Yapma be Fikret Çavuşoğlu arkadaş, yapma. 1994 yılında seni ve başka bir dostumuzu KTHY’den işten attıkları zaman içim burkulmuş, kalbim ağrımıştı resmen. “Bu insanlar’ın bir suçu yok ki. Sendika seçme haklarını kullanmanın dışında hiçbir suçları yok” demiştim.
Senin hangi partili olduğun falan hiç umurumuz da olmamıştı hiçbir DEV-İŞ üyesinin hangi partili olduğuna aldırmadığımız gibi.
Sendikanın sen ve seninle birlikte atılıp hala hiç sapmayan dostumuz için yaptıklarını anlatmayı ayıp buluyorum, çünkü siz DEV-İŞ üyesi idiniz tüm üyelerimiz gibi ve siz önemli bir mücadeleye girmiştiniz sendika seçme adına.
Sonralarında sizinle ayrıca dost olmuştum. Zaten diğer arkadaşımız, hade artık adı ile analım Nevzat Anayasa nerde haksızık hemen orda kavgada ezilenin yanında bir dosttu. Hala saygı ve sevgim sürer sürecek.
Seninle birilkte bir resmimiz bir de karede çıkmıştık o yıl gazetelerde KTHY Gn. Müdürü Ferda Öneş’in kuklasını yakar iken mücadelede.
Ne hesaplar yapmıştık DEV-İŞ’i büyütmek üstüne, kazandığımız referandum çalışmalarında yaptığın hesap tam isabetti unutmam.
Sonra birgün “Ben sizinle ayni partide olacam deyip UBP’den istifa etmiştin “gerek yok” derken biz.
Sonra zaman geçti ve biz seninle dostça sevgi ve saygımızı hiç kaybetmedik çok az karşılaşsak bile. Taa ki birgün KTHY kapanırken seni yine UBP’nin emekçilere karşı kullanmasını görene kadar.
Ben arkadaşlara “Fikret intikam alıyor kendisine sahip çıkmayan arkadaşlarından ama genelde tüm çalışanlara karşı kullanılıyor. Keşke düşmese bu duruma, yakışmadı” dedimdi.
Şimdi ise artık aynen geçmişte senini yaptığın gibi sırf DEV-İŞ’e üye oldular diye, İşçileri işten atıyorsun aynen seni de attıkları gibi.
Bunu görmeseydim keşke “be arkadaş” diyemem artık sana Fikret beyefendi. Üç-beşcümle de söylemek hakkım diye düşünürüm senin için de sokakta yürümüş birisi olarak iyi dinle;
Bugünlerde içim daha burkuk, kalbim daha çok ağrıyor senin atıldığın zamandan. Hiç ama hiç yakışmadı sana sahip çıkanlara karşı da seni kullanmaları. Fikret kendine gel daha ne beklen ki bu dünyadan.
Bak Fikret’im yaptığın bu iş o kadar kötü ki, bu günden itibaren hasta da olsam gelebildiğim eylemlere katılırım işten atılan emekçilerin yanında. Aynen senin için de yaptığım gibi zamanında . Ama bir de içimde sana yakıştıramamanın verdiği duyguyla.
Yakışmadı sana be Fikret yakışmadı. Kendine gel artık..."