunun hesabını iyi yapmalıdır diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmışsın.
Bu konuda seni aydınlatma gereği duydum.
Doğrudur, Sayın Akıncı, BKP’nin dayanışma gecesinde kaybettiğimiz çok değerli insanlardan
biri olan merhum Özker Özgür’ü andı. Ancak bu propaganda amaçlı değildi. Gecede önce
BKP Genel Başkanı Sayın izzet İzan, salona asılmış bulunan Özker Özgür posterinin önünde
konuşma yaptı ve konuşmasında Özker Özgür’e geniş yer verdikten sonra Sayın Akıncı’yı
kürsüye konuşma yapması için çağırdı. Özker Hoca’nın anısının dile getirildiği bir
konuşmanın ardından onunla ilgili hiçbir söz söylenmemesi uygun olmayacağı gibi Özker
Hoca’nın anısına saygısızlık olurdu.
Bu kısa açıklamamızı dikkate alacağına güveniyor, başarılarının devamını diliyorum
Sevgilerimle…”
 
Mustafa Akıncı Basın Sorumlusu
Oya Gürel
 
 
Maliye Bakanlığı soruşturma başlattı
 
“Bu da Vergi Dairesi’nin Yüzsüzleri” başlıklı dünkü yazımızdan sonra bakanlık yetkilileri kira vergisi ödemeyen memurlar hakkında soruşturma başlattı.
Daire müdürüne bir yazı gönderen bakanlık vergi ödemeyenlerin listesinin çıkarılmasını talep etti.
Yine bir bakanlık yetkilisi yaptığı açıklamada dairede vergi ödemeyen kimsenin kalmayacağını, faiziyle birlikte ne kadar borç varsa ödeneceğini bunun da takipçisi olacaklarını  ifade etti.
Doğrusu da buydu zaten…
 
