Bakan Arıklı’yı artık anlayamıyoruz…

Ya bir makam sahibi olduğunu bilmiyor ya da ülkeyi karıştırmak için elinden geleni yapıyor!

Öncelikle şunu belirtelim;

Külliye konusunda bazılarını suçladıkça külliye karşıtları daha fazla artıyor…

Yapılan bir takım mesnetsiz suçlamalar insanları geriyor!

Olayın ortasında olanlar bile ansızın kendilerini külliye karşıtı olarak bir yerlerde buluyor…

Bir de insanların maaşlarını artık konu etmeye başladı!

Evlerine bilmem ne kadar maaş giriyormuş filan…

Maaşlara dil uzatmak da neyin nesi!

Hele de besleme suçlaması…

Asla kabul edilemez!

Daha önce de bu tür suçlamalar yapıldı, yarası halen sarılmadı, günü geldikçe insanın bilinç altından çıkıveriyor…

Kimsenin kimseye, hele de devletin tepesinde oturanların bu ülke halkına besleme suçlamasında bulunma hak ve hürriyeti yoktur!

Arıklı bu tür söylemlere biraz daha devam ederse hatta külliye karşıtlarını ‘vatan hainliği’ ile suçlarsa, artık biz de ülke içinde kendisini ‘iş karıştırıcı’ görevine layık göreceğiz…

Hep deriz ya ülkede yaşanan hemen her şeyde karpuz gibi ortadan ikiye bölünürüz…

Külliye tartışmaları da beraberinde aynı sürecin yeni bir başlangıcı oldu!

Aslında tartışmaların özünü külliye filan değil, tamamen dayatma politikaları oluşturuyor…

Örneğin Meclis Başkanı Zorlu Töre diyor ki;

“İnşaat izni aldılar ya da almadılar, ben işin o yönüyle ilgilenmiyorum…”

Yani Töre’nin savunduğu şudur;

Bu ülkenin yasalarının filan hiçbir önemi yoktur…

Hadi bakalım buradan yakın…

Bir ülke Meclis Başkanı bile yasaları takmam yada beni ilgilendirmiyor diyorsa bu iyi bir örnek teşkil eder ve ülke yağmalansa kimsenin suçu olmaz!

Çok daha önemlisi;

Dünkü Yeni Düzen’de okuduk…

Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Serkan İlseven de diyor ki;

“Saray ile ilgili proje henüz Cumhurbaşkanlığına iletilmedi…”

Doğrusu bunu duyunca kulaklarımıza inanamadık!

İlseven devam ediyor;

“Yeni Cumhurbaşkanlığı binasının yapılacağı bölgede drenaj sorunu var…”

Yani olası sel felaketlerini şimdiden dile getiriyor!

Kısaca ortada bir proje var hatta çalışmalar başlatıldı bile ama bu konuda bizim Cumhurbaşkanlığımız önüne bile gelmemiş ya da getirilmemiş…

Bunları dile getirince vatan haini olunacaksa da olunsun vallahi!

Dönelim Arıklı’ya…

Dün sosyal medyada Serdar Denktaş ile söz düellosu yaptılar!

Arıklı, Denktaş’a seslendi, ‘babanın kemiklerini sızlatma diye…

Arkadaş rahmetlinin kemikleri şu anda bile sızım sızım sızlıyor!

Attınız onu bir köşeye, anıt mezar projesini unuttunuz…

Hangi bir devlet yetkilisi ortaya çıkıp da artık bitirelim şu projeyi diye masaya yumruğunu vurdu!

Bu kadar sus pus olmak da neyin nesi?

Dün de yazdık, Kurucu Cumhurbaşkanının anıt mezarı yarım bırakıldı…

Dr. Küçük müzesi bir aydır kapalı!

Şehit kabirlerinin mezarlarının borcunu bile ödeyemeyecek bir devlet yapısı var…

Kalkıp da insanları vatan hainliğiyle suçlamak sizin haddinize değildir!

Ya oturduğunuz makamlarda iş yapın, sorunlara çare üretin ya da sessiz kalıp insanları birbirine düşürmeyin…

MESAJ KUTUSU

Sayın Erhan ARIKLI, siz külliyenin yapımına karşı çıkanları suçladıkça külliye karşıtları daha da fazla artıyor. İnsanları maaşlarıyla, besleme olmakla suçlamak da neyin nesi? Şu anda et de elinizde bıçak da çok konuşacağınıza gereğini yapın da biz de görelim!

Sayın Mehmet HARMANCI, yapımına başlanan külliyenin inşaat izni olmamasını yargıya taşıyacağınız ve bu konuda diğer belediyelerden de destek göreceğiniz konuşulmaya başlandı. Bu konuda toplum olarak zor bir süreç yaşayacağımız kesinleşti bundan sonrası da hakkımızda hayırlısı artık…

Sayın Zorlu TÖRE, bu külliye meselesi kim ne derse desin sonuçlanacak ama bir meclis başkanı olarak yasalara karşı takındığınız tavır da çok şık durmadı. Önemli makamda olan birisi için uzlaştırıcı açıklamalar daha doğru olacak…

Sayın İbrahim BENTER, Dr. Küçük Müzesi devletin ilgisizliği nedeniyle maalesef kendi kaderine terk edildi. Bu konuya bir el atarsanız, siyasilere de iyi bir ders vermiş olacaksınız. Umarız icraatların önüne takoz koyanlar buna bari engel olmazlar…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, geçici öğretmenlik başvurularının bin 500 kişiye dayandığını üzülerek öğrendik. Bu konuda hayli hassasiyet göstermeniz ve adil kararlar almanız bekleniyor. Gençler artık devlet olsun da nasıl olursa olsun diye düşünmeye başladı!

Sayın Tahir TOPAL, bir kez daha vergi şampiyonluğunu kimseye kaptırmayarak büyük bir başarıya daha imzanızı attınız. Umarız kazanan işletmeler sizi örnek alır ve vergi kaçırmak yerine bu ülkeye hizmet politikasını seçerler.

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, eğer hükümet partileri biz uzlaşıya varamazlarsa yerel seçimlerde DP’den Lefkoşa Belediye Başkan adaylığınızın kesinleştiğini duyduk. Şimdiden ekibi kurmakta yarar görüyoruz, zira Kasım ayında bu hükümet iş başında bile olmayabilir…

Sayın Hüseyin TÜFEKÇİ, külliye projesinde artık aslan payının size verildiği kesinleştiğine göre siz de meslektaşlarınız arasında adil bir dağıtım yaparsanız ne şiş yanar ne de kebap. Bu arada mesai saatlerini günde 24 saate çıkarmışsınız, 6 ayda bitmesi için başka bir alternatifiniz yoktu, kolaylıklar dileriz…

Sayın Rauf DENKTAŞ, iki ortağınızla birlikle turizm binanızı hizmete koyduğunuz söyleniyor, hayırlı uğurlu olsun. Çok yakında da iddialı projelerle gündeme geleceğiniz konuşuluyor, ülke turizmine katkılarınızın başarıyla sonuçlanmasını temenni ederiz…

Sayın Eral OSMANLAR, bahçenizin içindeki 20 yıllık ağaçların kesilmesi nedeniyle konuyu yargıya taşıyacağınızı ve sonuna kadar da gideceğinizi duyduk. Hangi akla hizmet ediyorlar bilmiyoruz ama mahkeme sonucu umarız artık birilerine ders niteliğinde olur…