İlkokul mezunları sakın alınmasın…
Sözümüz elbette ki onlara değil!
Biz, ister ilkokul olsun isterse üniversite, hatta doktora yapmış olsalar bile yasal olmayan bütün istihdamlara karşıyız.
Şimdi bazıları başlığı görüp, İrsen bey adaletli davranmış, istihdamları dörde bölüp, diplomaya göre yapmış diyebilir ama bunun böyle olmadığını herkesin bildiği de bir gerçektir.
UBP’nin en kötü hastalığı olan işe göre adam değil de adama göre iş mantığı bir kez daha gözler önüne serilmiş, kurultay delegesi yakını olup da kendisine oy verecekler hesap edilip, devletin çeşitli kademelerine istihdam edilmişlerdir.
Ne yazık ki Sayın Küçük sanki de bu ülkede yaşamıyormuş gibi istihdamlar konusunda tek bir açıklama yapmamış, eleştirilere kulağını kapamış, yasa dışılığa göz yummuş ve Türkiye ile imzalanan protokole de ters icraatlar yapmış, yapmaya da devam etmektedir.
TC elçisinin ise bu yasa dışılığa göz yumması ayrı bir zeminde tartışılacak konudur.
Ama artık sokaktaki çocuklar bile, İrsen beyin 24 Şubat’ta kazanması için her şeyin mubah sayıldığını bilmektedir.

Sevgili okurlar, 400 istihdamın, 100’ünün ilkokul mezunu olduğunu biz bir yerimizden uydurmadık.
Devletin bir üst düzey yetkilisi, yapılan saçma sapan, hiçbir amaca hizmet etmeyen ve devletin sırtında sadece kambur olacak bu istihdamlara isyan edercesine bize işe alınanların tahsil derecelerini açıklamıştır.
Başta ülkenin sağlık sektörü olmak üzere, maliye gibi önemli konularda çok sayıda istihdama gerek varken, kurultay uğruna yapılan bu istihdamlar artık, İrsen beye yakınlığı ile bilinen bazı bakan ve bürokratlar tarafından bile eleştirilmekte, ancak bu eleştiriler malum nedenlerle isim yazılmaması kaydıyla yapılmaktadır.
Ülkemizin bildik hastalı olan partizanlık ve popülizm bir kez daha hortlatılmış, koltuk uğruna liyakata ve yaşa bakılmadan istihdamlar hızla devam etmektedir.
Bir çok bakanlıkta kadrolu çalışanlar bile artık oturacak sandalye bulamazken, bir çok eski çalışan sağlıklı çalışma ortamı kalmadığından şikayet etmekte, ama yine malum nedenlerden dolayı isimlerinin deşifre edilmesinden korkmaktadırlar.

Yapılan 400 istihdamın 100’ünün ilk okul mezunu olduğunu bize şikayette bulunan üst düzey bürokrat daha ilginç şeyler de söylemiştir.
Bu 100 kişinin en azından yarısının doğru dürüst okuma yazmasının bile olmadığını söyleyen bu bürokrat, yapılan her istihdamda yüreğinin sızladığını, işe alınanların alındıkları işin hiçbir vasfına uymadığını, görevinden istifa etmemek için de kendini zor tuttuğunu ifade etti.
Öncelikle, bize yaptığı açıklamalardan sonra kendisine teşekkür ederiz.
En azından bu konuda kimlerin istihdam edildiğinin kamuoyuna yansıtılmasında kendi payına düşeni yaptı.
Ama kendisine bir sitemimiz vardır ki, bu bürokrat arkadaş her ne kadar çok başarılı ve devletinin yararına düşünen birisi olsa da, o da koltuğundan olmamak için, ısrarla isminin gizli tutulmasını istemiş, yapacağı tek onurlu davranış olacak olan görevinden istifa edip, daha bir çok bilinmeyeni kamuoyuna açıklamamış, yani bir anlamda hükümetin işlediği suça ortaklık etmiştir.
Ve şunu herkes bilmelidir ki, işlenen cinayeti görüp de ihbar etmeyen, en az katil kadar suçludur.



GÜNÜN FOTOĞRAFI




MESAJ KUTUSU


Sayın Vakkas ALTINBAŞ
, hangi iş adamı, avukat ve bir gazeteci sizden 1 milyon Dolar haraç istedi ve siz bunları hangi siyasetçilerimize anlattınız? Kamuoyu en kısa zamanda bu konuda detaylı bir açıklama bekliyor.

Sayın Ahmet ÇALUDA
, belli bir süredir istihdam öfkesi nedeniyle ilçe binasından içeri giremediğiniz, kabullerinizi başka mekanlarda yaptığınız gözlemleniyor. Yücel İşkey’in oğlunu kurultaya kadar bir yerlerde istihdam ettiremezsiniz, değil ilçe binasına Güzelyurt’a bile ömür billah giremeyebilirsiniz.

Sayın Bahaddin KANSEL
, UBP Akıncılar örgüt başkanı olarak 55 yaşındaki eşinizi sağlık ocağında istihdam ettirdiniz ya Allah sizi bildiği gibi yapsın. Yoksa sizin bölgede işi olmayan tek bir tane bile genç yok muydu?

