Avcılık çok eski dönemlerden günümüze kadar gelen kültürel bir faaliyettir. Avcılığın yapılması hakkında ülkemizde farklı görüşler bulunmaktadır. Kimilerine göre hiç yapılmamalı kimilerine göre yapılmalıdır. Avcılık kendi içerisinde; sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel ve daha birçok boyut bulundurmaktadır. Kendi içerisinde birçok boyutun bulunması nedeniyle de, avcılık faaliyetinin tamamen ortadan kaldırılması biraz uzak ihtimaldir diye düşünmekteyim.
İşte bu sebepten ötürü günümüzde, tüm dünyada avı yasaklamak yerine sürdürülebilir avcılıktan söz edilmektedir.
Nedir bu sürdürülebilir avcılık?
Kısaca avcılığın devamlı yapılabilecek bir düzeye getirilebilmesi demektir. Sürdürülebilir avcılıkta temel noktalardan biri av yönetim planlarıyla; av hayvanlarının durumlarının belirlenmesi, yaşam alanlarının geliştirilmesi, üretiminin doğru şekilde yapılmasının sağlanması diğer bir temel nokta da kaliteli bir eğitimin verilmesidir.
Ne yazık ki bu eğitimlerin gereksiz olduğunu düşünenler var.
Eğitim gereksiz değil hatta elzemdir. Bugün tüm dünyada avcılık eğitimleri ciddi bir şekilde verilmektedir. Kaldı ki dünyadaki doğal kaynakların gelişen sanayi ve teknolojiye bağlı olarak tükendiği günümüzde, avcılığın sürdürülebilir yapılması oldukça önem taşımaktadır. Eğitim olaylara bakış açımızı değiştirir ve konu hakkında bilgi birikimimizi artırır ayrıca yaptığımız faaliyeti doğru ve bilinçli bir şekilde yapabilmemizi sağlar. O halde sürdürülebilir avcılık yapabilmek için eğitim şart…
Ülkemizde 2009 yılı öncesine kadar avcı ruhsatı alabilmek için herhangi bir zorunluluk bulunmamaktaydı. 2009 yılında yürürlüğe giren Av ve Avla İlgili Yaban Hayatını Düzenleme Yasası’na göre, av ruhsatı alabilmek için eğitim zorunluluğu getirilmiştir. Bu zorunluluk hiç şüphesiz sürdürülebilir avcılık adına atılmış güzel bir adım niteliğinde olmuştur. Buna katkı koymuş herkese teşekkür etmek lazım. Eğitim olması güzel ama, bu eğitimlerin nasıl ve ne şekilde verildiği de bir o kadar önemli bir ayrıntı. Mevcut sistemle avcı ruhsatı almak isteyen öğrenci adayları bir günlük bir eğitimden geçiyorlar ve hemen akabinde bir sınava girerek, başarılı olmaları durumda ruhsat alabilme hakkı kazanıyorlar.
Bir günlük eğitim sizce öğrenci adaylarına ne kadar katkı sağlayacaktır?
Elbette biraz katkısı olacaktır ama bunu bir eğitim değil de bilinçlendirme toplantısı olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Bir günde doğaya karşı tutumu değişecek mi? Bir günde avcılık kültürünü anlayabilecek mi? Bir günde ilkyardım konusunda bilgi birikimi artacak mı? Bir günde olası ateşli silah yaralanmalarını engelleyebilme hakkında bilinçlenebilecek mi?
Ne yazık ki tam anlamıyla değil…
Son günlerde basını meşgul eden konulardan yırtıcı kuşların vurulması konusuna değinmeden geçmek istemiyorum. Yapılan davranış kesinlikle yanlış. Bu tarz avcıları şiddetle kınıyorum. Tabii işin temelinde çevre bilincindeki eksiklik yatıyor. Çevreye karşı duyarlı bir avcı çevre konusunda bilgili avcıdır. Böyle bir avcı asla av hayvanı dışında bir hayvanı öldürmez ve yasa dışına da çıkmaz. Avcılar için temel ekoloji bilgisi oldukça önemlidir. Çünkü doğanın işleyişini bilen bir avcı, sürdürülebilir avcılığı uygulayabilecek avcıdır. Doğa kendi içinde muhteşem dengelere sahiptir. Doğada hangi canlının hangi canlıyla beslendiğini gösteren besin zincirleri bulunmaktadır. Besin zincirlerinin birleşmesiyle de besin ağları oluşmaktadır. Bu noktada belli bir tür üzerinde yaratılacak bir baskı unsuru, türün sayısının azalmasına buna bağlı olarak da o türle beslenen başka canlıların azalmasına sebep olur. Kısacası ekosistem içerisinde her canlının belli bir görevi yani ekolojik nişi bulunmaktadır. Kısaca hiçbir canlı gereksiz değildir. Doğada her yıl populasyonlar üremektedir. Bunun yanında bu populasyonların sayıları da; kazalar, hastalıklar, açlık, yaşam alanlarının tahrip edilmesi, doğal avcılar ve diğer avcılar gibi sebeplerle azalmaktadır. Avcılık, doğal populasyonların azalmasında en önemli etkenlerin başında değildir ama bir etkendir. Bunu bilerek, avcılığın bilinçli bir şekilde yapılabilmesinin sağlanması da elbette ki eğitimle sağlanabilecek bir durumdur.
Tüm bunlardan yola çıkarak, avcılıkta eğitimin oldukça önemli olduğu ortadır. Bir günle bu işi yapmak da olmaz.
O halde ne yapmalıyız?
Avcılıkta eğitimlerin ciddi bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Öğrenci avcılar için küçük yaşlardan başlayacak doğa temelli örgün, mevcut avcılar için de doğa temelli yaygın eğitimlerin düzenlenmesi gerekmektedir. Hatta federasyon bünyesinde sürekli bir eğitim merkezi kurularak uzmanlar tarafından bu eğitimlerin artırılmasının sağlanması gerekmektedir. Eğitimlerin de belli bir program çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Bu noktada eğitim bilimlerinin esaslarına göre ortaya çıkacak programlara göre bu iş başarılabilir ve böylelikle sürdürülebilir eğitim boyutu da başarıyla sonuçlandırılabilir.
Her konuda söylediğimiz gibi bilinçli avcılık için de eğitim şart…