İki tane çok değerli hukukçu;
Birisi Tufan Erhürman, yeni Anayasa için büyük emeği geçti...
CTP-BG içindeki en güvendiğim, sevip saydığım isimlerden biridir.
CTP'nin yeni yüzüdür, geleceğidir, ama önüne takoz konulmazsa!
Vatandaşın zararına bir Anayasa yapacağı aklımın ucundan bile geçmez...
Bir diğeri, Barış Mamalı;
Her gün ayrı bir basın bildirisiyle Anayasa'ya niçin 'hayır' denilmesi gerektiğini yorumluyor.
'Hayır' çıkarsa cebine para mı girecek?
Elbette hayır!
Onun da halkın zararına bir eylemi olacağını aklımın ucundan bile geçirmem...
...
İki hukukçu iki ayrı görüş;
Birisi eleştiriyor, madde madde halkın niçin yararına olmayacağını söylüyor, diğeri onu yanıtlıyor yine madde madde halkın yararına şeyler sıralıyor!
İyi de hangisine güvenip, 'evet' ya da 'hayır' diyeceğiz...
İki çok iyi hukukçu bu konuda bir zeminde buluşamıyorsa, sokaktaki vatandaş nasıl doğru bir yorum yapsın?
İnsanlara soruyoruz, referandumda ne yapacaksınız diye;
'Evet' ya da 'hayır' diyorlar ama, nedenine gelince bilmiyorlar!
Bu konuda tespitim şudur Pazar günü büyük bir çoğunluk 'evet' ya da 'hayır' diyecek ama tamamen bilinçsiz bir referandum olacak bu!
...
Korkarım ki çok ciddi bir mesele siyasete kurban edildi ülkemizde...
Hem de aceleye getirildi!
Meclis'te temsil edilen 4 partinin onayı ile geçti yeni Anayasa...
Hem de apar topar!
Hepsi de vitrine oynadı sanki...
'Aman yerel seçimlerde aleyhimize kullanmasınlar' diye!
Baksanıza referanduma sadece iki gün kaldı, CTP dışında hiç bir partiden tek bir açıklama, bilgilendirme yok!
İlla ki yerel seçimler çünkü...
Anayasa'ya 'evet' için el kaldıranların, şimdi 'hayır' için açıklamaları da cabası!
...
Sonuçta;
Anayasa gibi toplumun ve ülkenin geleceğini ilgilendiren ve büyük hassasiyet isteyen bir mesele ayaklar altına alındı...
Çocuk oyuncağı misali!
Çok aceleye getirildi, siyaset ön planda tutuldu...
Hukukçuların birbirini yediği böyle önemli bir değişiklikte, vatandaş ne kadar doğru karar verebilir ki?
Bu işin zamanlaması çok yanlış oldu!
Biraz daha tartışılıp, halkın bilinçsiz değil de bilinçli bir şekilde geleceğini belirlenmesi sağlanabilirdi...
 
 
Bir Acayip Durum!

“Anayasa değişiklik metnini bizzat hazırlayanlar dışında, buna Meclis’te ‘evet’ diyenlerin bu değişiklikleri gerçekten istedikleri konusunda Halkı ikna edemedikleri veya ikna etmeye çalışmadıkları anlaşılıyor.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla vatandaş vekillerin ya “zevahiri kurtarmak” ya da “sorumluluk almamak” için ‘evet’ dediğini düşünüyor.
Metni bizzat şekillendirenler hariç Meclis’te evet diyen vekillerin büyük bölümünün referanduma giden süreçte bu konuda ortadan kayboldukları aşikar.
Bir ülkenin meclisindeki tüm partilerin evet dediği bir anayasa değişikliğinin referandumda ‘hayır’ ile reddedildiği görüldü mü bilmiyorum ama bu gidişle bir ilke imza atabiliriz!
 
(KUDRET ÖZERSAY)
 
 
“Sağlıksız ortam”
 
“Anayasa değişikliği konusunda sürmekte olan tartışmalar öyle bir noktaya ulaştı ki, bu aşamada kimse ötekini ikna edebilecek durumda değil artık.
Her kim bu konuda bir yorum yapmaya kalkarsa, öteki kampın ‘neferleri’ anında karşı ‘saldırıya’ geçiyor.
‘Evet’ diyorsanız falancısınız, ‘Hayır’ diyorsanız filancı...
Seviyesi gitgide düşmekte olan bir tartışma...
Demokratik değerleri hiçe sayan, karşılıklı dayatmacı tavırlar...
Sürekli birilerinin diğerlerini aşağıladığı bir ortam...
İnsan doğasıdır, karşımızdakini kendi düşündüğümüz gibi düşünsün diye ikna etmeye uğraşırız çoğu zaman.
Kendi argümanlarımızı ortaya koyar, iddialarımızı kuvvetli kılacak malzemeyi sunar ve ikna etmeye uğraşırız, bizim gibi düşünmeyeni.
Ama Anayasa değişikliği konusunda, bu şekilde bir duruş sürdüren üç-beş kişi hariç, geriye kalanlar hepsi, ‘ikna’ niyetinde ya da derdinde falan değil maalesef.
Dert, ‘ne yaparım, nasıl ederim de karşı kampı döverim?’ derdi esasen.
Böylesi sağlıksız bir ortamda, böylesi tahammülsüz ve de politize olmuş bir ortamda, sağlıklı bir tartışma şansı hiç ama hiç yok.
Olan, vatandaşın bilgi edinme hakkına oluyor...”
 
