Sonay Adem’i anlayabiliyorum;
Sonuçta partisinin ağır toplarından birisi ve 28 Temmuz’da vekil olamadı!
Bugün Star Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalarda yine şimşekleri üzerinde topladı.
Partilisine kızdı, Eroğlu’na yüklendi, Toparlanıyoruz Hareketi’ne göndermeler yaptı.
Seçimlerde karma çetesinin türediğini iddia etti!
Bunlar kendi görüşleri…
Ama gerçekten ayıp etti!
Seçimlerde mühür yerine karma oy kullananları ‘çete’ diye isimlendirmek bir kere milletin bir vekiline yakışmadı!
Sonay Adem’in ‘çete’ diye nitelendirdikleri arasında ben de olduğum için mutluyum…

Bugün bir çoğu Adem’e göre ‘çete’lerin, ama bize göre halkın gerçek iradesinin seçtiği 50 vekilin yemin töreni var…
Yemini kaçı ezbere, kaçı kağıttan okuyarak ya da yanlış okuyup birkaç kez tekrar ederek ve de terleyerek okuyacak bilemem ama sonuçta yemin şu;
"Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

Ben iddia ederim ki, bu kısa yemini ezbere okuyacak vekil sayısı çok yok!
Ya da bir hata yapmasınlar diye günlerdir ezberleseler bile yine de kağıttan okuyacaklar.
Hadi öyle olsun diyelim!
İyi de 50 yeni vekilden kaçı bu yemine sonuna kadar bağlı kalacak, merakım onadır…
Yeminin sonunda ‘namus’ ve ‘şeref’ var ya işte o önemli!
Hoş bir çoğu yıllardır bu yemine sadık kalmıyor, yine de ne namussuz ne şerefsiz sayılıyor…

Yine de umutlu olmak istiyorum…
Seçmen, meclisin yarısını evine gönderdi ya bence eskisinden çok daha bilinçli oy kullandı…
Hemen her partiden, iş yapamaz dediklerini gönderdi, gençleri, vizyon sahiplerini getirdi…
Onlar da daha yemin bile etmeden yaptıkları açıklamalarda sıra dışı olacaklarını, halkın refah ve mutluluğu için, eşitlik ve adalet için çalışacaklarını söylemeye başladılar…
Belki yapacaklar belki de yapamayacaklar ama onları böyle heyecanlı ve istekli görmek, statükoyu zamanla kaldırıp yeni bir sistem kurmaları açısından umut veriyor insanın yüreğine…
Ve onlar görevlerini yapıp, yeminlerine sağdık kaldıkları sürece bizim desteğimizi alacaklar…
Aksi halde, bu yemini bu kez çok sık bu sayfada yayınlayıp, onların kafasına vuracağız.
Halkın 50 vekiline de başarılar diliyoruz….


