Bu kelimeyi duyduğunuz zaman ne anlarsınız?

Sağlık sektöründeki ‘ACİL’ kelimesi artık anlamını yitirmiştir. Bugün sağlık sistemindeki reform adlandırmaları ve nerdeyse hiç sorun yok gibi yansıtılması sağlık sektörünün ACİL SERVİS’teki durumu ile bağdaşmamaktadır.

ACİL SERVİS içler acısı durumdadır.

Bu yazımı daha öncede kaleme almış ve ACİL SERVİS’teki içler acısı durumu yazmıştım. Göreve gelen bakanımızdan duyarlı olmasını bekledim ama maalesef ülkenin en önemli ve en hassas bölümüne duyarsız kalmıştır. Şiddetle kınarım!

Sağlık sektöründeki olumsuzluklar bugün Kıbrıslıların hastanelere gitmemesinin en büyük ana nedenidir. Yani sayın bakan sakın bunun nedenlerini önce kendinde arasın. Hükümette olmanın avantajını dahi kullanamayan Sağlık Bakanlığı’ndaki içler acısı durum bunlarla bitmiyor elbette.

Tüm olumsuzluklar yanında kırılanın tamir edilmediği, bozulanın onarılmadığı, dökülenin toplanılmadığı bir hastanede kim tedavi olmak ister ki?

Günde ortalama 360 hastanın başvurduğu bir hastane. Şuan yazacaklarımı lütfen sorgulayın. Bu 360 hastaya bakan doktor sayısı ise ‘1’… Yanlış okumadınız sadece bir. Güler misiniz ağlar mısınız? Yani sabahtan akşama kadar tek bir doktorun üstelik de çoğu kez pratisyen hekimlerin görev aldığı ACİL SERVİS’te de tek bir doktor nasıl olur da bu kadar hastaya bakabilir ki? Peki bu 360 hasta ne kadar sağlıklı tedavi edilebilir ya da bu hastalara ne kadar doğru teşhis konulabilir?

Doktorun bile yetersiz olduğu ACİL SERVİS’te ise 4 tane hemşirenin dışında kimseyi bulamazsınız. Kalitesiz , randımansız verilen hizmete karşılık sıra bekleyen hastalar. Sonuçta kimse 360 kişinin bakındığı ortamda sabır gösteremez. ACİL SERVİS’e gelenler sadece büyükler değil yaşlısı, çocuğu ve engelli hastası da gelmektedir. Herkes ayni durumdan şikayetçi ve muzdaripken Sağlık Bakanlığı ne bekliyor anlamış değilim.

360 hastaya bakan doktor da, baştan savma muayene olan hasta da isyan ediyor.

ACİL SERVİS’in neresini tutsanız elinizde kalır. Tekerlekli sandalyeler döküm saçım. Geçmişte bu konuyu ele almıştık. Hastanenin arka tarafındaki depoda kilitli duran 20 adet tekerlekli sandalyenin hangi mantıkla kullanılmadığını halen anlamış değiliz. Bu sandalyeler zincirlenmiş atıl dururken, acile gelen hastalar da üzerinden lastikleri sökülmüş, kırık dökük sandalyelerde tedavi olmak için bekliyor.

İşin ilginç tarafı 3-5 sandalye dışında başka da sandalye yok. Yani koskoca ACİL SERVİS’te hastalar 3 tane kırık tekerlekli sandalyeye kalmış durumda.

Hastaların kullandığı tuvaletlerin kapılarındaki kilitler bozuk ve kırık. Tuvalete her giren hasta bundan şikâyet etse de aldıran yok.

Yani işin özü… Sağlık sektörü tepe taklak ama aldıran yok.

Acil serviste çalışana da yazık, 360 hasta bakan doktora da, tedavi gören hastaya da!!!!