1960-1970 yıllarında yoksulluk ve sıkıntılarla mücadele eden Kıbrıs Türk halkı, o süreçte en büyük eğlence kaynakları olan ve adeta bir toplumsal tutkuya dönüşen sinema ve tabii ki o dönemin efsanevi Yeşilçam filmleri ve oyuncuları…
Yeşilçam’ın en sevilen oyuncularından, “Romantik Jön” Ediz Hun, 1974 yılı Mayıs ayında Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti tarafından kendisi ve Türkan Şoray’a verilen "Yılın Oyuncusu" ödülünü almak üzere adaya geliyor. Hun, Rauf Raif Denktaş’la birlikte adayı, karış karış gezerek, Barış Harekatı’ndan birkaç ay önce varoluş mücadelesi veren mücahitlere moral veriyor.
Ediz Hun’un Kıbrıs’a, Kıbrıs insanına olan sevgisi de bu şekilde başlıyor. Yıllar içinde fırsat buldukça adaya gelmeye çalışan Ediz Hun, en anlamlı ziyaretlerinden birini geçtiğimiz yıl, 1974’teki ilk ziyaretinin 50. yıl dönümünde gerçekleştirerek, mücahitlerle buluşuyor, şehitleri anarak, duygulu anlar yaşıyor.
Ediz Hun, yalnızca oyunculuğuyla değil; çevre bilimci, akademisyen ve eski bir siyasetçi kimliğiyle de tanınıyor. Türkiye’de çeşitli üniversitelerde dersler ve konferanslar veren Hun, bugünlerde Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak ders veriyor. 84 yaşında olmasına rağmen İstanbul’daki evinden kalkıp Kıbrıs’a gelmekten ve öğrencileriyle buluşmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.
Türk sinema tarihinin en önemli oyuncularından Ediz Hun, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtladı, Kıbrıs’a olan sevgisinden, sinema sektöründeki değişimlerden ve yaşam ilkelerinden bahsetti.
Kıbrıs’a ve Kıbrıs Türk halkına olan sevgisini her fırsatta ifade eden Ediz Hun, “Burası çok huzurlu bir yer, bunu sağlayan da siz Kıbrıslı kardeşlerimsiniz.” dedi ve en büyük temennisinin adada kardeşçe yaşanması, bu huzurun devam etmesi olduğunu vurguladı.
- “Rauf Raif Denktaş bizi kucakladı… Onu bir dost olarak asla unutamam”
Kendisini Kıbrıs’a bağlayan 1974 yılındaki ilk Kıbrıs ziyaretini anlatan Ediz Hun, çok sevdiği ve saydığı merhum Rauf Raif Denktaş’ın Kıbrıs’a gelmesinde büyük katkıları olduğunu belirterek, o süreçle ilgili şunları söyledi: