Cumhurbaşkanı Akıncı makama gelmesinin birinci yılı geride kalınca bir değerlendirme yaparak bunu kamuoyuyla paylaştı…
Olumlu bir gelişmedir bu!
Bunu sadece Cumhurbaşkanı değil halkın seçtiği her makamdakiler de yapmalı ve kendini o makama getirenlere hesap verebilmelidir…
Ama bizde hesap verme çok sevilen bir konu olmadığı için hükümetler kurulur ve bozulur kimse kamuoyunun karşısına geçip de hesap vermeyi yeğlemez!
Çünkü kendileri hep en iyi yapandır, kendinden olmayanlar ise ülkeyi yangın yerine çevirmiştir…
Onun için sayın Akıncı’yı bu özelliği ile bile kutlamak gerek!
Sayın Akıncı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ‘dört boyutlu siyaset’ demişti…
Neydi bunlar?
Bağımsız ve tarafsız olmak.
Türkiye ile karşılıklı saygı.
Toplumsal konularda duyarlılık.
Çözüm odaklı siyaset…
Türkiye ile saygılı ilişkilerde zaten pek fazla şansı yoktu!
Bir iki ters açıklama dışında geçer not aldı…
Çözüm odaklı siyaset konusunda da emeğini esirgemedi!
Müzakereler tam olarak kamuoyuyla paylaşılmadığı için güvenmekten başka da bir çaremiz yok…
Bu konuda kendine güvenimiz tamdır!
Peki bağımsız ve tarafsız olabildi mi?
Burada notu zayıftır…
Hem de çok zayıf!
Bir yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde boyutun bu kısmını tutturamamıştır…
Özellikle Saray’a yaptığı atamalar!
Tarafsızlık bir yana tamamen parti ve yandaş odaklı atamalar yapmıştır…
Makamlara getirilenler sadece seçimde peşinde koşturanlardır!
Seçim zaferinin bedelini böyle ödemiş ve aslında tarafsız olmadığını da göstermiştir…
Basın ile ilişkileri de bu boyutta zayıftır!
Kendinden olan ve olmayan basıncılar grubu yaratmış, kendine destek verenlere kapısını açarken, kendini eleştirenlerin telefonlarına bile bakma nezaketini göstermemiştir…
Oysa Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ayırt etmeden tüm basın kuruluşları ve mensuplarına şirin gözükürken her nedense belki de eleştirilere tahammül gösteremediği için bir grup medyayı elinin tersiyle itmiştir…
Burada unuttu şudur;
O makam geçicidir ama basın mesleği ancak mezarda son bulur!
Yani bağımsız aday olan Cumhurbaşkanı makama oturduktan sonra bağımlı bir tablo çizmiştir…
Toplumsal duyarlılık konularında ne kadar başarılı olmuştur?
Aslında kendi yayınladığı bir yıllık icraatlara bile bakıldığında elde avuçta bir şey yoktur!
Hepsi de temenniden öte gidememiştir…
Ombudsman ataması dışında olumlu bir icraata imza atammıştır!
Bu arada Ombudsman Emine Dizdarlı iyk başlarda iyi bir çıkış yaptığı halde garip bir şekilde yanlızlaştırılmaya çalışılmıştır…
Cumhurbaşkanının da bunda payı vardır!
Anladığımız kadarıyla Sayın Akıncı festival ve panayırlara yaptığı ziyaretleri toplumsal duyarlılık olarak algılamaktadır…
Fena halde yanılgı içindedir!
Toplumun sorunları ile daha fazla içli dışlı olmak zorundadır…
Çünkü Saray’da tüm konularla ilgili uzman danışmanlar yüksek maaşlar çekmektedir!
Seçimler öncesi bir ziyaretinde şöyle bir açıklama yapmıştı;
“Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin ilk MRI cihazının, Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanlığı görevini sürdürürken, “Beklenmedik Giderler Kalemi”nden artırdığı parayla alındığını anımsatan Akıncı, “zaman zaman bunu hatırlatıyorum, çünkü güzel örneklere ihtiyacımız var”
Başbakan Yardımcısı iken iyi de yapmış…
Devletin hastanesine ilk MR cihazını bu dönem kendi kazandırmış!
İyi de şimdi bir yıllık dönem içinde böyle kazanımlar için bir şeyler yapmış mı…
Bizim duyduğumuy yok!
Bilmediğimiz varsa da açıklasın…
Bundan sadece memnun oluruz, taktir ederiz!
Bu arada örtülü konusunda da yoğun baskılara rağmen tek kelimelik bir açıklama yapılmamış, kafalarda soru işaretleri yaratılmasına neden olmuştur…
Son olarak diyeceğimiz şudur;
Bizim gözümüzde Akıncı’nın bir yıllık dönemdeki notu 100 üzerinden 50’dir!
Duygusallığı, agresifliği ve biraz da kaprislerinden vazgeçebilirse sadece bizim değil bütün kamuoyunun gözünde notunu yükseltmesi kendi elindedir…
Bir zahmet seçim öncesi söylediklerini bir yana, yapamadıkları bir yana yazsın ve kendi özeleştirisini o zaman yapsın!
Bunun için yanındakilere de önemli görevler düşmektedir…



 
 
 
Erhürman büyük şans ama...
 
