Bu kez sizlere 2 aşamalı bir yazı yazıyorum. Bugün okuyacağınız birinci bölümü hemen seçim ertesinde kaleme almışım. İkinci bölüm ise daha çok yeni kurulan hükümet ile ilgili bir yazı olacak.

Evet, ne dersiniz? 6 ay sonra seçim olabilir mi? Daha doğrusu her 6 ayda bir seçim olabilir mi?

Kuzey Kıbrıs’ta oy kullanma hakkına sahip 172,803 kişi bulunuyor.  Yurtdışına göç eden çok sayıda Kıbrıslı Türk olduğu da bilinen bir gerçek.  KKTC’de vatandaş yapılmış olup ülkesine geri dönenler ise ayrı bir konu başlığı… Bunun yanında oyunu bu seçim sisteminde veya KKTC’de kullanmak istemeyenler de var. Tüm bunlar göz önüne alındığı zaman,  ortalama 130,000 kişi oy kullanıyor. Günümüz teknolojisini de seçim sisteminde kullanabilirsek, elektronik oylama sistemi ile çok ekonomik bir şekilde seçim yapabiliriz.

 Peki neden böyle bir düşüncem var? Neden 6 ayda bir seçim yapalım? Bunun nedeni geçiş hükümetteki şeffaflık ve halka açıklama isteği ile yine geçiş hükümetinin Turizm ve Çevre Bakanı Mehmet Harmancı. Mehmet Harmancı, bana, “çalışmak istenirse” mevcut devlet kadroları ile de çalışabilindiğini göstermiştir. Sn. Mehmet Harmancı ile bir görüşmemde bana “Gardaş bir iki güzel mesaj verelim yeter” demişti. Ama genel olarak yaptığı her hareket, takdir edilecek hareketlerdi ve çok kısa zamanda belleklerimizde iz bıraktı.  Tabii bunu ne kadar uzun bir zaman sürdürebilirsiniz?

Bildiğiniz gibi bizim hükümetlerimizdeki bakanlarımız genel olarak milletvekilleri arasından seçilmektedir.  Hükümetler, halka hizmet değil hüküm etmektedirler. Halkımız ise bu bakanlardan öyle gereksiz şeyler istemektedirler ki, bu da ayrı bir tartışma konusudur. Bakanların, müdürlerinin ve hatta müsteşarlarının odalarının önü her gün kuyruk şeklinde halk tarafından işgal edilmektedir. Zaten 8 saat olan çalışma saatlerinde, en iyi ihtimalle 6 saat çalışılmaktadır. Bakanların çoğu zamanı gereksiz konuları dinlemekle geçirilmektedir.

Bu yüzden seçim sistemi kolaylaştırılarak her 6 ayda bir seçim yapılsın ki, hükümetler koltukta oturmak için halka karşı açık olsunlar. Bir sonraki 6 aylık dönem seçilebilmek için doğru işler yapsınlar.  Son hükümetteki gibi seçilecek bir teknokratlar hükümeti devamlı olarak yönetimde kalsın ve halk sadece milletin vekillerinin seçimini yapsın. Mevcut milletvekilleri yapacakları görüşmelerle seçim sistemi, 3’lü Kararname, Kamu çalışanlarının siyasete atılması ve mevcut yasalardaki değişmesi gereken birçok konuyu görüşerek gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdırlar.

Genel olarak seçimleri yorumlamam gerekirse, halk açık bir şekilde eski yüzleri değiştirmeyi istemiştir. Seçimin gerçek galibi karma oyları bu oranda yükselten Toplumsal Varoluş Hareketi ve Kudret Özersay’dır. Halk karma oyu daha fazla tercih etmiş ve bu da çok değişik sonuçlar çıkmasına sebep olmuştur.

Seçimin beklenmedik sürprizleri Gazimağusa bölgesinden Sn. Afet Özcafer ve Güzelyurt bölgesinden Sn.Türkay Tokel’in seçilememesi olmuştur. Mağusa ve Güzelyurt Demokrat Parti örgütleri bu kişileri seçtirtmemeyi başarmıştır!. Aslında beklenen bir olay daha gerçekleşmiş ve beklide ilk kez bir parti başkanı ve önceki dönem başbakanı Sn.Irsen Küçük Seçilememiştir.

Seçimin çok önemli bir göstergesi aslında, çok çalışan ve çok isteyen Sn. Zeki Çeler ve partilileri, bölgesinde partisinin oylarını çok büyük bir oranda artırıp Meclisimizin en genç vekilini seçtirmiştir. Özellikle Çamlıbel bölgesinde alınan çok yüksek oy oranı takdire şayan’dır.

Tüm kazanan milletvekillerini ve partileri bu seçimin sonuçlarını çok detaylı bir şekilde görüşmelerini ve gereken dersleri çıkarmalarını umarım.