Politis Gazetesi’nin yayınladığı bir haber, Güney Kıbrıs’ta kurtarma planı kabul edilmeden hemen önce büyük şirketlerin bankalarda bulunan Euro hesaplarından tüm parayı çektiklerini kanıtlıyor. Kurtarma paketi kabul edilmeden önce Euro hesaplarından milyonlarca Euro’yu yurtdışına çıkaran şirketler arasında Exxonmobil Cyprus gibi petrol ve doğal gaz devi çokuluslu şirketler de bulunuyor. Söz konusu milyonlarca Euro olunca büyük şirketlerin zarar görmesini engellemek üzere posta güvercinleri haberi sadece gitmesi gereken adreslere uçuruyor. Görece orta geliri olanlarsa tıraşlamadan paylarını düşeni ödemek zorunda bırakılıyor.


“Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Tahsili Geciken Ve/Veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Ekonomik İyileştirme Kapsamında Yeniden Yapılandırılması (Geçici Kurallar) Yasası’nda da benzeri oldu. Yasa tartışmaları sırasında sanki bankaların hiç görüşü alınmamış; posta güvercini kisvesine bürünerek, gizlice banka patronları ile görüş alışverişinde bulunan bazı siyasiler bankalara hiç haber uçurmamış gibi, Bankacılar Birliği yasanın geçmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini açıklıyor bugün. Gidiniz; kaldıysa alacak bir hakkınız, hakkınızı arayınız. Peki yıllardır fahiş faizlerle karlarınıza kar katarken siz hiç mi “ahlaki zafiyet” göstermiyordunuz ? Hiçbir çağdaş ülkede artık faizden faiz alınmazken KKTC’de faaliyet gösteren bankaların ve “finans şirketleri”nin büyük bir “ahlaki zafiyet” göstermiş olabileceğini neden düşünmüyordunuz?


Şirketleri ödeyemeyecekleri bir faiz yükü altına sokup batmalarına göz yumanların hiç “ahlaki zafiyet”leri yok da, sadece hesapsızca borçlananların “ahlaki zafiyet”leri var öyle mi? Çok yüksek kar etme hırsınız döndü dolaştı satamadığınız ipoteklerle sizi baş başa bıraktı. O çok güvendiğiniz memurlar bile batakta… Şirketler battı, ipotekler elinizde kaldı. Buna rağmen hala çok karlı bu ülkede bankacılık. Sizlerin pek sevdiği rakamlar öyle söylüyor. Her sene bankalar karlılığını artırıyor ancak iş insanları zarardan sapı sapır dökülüyor.


Anayasa Mahkemesi’ne gidiniz. Siz gidin bizler de buradan acımız hala yüreğimizde iken ölenleri anımsatalım sizlere. “Bu gibi popülist düzenlemelerin bankacılık kredi mekanizmasını sekteye uğratacağı muhakkak” mış. Vay vay vay! Sizin “bankacılık kredi mekanizması” keyfi rakamlarla faizden faiz alarak harıl harıl çalışırken iş insanları bir bir sekteye uğruyordu ne çabuk unuttunuz…


Unutmak istediklerini unutturmak, sadece ve sadece anımsamak istediklerini hatırlatmak da bir “ahlaki zafiyet” olabilir mi acaba? Ya iddia olunduğu üzere bankalarınızın kapılarından posta güvercini kılığında girip çıkan siyasilerle kurduğunuz ilişkiler “ahlaki zafiyet”iniz olduğunu gösteriyor olabilir mi ne dersiniz?