Tufan Erhürman sıradan bir siyasetçi değil...
Çoğundan farklı, çoğundan daha dobra bir siyaset izliyor!
CTP Genel Başkanlığı için adaylığı bunun için önemlidir...
CTP'nin gözle görülür düşüşüne de dur diyebilecek bir kapasitededir!
Ama onu bu makamda rahat bırakırlar mı işte onu bilemem...
Çünkü kendisinde kaşarlanmış siyasetçi tiplemesi yoktur!
Daha da önemlisi siyaseti diğerleri gibi meslek olarak görmemekte, gelecek planları yapmamaktadır...
Bu nedenle yıpranmaya ve yıpratılmaya elverişli bir yapısı vardır!
Benim gönlümden geçen bir dönem daha genel sekreterlikte kalp sonra genel başkanlığa gelmesiydi...
Çünkü CTP içinde öyle bir sinsi savaş yaşanıyor ki ansızın bırakıp gitmesinden korkarım!
Büyük ihtimalle başka aday çıkmayacak ve bir kaç ay sonra başkanlık koltuğuna oturacak...
Şimdiden hayırlı olsun...
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığındaki bir yıllık döneminizde karneniz çok yıldızlı  olmasa da geçen not alacak nitelikte! Gerçekten tam bağımsız ve tarafsız olabilirseniz bundan  sadece siz değil toplumun geneli yarar görür. Darılmaca gücenmece yok tamam mı!
Sayın Tufan ERHÜRMAN, CTP Genel Başkanlığana adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun.  İçteki ve dıştaki mihraklar sizi rahat bırakırsa ne ala! Herşeye rağmen partiniziçin büyük  şanssınız umarız bunun kıymetini iyi bilirler!
Sayın Hüseyin GÖKÇEKUŞ, YÖDAK’tan istifa dilekçenizi yazıp cebinize koyduğunuzu  duyduk. Bizce daah fazla gecikmeyin deriz zira zaten makamanız hazır ve endişe edeceğiniz  bir durum yok! Şimdiden hayırlara vesile olsun!
Sayın Aşkan İLGEN, KKTC Başsavcısı olarak ihalesiz Ercan denetlemesi konusunda  Ombudsman ile aynı görüşte olduğunuz konuşulmaya başlandı. Eğer öyleyse bunu  kamuoyuyla paylaşmayı düşünmüyor musunuz?
Sayın İsmail BALCI, siz şu anki görevinizde kalmak istiyorsunuz ama bakanlık sizi illa ki  müşavir yapacak değil mi! Madem büyükler öyle istiyor canınızı sıkmaya hiç gerek yok.  Bundan sonra görviniz as sonu maaş çekinin gelmesi olacak, daha ne istiyorsunuz!
… Sayın Asım AKANSOY, Erhürman’ın adaylığını açıkladıktan sonra parti içinde bütün gözler  sizin üzerinize çevrilmişti ki kendisine destek mesajınız geldi. Belki de böylesi en doğrusu oldu değil mi!
Sayın Faiz SUCUOĞLU, dere yataklarının ilaçlanması için adrese teslim yapılan ihaleyi  incelemeye aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Bu işin ardından kimler olduğunu bilseniz  dudaklarınız uçuklardı. Siz doğru olanı yapıyorsunuz…
Sayın Kenan AKIN, Toprak Ürünleri Kurumu yönetim kurulu üyeliğiniz hayırlı ve uğuru  olsun. Sektör için isabetli bir karar oldu şimdi size düşen geçmiş tecrübelerinizle kurumu  battığı çukurdan kurtarmak!
… Sayın Savaş ATAKAN, baı görevden alma ve atamalar konusunda derin taktikler izlediğinizi  duyduk. Bu işler artık sizin için çocuk oyuncağı oldu değil mi! Umarız geri dönülmez bir  hataya sebebiyet vermezsiniz!
Sayın Ertan BİRİNCİ, Kıbrıs Genç TV’nin 19’ncu kuruluş yılını kutlar başarı dolu nice  seneler temenni ederiz. Bu şartlardaki bir ülkede hiç de azımsanmayacak bir başarıya imza  attınız, tebrik ederiz…
… Sayın Talip ATALAY, camilerde acayip sağlık hizmet verilmesinden sonra soruşturma açmak için illa ki bir şikayet mi gelmek zorunda! Bugün camilerde şişe çekenler yarın apandisit  ameliyatı yaparlarsa hiç şaşırmayız!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, kiralık araçların plaklarının kırmızıdan beyaza  dönüştürülmesine kimse bir cevap bulamıyor. Niçin böyle bir değişikliğe imza attınız,  amacınız neydi açıklayın lütfen! Millet meraktan çatlamak üzere!
Sayın Eralp Münir PINAR, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğünüz hayırlı ve  uğurlu olsun. Sizi kim düşünmüşse isabetli ve doğru bir karar verdi. Bu makamda başarılı  olacağınızdan hiç kuşkumuz yoktur…
Sayın Ahmt Bülend GÖKSEL, DAÜ rektörlüğüne adaylığınızı koymanız camida süripriz  olarak nitelendirildi. Acaba iki büyü adayın çarpışmasından sıyrılmayı mı düşünerek böyle bir karar aldınız! Hadi bakalım hayırlısı…
Sayın Hasan HASTÜRER, önceki akşam geç saatlere kadar Mutluyaka’da CTP’li  kurmaylarla meyhane keyfinde görülmüşsünüz. Basın mensupları haber uğruna ne eziyetlere  katlanıyor değil mi!
Sayın Gürdal HÜDAOĞLU, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın birinci yılında siz de biraz pasif  kalarak düşük not almasında sorumluluk sahibi oldunuz. İkinci yılda daha aktif bir görev  üstlenmenizi bekliyoruz!