(TÜMAY TUĞYAN)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Meral EROĞLU, yani sizinki de büyük cesaret doğrusu. İskele’de Hasan Sadıkoğlu’na verdiğiniz destek tüm dengeleri alt üst edecek nitelikte. Peki ya kaybederse bölgede sizin itibarınız biraz aşağıya kaymayacak mı? Vardır mutlaka bir bildiğiniz değil mi?
Sayın Ahmet CENNETOĞLU, DP-UG İskele ilçe başkanı olarak ilçe binasına girememenin bir açıklaması vardır umarız. Kilitler değiştirilmiş ve binaya girişiniz engellenmiş diye duyduk. Alanlı’nın gazabına uğradınız desenize!
Sayın Kutlay ERK, Doğuş Derya ile sosyal medyada tartışmanız parti içinde büyük huzursuzluk yarattı. Sizin gibi tecrübeli bir siyasetçinin yerel seçimlere az bir süre kala daha sabırlı olmanız gerektiği konuşuluyor.
Sayın Prof. Abdullah ÖZTOPRAK, DAÜ öğrencilerinin Urfa’daki trafik kazası ada genelinde büyük üzüntü ile karşılandı. Allahtan verilmiş sadakanız varmış ki daha büyük facia yaşanmadı. Büyük geçmiş olsun…
Sayın Yılmaz NASİPOĞLU, hangi vekile bu kadar kızdınız da onu sosyal medyada yerden yere vurdunuz kimse anlayamadı. Kamuoyu bu konuda ip ucu istiyor bilesiniz.
Sayın Halil ORUN, İskele’de seçim yarışında daha düne kadar birinci sıradaydınız. Ancak Meral hanım araziye inince artık orada bütün hesaplar alt üst oldu. Bir de Derviş bey bölgeye gelince gerisini siz düşünün artık…
Sayın Hasan ÖZTAŞ, yerel seçimlerde son düzlüğe girilirken burun farkıyla önde gidiyorsunuz. Fark çok fazla değil onun için rehavete girmeye hiç gerek yok. Seçimlerin son gece kazanıldığını sakın unutmayın, bizden uyarması…
Sayın Erhan ARIKLI, biraz geç olsa da nihayet seçim meydanına indiniz. Biraz istifalarla kesişti ama artık keskin zekanızı çalıştırıp elbet bir formül bulacaksınız değil mi? Memlekete hoş geldiniz…
Sayın Ertan BİRİNCİ, bir üniversite sektörüne el atmamıştınız sonunda ona da attınız. Türkiye’den çok güçlü çevrelerce kolları sıvadığınız gözleniyor. Hayırlı ve uğurlu olsun, Allah utandırmasın…
Sayın Hulusi MANİSOY, son anketlere göre ipi göğüslemenize sadece iki gün kaldı. Kemikleşmiş oylarınız sayesinde bir dönem daha belediyenin başındasınız. Şimdiden kutlarız…
Sayın Kemal Deniz DANA, DP-UG’deki istifalar yerel seçimler nedeniyle gibi gözükse de öyle değil. Siz içinizi rahat tutun, zaten istifacıların bir çoğunun parti ile ilişkisi çoktan bitmişti. Son saate kadar pes etmek yok!
Sayın Zeren MUNGAN, bazı vatandaşlar mesaj göndermiş stopaj affı konusunda ne zaman açıklama yapacaksınız diye soruyorlar. Bilginize getirelim istedik.
Sayın Ahmet BENLİ, ha keşke bazı reklamlarınızda çocuk figürlerini kullanmasaydınız. Sırf bu yüzden bazıları tepki koyup size destek olmayacaklarını söylüyorlar. Bu arada belediye çalışanlarını sıkı tutun zira bir çoğu oy vermeyeceğini söylüyor…
Sayın Bengü ŞONYA, uzun bir süredir sesiniz soluğunuz çıkmıyordu, istifalarla yeniden anılmaya başladı. Bu konuda sizin parmağınız var mı yok mu doğrusu biz de çok merak ediyoruz…
 
 


 
Günün Fıkrası
 
Ağa farkı

Marabanın biri bir gün rüyasını ağasına anlatır ağam der;
- Rüyamda sen bal küpüne bende poh kuyusuna düşmüştüm.
Ağa hemen lafa dalar 
- Ağalık rüyada da belli oluyor demek ki. eeee sonra" 
Der ve maraba devam eder.
- Birbirimizi yalaya yalaya temizledik.