Şu an eşimin geçirmiş oldugu ameliyat sebebi ile İstanbul dayım. Hani o medeniyetler şehri, fethi ile yeni bir asır başlatan şehirde. İçinde yaşayınca hiçte başkaldırının, direnişin, yeniden doğuşun şehri degil aslında. Türkiyenin birçok ilinden göç almış zamanla kanıksamış, aynı ülkenin vatandaşları olduğu halde bir süre sonra geldiği yerin insanını İstanbullu olarak kabul etmeyen insanların oluşturduğu bir şehir olmuş çıkmış. İhtişam ve şöhret ufacık bir iki semtte kalmış, numunelik.
Burdan bakınca bir başka görünüyor Kıbrısım. Kendi içinde ki dinamikleri ve ben merkezli yaklaşımı ile. Haberleri izliyor, gazeteleri okuyorum internetten, ülkemi merak ediyorum . Hergün Türkiye basınına ait gazete veriyorlar Hastahane de. Okumak magazinsel oluyor benim için. En çok Ahmet Hakan’ı okuyorum. İktidarın söylemlerinde var olan, fiiliyatında var olmayan inanç ve fikirlerle dolu, ama alternatif bakış açısına sahip demokrat bir insan imajı çiziyor bende. Ama o kadar….
Söylemleri derinden etkilemiyor artık beni. Ülkemin haberleri beni daha fazla ilgilendiriyor. Bir süre önce gelmiş, sonrada, geldiği yerde ki yaşam standartlarını unutmuş, önemsemeyen yeni istanbullulara benzetiyorum kendimi. Demek bu, insanın doğasında var. DARWİN boşuna dememiş bir organ yaşadığı iklim ve yaşam şartlarına bağlı olarak kullanıldığı oranda kendisini geliştirir ve bu kalıtsal bir özellik olur. Beni geçtim artık çocuklarım benim doğum yerine bağlı kalmaksızın benden daha bağlı olacaklar ülkelerine. Ama, benden daha önce gelenler tarafından yine ayrılacaklar benden dolayı.
Üzüyor beni bu düşünceler, ama olacak, yaşam kültürel değişimle kalite kazanacak. İnsanlar karşısında ki insanı sevince, ona sevgi ile yaklaşınca, saygı duyunca, örfüne, adetine, geleneklerine, diline, özüne sahip çıkınca, onu değiştirmeye değil, yaşam koşullarına adapte etmeye çalıştığı zaman her şey düzelecek, buda zamanla olacak, sabırla olacak. Ben umutluyum. Neyse seçimlere geri dönelim.
Seçimlerde ilk anket açıklandı. Sonuçları benim açımdan çok ilginçti. Değerlendirme yapacak olursak, halka verilmek istenen mesaj,
UBP her halükarda ikinci parti olacak,
DP-UG birkaç milletvekili çıkaracak,
CTP-BG seçimi az bir farkla kazanacak,
TDP ve BKP zor durumda baraj sorunu yaşayacak.
Bunu nasıl okumak lazım?
Bence bu anketi yapan arkadaş CTP nin oylarını daha da arttırmak ve tek başına iktidar yapmak için çaba sarf ediyor. UBP yi olduğundan güçlü göstererek TDP ve BKP ye gidecek sol oyları toplamayı amaçlıyor. Bu nedenle sol düşünceye sahip insanlara aman oylarınızı bölmeyin yine UBP kazanabilir diyerek Aba altından sopa gösteriyor.
UBP nin kendiside seçimi kazanmak istemiyor ama ana muhalefeti bırakmakta istemiyor. UBP lilere son bir gayret iktidar olma şansımız hala devam ediyor diyerek DP-UG nin tabanına kendilerini çok deşifre etmemelerini tavsiye ediyor. İktidara gelirse size zırnık koklatmazlar diyerek aynı şeyi yapıyor. Aslında tamamen korku temeline dayalı bir politika ile seçimin sonuçları belirlenmek isteniyor.
Merak ediyorum. Bu halk artık nasıl bir tepki gösterecek.
Sonuçların açıklanması ile bir çok kişinin “hadi canım olmaz böyle şey” dediğini duyar gibiyim.

Tekin Söylemez
08.07.2013
İstanbul