“Sonay Adem biraz geri çekilsin!..”
CTP eski milletvekili Sonay Adem, milletvekilliği seçimlerini kaybettikten sonra bir türlü duygusallıktan kurtulamadı. Seçimi kaybettiği ilk günden beridir, kaybetmesini hep kendi dışındaki etkenlerde arayıp durdu, aramaya da devam ediyor.
Seçimlerin hemen ardından kendisine yapılan ‘helva partisi’ kimsenin onaylayacağı bir hareket değildi. Bu terbiyesizce davranışı eski bir CTP’li olarak ben de kınıyorum. Ama Sonay Adem’in kendisinin bu olaya yaklaşım biçimi, bunca yıl parti yöneticiliği ve milletvekilliği yapan bir kişiye yakışmadı doğrusu.
...
İnsan seçimi ilk kaybettiği günlerde duygusal olabilir, bazı hatalı çıkışlar yapabilir. Ama aradan iki hafta geçtikten sonra hala daha ‘öküz altında buzağı’ ararcasına, seçim yenilgisini ‘komplo teorileri’ ile açıklamaya çalışması büyük bir zayıflıktır.
Kişinin her şeyden önce kendi kendini sorgulayabilecek beceriye sahip olması gerekir. Ortada bir başarısızlık varsa, bu başarısızlığın nedenlerini iyice sorgulayabilmesi gerekir. Bir partide eğer, bir milletvekili seçim kaybetti diye, o parti içerisindeki başkaları ‘helva partisi’ yapabilecek duruma gelmişse, temel sorun burada zaten.
Ama bu herhalde bir günde, bir haftada ya da bir yılda olmadı. Bu yılların birikiminin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla böyle bir sonucu parti dışındaki etkenlere bağlamaya çalışmanın ne kadar gülünç olduğunu herkes görüyor. CTP haricindeki diğer hareketlerin ya da siyasal partilerin belli konularda başarılı olmalarını iyi değerlendirmek ve bunlardan dersler çıkarmak yerine, ‘ilke ve prensiplerin’ terk edildiğinden, CTP’de ‘çetelerin’ oluştuğundan dem vuruyor Sonay Adem.
Aslında Sonay Adem çok iyi biliyor bunların hiç de yeni olmadığını! Parti ilke ve prensiplerinin yıllar önce ayaklar altına alındığını, parti içerisinde konusu edilen ‘çetelerin’ yıllardan beri yolu bulunarak ‘tertiplendiğini’ en iyi bilenlerden birisi de kendisidir.
CTP’yi yıllardan beridir içten içe kemiren bu ‘tertipleme’, farklı düşünce ve yaklaşım biçimlerini dile getirenlere karşı yürütülen ‘ekarte etme’ hastalığı gün gelir kansere dönüşür ve partinin her tarafını vurmaya başlarsa, bunun sorumluluğunu da ancak zamanında erken teşhis ve tedavi yapmayanlarda aramak gerekir.
Sonay Adem’in şimdi yapması gereken, aslında biraz geri çekilip CTP’de geçirdiği yıllarını bir film şeridi gibi gözlerinin önüne getirmesi, yapılan hatalardan dersler çıkararak yeni partililere destek olması, pozitif bir yaklaşım biçimi geliştirerek ‘negatif saldırgan’ söylem biçimlerini terketmesi gerekir.
Partinin artık daha demokratik düşünen, demokratik düşünceyi bir yaşam biçimi haline getirmiş beyinlere ihtiyacı vardır. Komplo teorilerini kendine rehber edinmiş, dediğim dedik beyinlerin hiçbir siyasi harekete faydası olmadı, bundan sonra da olmayacaktır.
(Artun Gökşan LURUCİNALI)


GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU


Sayın Derviş EROĞLU, Kurultayda İrsen beyin yanında olan bütün vekiller sırayla Saray’a el öpmeye geliyormuş. Eskiden bir partinin gizli lideriydiniz şimdi iki tane partiniz oldu, ne mutlu size değil mi?

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, bayram arifesinde bir günlüğüne Ankara’ya gidip döndüğünüzü öğrendik. Eğer genel başkanlık ise bizce bir süreliğine bunu hiç düşünmeyin. Olayları biraz akışına bırakırsanız hem sizin hem de partiniz için daha hayırlı olacak.

Sayın Ejder ASLANBABA, siyaset de artık bittiğine göre işlerin başına geçme zamanı geldi değil mi? Irak’ta bazı iş adamları ile tekstil işine başlayacağınızı duyduk. Hayırlı işler dileriz, paralar biraz biriksin siyasette yine omuzlarda taşınırsınız.

Sayın Halil TALAYKURT,
İçişleri Bakanlığı’nın DP-UG’ye verilmesi için adakta bulunduğunuz söyleniyor. Eğer gerçekleşirse sizin de İskele Kaymakamlığınız rüya olmaktan çıkacakmış. Hakkınızda hayırlı artık.

Sayın Sezai SEZEN, Tuzluca’da bir çok ailenin bayramı susuz geçirdiğini muhakkak biliyorsunuzdur. Borcu astronomik rakamlara çıkanlar kendilerine yeni bir ödeme planı çıkarmanızı bekliyorlar.

Sayın Kudret ÖZERSAY, Sonay Adem’in açıklamalarından sonra hem zan altında kaldınız hem de cevap hakkınız doğdu. Sonay bey kuyruk acısından mı böyle konuştu yoksa onun bildiği bizim bilmediğimiz bir şeyler mi var?