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ahmet LATİF, Akdoğan Belediye Başkanı olarak dün köye Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber’in ziyaretinin belediye hoparlörlerinden sabahtan akşama kadar anons etmeniz bölgede büyük tepki aldı. Meclis başkanı olarak anons etseydiniz bu kadar tepki toplamayacaktı. Birazcık partizanlık oldu değil mi?
Sayın Rauf ATAÖV, Namık Kemal Lisesi’nin kantini 3 yıldır hijyen olmayan koşullarda öğrencilere hizmet veriyorsa bunda büyük bir ihmal var demektir. Bu konuda Sağlık bakanlığı ile işbirliği yapıp tüm okullarda ciddi bir operasyon yapmak şart oldu değil mi? Allah korusun bir salgın hastalık baş gösterirse bunun hesabını kimse veremez!
Sayın Hürrem TULGA, KKTC’den Güney Kıbrıs’a alış veriş turları başladı ama her nedense siz bu konuda hala tepkinizi ortaya koymuyorsunuz. Esnafın bir yıldır beklediği 13’ncü maaşlar da Güney’e akarsa yandığımız gündür. Eski başkanı olduğunuz odayı hareketlendirmekte yarar var…
Sayın Hasan TAÇOY, Telefon Dairesi müdürünün görevden alınması konusundaki açıklamaları sizi zan altında bırakacak nitelikteydi. Cevap hakkınızı kullanıp bu konuya açıklık getirmeniz gerekiyor…
Sayın Serhat KOTAK, Kıbrıs Sigorta müdürlüğü konusunda 7 senelik sigortacılık deneyiminiz olmayınca bütün hesaplar alt üst olmuş.  Şimdiki müdür bu konuyu duyunca kutlamalara başlamış bile. Hakkıdır değil mi?
Sayın Mehmet HARMANCI, Cumhurbaşkanı ile birlikteyken bizce de en azından makama saygı bakımından bacak bacak üstüne atmamak gerek değil mi? Bu arada bir etkinliğe eski başkanlardan sadece Mustafa Akıncı icabet etmişse bunda da sizin suçunuz yok. Birileri köşe yazarı arkadaşları dolduruşa getirmiş demektir!
Sayın Oktay KAYALP, belediye başkanlığınızın son 7 yılında demirbaş listesini yenilemediğiniz yönünde mesajlarınız geliyor. İsmail bey bu işin peşine düşmüş ve küçük çaplı bir soruşturma başlatmış haberiniz olsun…
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Teknecik Santrali’ne filtre konusunda dünkü bakanlar kurulu toplantısında çok etkili bir konuşma yaptığınızı ve onları etkilediğinizi öğrendik. Doğrusunu yaptınız, sizin önünüze takoz koyacaklarına destek olmaları gerekiyor…
Sayın Mete TÜMERKAN, basına sansür iddiaları konusunda kamuoyuna artık bir açıklama yapmanız gerekmiyor mu? Bu arada BRTK’nin yeni yaşını kutlar başarı dolu nice seneler temenni ederiz. Çok yakın bazı dostlarınızı resepsiyona kendiniz değil de asistanınız kanalıyla davet edince sitem ediyorlar bilesiniz…
Sayın Zeki ÇELER, Biray beyin meclis çalışanları konusundaki açıklamaları sonrasında onlara verdiğiniz destekten dolayı teşekkür mesajlarınız gelmeye başladı. Bu arada Biray bey de kötü niyetli söylemedi ama biraz fazla dobra olduğu için yanlış anlaşıldı…
Sayın Rauf ERSENAL, ihtiyaçlılara yardım yapılırken bunun aynı zamanda reklam malzemesi olarak kullanılması konusundaki açıklamalarınızda yerden göğe kadar hakkınız var. Demek ki birileri için yardım bahane ama reklam da şahane değil mi?
Sayın Mehmet KORTAY, muhterem kayınvalidenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve eşinize sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin…
Sayın Zeren MUNGAN, Gelir ve Vergi Dairesi’nin bazı çalışanlarının kira vergisi ödememesi konusundaki dünkü yazımızdan sonra dün sabahın erken saatlerinde olaya el koyduğunuzu memnuniyetle öğrendik. Bunu yapmasaydınız saten onları isimleriyle deşifre edecektik. Teşekkür ederiz…
Sayın İlknur ŞEMİ, Namık Kemal Lisesi’nin hijyenik şartlarda çalışmayan kantinini Sağlık Bakanlığı yerine bize aksettirseydiniz konuyu size tam üç yıl önce çözerdik. Neyse ki geç olsa da kantine mühür vurmuşlar ya o da olsun bari!
Sayın Fatma SABRİ, eski dönemde bir esnafın 20 bin TL’lik faturasını sizin almanız onun parasını alamamasına neden olmuş. Şimdi Sayıştaylık raporu sonuçlanıncaya kadar parasını alamayacak, bilginiz olsun istedik…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

Günün Fıkrası
 
Afrika ruleti…
 
Bir Afrika ülkesinin devlet başkanı  Rusya'ya  ziyarette bulunur. Resmi görüşmeler derken Rus ruletini öğrenir ve çok beğenir. Rusya başkanına  da kendi ülkesine geldiği zaman Afrika ruleti öğreteceğine söz verir. Bir zaman sonra Rusya başkanı bu ülkeye gider. Resmi görüşmelerden sonra başkan:
- Sayın Başkanım, bana Afrika ruleti öğreteceğinizi söylemiştiniz, der.
Afrikalı Başkan:
-Tabi sayın başkan…
Yanlarına 6 tane birbirinden güzel ve çıplak kız getirilir. Afrikalı başkan:
- İşte sayın başkan bunlardan seçtiğiniz bir tanesi siz ne isterseniz yapacak.
Rusya başkanı:
- İyi ama heyecan bunun neresinde?
Afrikalı başkan:
- Sayın başkan, bu kızlardan biri yamyam!..