Sayın Günay ÇERKEZ
, 50 kişilik oda meclisinin altına imza attığı istihdamlara karşı olan siteminiz iş adamları tarafından memnuniyetle karşılandı. Demek ki hemen her işadamı bu istihdamlardan birkaç çalışanını kaybetti. Bu konuda hükümete baskınızın devamı isteniyor.

Sayın Fikret DORMAN, LTB’den yasal olmayan yollardan ödenen 165 bin TL’nin sizin şirkete gittiği iddia ediliyor. Bankanın bu konuda ağzını bıçak açmıyor ama, bize gelen duyumlar hep sizi işaret ediyor.

Sayın Mutlu ATASAYAN, Güzelyurtlu bir işadamının sizin bakanlıkla epey haşır neşir olduğu ve ihalesiz bazı işler aldığı iddia ediliyor. Eski defterleri bir karıştırmanız öneriliyor.

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Hasan Sertoğlu’nun adaylık konusunda kafası epey karışık gibi görülürken, partiden bir gurubun sizi aday yapmak için kulis yapmaya başladığını duyduk. Bizce aklınız varsa gaza gelip de hiç düşünmeyin bile.

Sayın Sunat ATUN,
kuruma alınan 1 trilyonluk ihalesiz yağ konusunda halen bir açıklama yapmadınız ve kamuoyunda çeşitli şaibeler oluşmaya başladı. Bir an önce açıklama yapmakta yarar görüyoruz.

Sayın Okan DİLİK, bir veliniz aradı sınıflardaki akıllı tahtaların çocuklarının göz sağlığını bozduğunu iddia etti. Bu konuda ciddi bir araştırma ve sunucunda da açıklama yapmanız bekleniyor.

Sayın Ersan SANER, MTG’nin Palm Beach’de yapılan dayanışma yemeğinde büyük emeğiniz geçmiş ama, yöneticiler gecede bir teşekkür bile etmeyince fena halde bozulduğunuz söyleniyor. Allahtan Derviş bey bu konuda yetkilileri sağlam fırçalamış.

Sayın Serhat KOTAK
, DP Lefkoşa milletvekili adaylığınız şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Eğer başarır da meclise girebilirseniz merhumu da çok mutlu edeceksinizdir. Lefkoşalı’nın sizi bağrına basacağından hiç kuşkunuz olmasın.

Sayın Ünal ÜSTEL, bir rehberimiz aradı bakan olduktan sonra Bufevento kalesine kaç kez gittiğinizi soruyor. Hadi siz gitmediniz bari bakanlıktan birkaç kişiyi göndererek oradaki rezalete bir son verin.

Sayın Talip ATALAY
, eğer biliyorsanız soğuk su ile ölü yıkamak caiz midir diye soracağız. Zira son günlerde Lefkoşa mezarlığında büyük sorunlar yaşandığından cenaze sahiplerinden yoğun şikayetler geliyor.

Sayın Tekin SÖYLEMEZ, TDP ile iplerin koptuğunu ve kendi partinizi kurmak için yoğun bir çalışma içine girdiğinizi duyduk. O zaman çok gecikmeyin zira yerel ara seçimden birkaç ay sonra da erken genel seçim var.

Sayın Deniz GÜRGÖZE,
sonunda grip sizi de vurmuş ve mecburi ev iznine çıkmışsınız. Bizim sitede çalışılmayan günler ödenmiyor umarım biliyorsunuzdur. Bunun için önce delege sonra devlet çalışanı olmanız gerekiyor. Büyük geçmiş olsun. Kocakarı ilaçlarını tavsiye ederim.

Sayın Mehmet UYSAL
, hasta olan yakın dostlarınıza hediye olarak zivaniya gönderdiğinizi duyduk. Yalnız bazıları ovunmak için tamamen içmek için kullanıp ateş alınca da sokağa çıkıyormuş. Yanlış anlayanları uyarmakta yarar var.

Sayın Nediye ERDOĞAN
, muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin.

Sayın Yücel İŞKEY, siz hiç tatlı canınızı sıkmayınız, tepeden talimat gitti ve kurultay öncesi sizin oğlanın işi halledilecek. Hatta 24 Şubat’a kadar başka şeyler de isteyebilir bu durumu iyi değerlendirebilirsiniz.





Günün Fıkrası

Zil sesi


Kasabanın saygın papazı, bir akşam meyhaneye gider.
Yemeğini yerken şarabını da o kalabalık meyhanede yudumlamaktadır.
Saatler sonra tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Çıktığında,
meyhanedeki o kalabalık kahkahalarla gülmekte ve birbirlerini dürtüp işaret parmaklarıyla papazı göstererek kahkahalarına devam etmektedirler. Buna anlam veremeyen papaz, meyhaneciyi çağırarak neler olduğunu sorar.
Meyhaneci der ki:
- Papaz efendi bizim tuvalette pisuarın üstünde belden aşağısı bir kağıda kapanmış, üstü çırılçıplak bir kadın resmi vardır, zaten görmüşsünüzdür.
- Eeee, der papaz.
Meyhaneci:
- İşte o kağıdı kaldırınca bizim bu tarafta bütün ziller çalar da ondan gülüyorlar.”