Sayın Bengü ŞONYA, parti tabanınız size pek sahip çıkmadı ama onursal başkanınız açıklamalarıyla sizi onore etmiş oldu. Ara sıra Hakkı beye uğrayıp fikir danışmanızda yarar görüyoruz.

Sayın Türkay TOKEL, seçim sonuçları sizin için çok hayırlı olmadı ama yine de siyasete devam kararı almanız bölge halkını sevindirdi. Eğer parti bütünlüğü sağlanırsa bir dahaki seçimlerde bölgede en az iki vekillik garanti diyorlar.

Sayın Hasan PİLLİ, Şirinevler muhtarı olarak aracınızı yanlış park edip başka araçlara fırsat vermediğinizden şikayet mesajınız gelmiş, iletelim istedik…

Sayın Rıfat SİBER,
hastanenin asansörlerinin bir süredir çalışmadığı yönünde hasta ve hasta yakınlarından şikayetler gelmeye başladı. Sorunun acilen çözülmesini bekliyorlar…

Sayın Turgay AVCI, Mağusa ilçesindeki bayramlaşmaya katılmanız partililer arasında memnuniyetle karşılandı. Bizce İlçe Başkanlığı görevini hiç tereddüt etmeden kabul edin ki bir daha ki seçimlerde vekillik garanti olsun…

Sayın Can Sinan KARLIOAVA, madem ki sınırlarımız güvenli değildi bunları ha keşke emekli olmadan söyleseydiniz daha doğru olmaz mıydı? Umarız meslektaşlarınız uyarılarınızı dikkate alırlar…

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, bölge halkı mecliste nasıl bir siyaset izleyeceğinizi merak ediyor. Ani çıkışlarınız ve sert üslubunuzla mecliste gündem yaratacak konuşmalar yapıp basına bol malzeme vereceğiniz iddia ediliyor, biz de merak ettik doğrusu!

Sayın Ersin TATAR,
Nuh’un Gemisi’nde krallara layık bir bayram tatili geçirdiğinizi öğrendik. Ha keşke bunu bakan olduğunuz dönemlerde de gerçekleştirseydiniz. Sağlıktan öte değerli hiçbir şeyin olmadığını anlamanız çok önemliydi. Yeme içmelere artık dikkat…

Sayın Hakan KORTAY,
yerel seçimler geçti, genel seçimler geçti ama hala sanırız ayran içtiniz ki yakın dostları unuttunuz. Şikayetler her geçen gün artıyor bizden iletmesi.

Sayın Hüseyin MÜLAZİM, bazı partililere karşı gösterdiğiniz sert tutumdan dolayı merkezden tepki aldığınızı öğrendik. Partinin profesyonel bir çalışanı olarak tavırlarınızın daha çağdaş hale gelmesi kaçınılmaz oldu.

Sayın Fesih DAĞ, hanımın dırdırından kurtulmak için kendinizi bahçe işlerine adadığınızı duyduk. Bu arada yetiştirdiğiniz mısırların geneli boş çıkıyormuş, nerede yanlış yaptınız acaba?

Sayın Erkut YILMABAŞAR, haber sitenizde uyuşturucu haberinde Hasan Uluel’in yanlış da olsa resminin yer alması kendisini derecesiz üzmüş. İnsan bari telefonlarına bakar bir özür dilerdi.

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, çiçeği burnunda bir vekil olarak kamuoyuna çalışacağınızı söylediğiniz icraatlar kamuoyunda memnuniyet yarattı. Umarız, sıradan bir vekil değil de partisini sürükleyen bir vekil olursunuz.


Günün Fıkrası

Ayşe balkonda


Karı ve koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.... Ama ne mümkün 7 yaşındaki oğlan evde.
- ''Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna''.
- ''Ihhhhh''. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok.
- ''Öyleyse, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yuksek sesle bize rapor et''.
Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler de yatağa. Ve afacan canlı yayına başlıyor;
- ''Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaşlı bir kadın markete giriyor''...
Kısa bir sessizlik...Ve rapora devam;
- ''Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar''. Yataktakiler şok vaziyette.
Baba sesleniyor;
- ''Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu''..
- ''Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da''...