Kışın havaların soğumasıyla birlikte bizleri bir telaş sarıverir. Aman bu evi nasıl ısıtacağız? Çeşitli yöntemlerle evimizi ısıtma çabası içine gireriz. Tüplü sobalar, zibrolar, farklı farklı yöntemler ararız. Ekonomik nedenlerle de sıklıkla ya odun sobası ya da şömineleri tercih ederiz. Özellikle köylerde yaşayan kişiler için odun bulmak fazla zor olmaz çünkü ağaçların budanmasından elde edilen odunlar kışın yakılmak üzere saklanır. Bunun yanında bahçelerde ağaç değişikliği yapıldığı zamanlarda da bol miktarda odun bulabilirsiniz.
Nedir bu ağaç değişikliği diye sorabilirsiniz?
4 dönüm limon bahçesi olan bir kişi, limonun ekonomik gelirinden memnun kalmamıştır ve bahçesini yine aynı familyadan farklı bir türle( greyfurt, mandalin, vb.) değiştirmek isteyebilir. Kalem aşısı yapabilmek için de ağacın neredeyse tamamının kesilmesi gerekir. Buradan da bol miktarda odun elde edilir.
Tabii sürekli bahçeler değiştiriliyor mu?
Elbette hayır. Özellikle Güzelyurt bölgesinde 2000’li yılların başlarında sürekli değişiklikler yapılmaktaydı ama artık eskisi gibi değişiklikler yapılmıyor. Herkes değiştireceği türü değiştirdi. Kısaca bu şekilde ortaya çıkan odun miktarı da azaldı.
Bunun yanında imara açılan bölgelerden elde edilen odunlar bulunmakta.
Yazın; duyarlı bir vatandaşın ihbarı üzerine Kaplıca’da ormanlık bir alanın ağaç motorlarıyla kesilip tahrip edildiğini hatırlıyorum. Olaya kimse anlam verememişti ve öylece unutulup gitmişti. Bu yıl elektrik fiyatlarının pahalı olması üzerine birçok kişinin ısınmak amacıyla odun sobalarını tercih ettiğini öğrendim. Geçen gece biraz yürüyüş yapmak için mahallemde dolaşmaya çıktım. Her yer duman altı. Önünden geçtiğim evlerin bacalarından kara kara dumanlar yükseliyor. İster istemez kendime şu soruyu sordum. Bu odunlar nereden geliyor? Elbette ısınmamız gerekiyor. Buna bir şey dediğim yok. Parasını verip bu odunları alan kişilere de bir sözüm yok. Esas merak ettiğim nokta bu odunlar nasıl temin ediliyor? Arkadaşlardan duyuyorum. İstersen zeytin istersen harnıp odunu alabilirsin. Peki sürekli zeytin ya da harnıp odunu nereden tedarik ediliyor?
İster istemez yazın Kaplıca’da meydana gelen olay aklıma düşüverdi. Acaba bazı kişiler yazı fırsat bilerek bu odunları belli noktalarda depolayıp kışında satıyorlar mı?
Bu konuda ne gibi önlemler alabiliyoruz?
Ağaçlar milli servetlerimizdir ve ekosistemlerin oksijen kaynaklarıdırlar. Onları korumaz ve yok olmamaları için önlemler almazsak, yakında kendi elimizle sonumuzu hazırlayacağız…
Bugün dünyada pelet adı verilen sıkıştırılmış ahşap talaşları kullanılmaktadır. Neden doğamızdaki ağaçların kesilmesine göz yumalım? Sorunların çözümleri için her zaman alternatif yöntemler bulunur. Asgari müştereklerde buluşarak ısınma sorunumuza doğamızı katletmeden çözüm yolları bulabiliriz. Sadece ısıtmak da çözüm getirmiyor, bunun izolasyonunu da sağlayabilmemiz lazım. Eski yapılarımızda maalesef izolasyondan eser yok. Yeni yeni izolasyon sistemleri uygulanıyor. Umarım daha da artar ve atmosfere daha az karbondioksit göndeririz. Unutmayalım ki insanoğlu atmosferdeki gazların dengesini de bozmuştur ve beraberinde asit yağmuru ve küresel ısınma gibi sorunlarla boğuşmak zorunda kalmıştır…
Ne olur artık bindiğimiz dalı kesmekten vazgeçelim!