Ne hükümeti ne önerisi yahu bu saatten sonra?

Cumhurbaşkanı’nın saraya gönderilmesinde Türkiye müdahalesi yok ama UBP kurultayına var diye mi düşünüyor seçim gecesi sesini çıkarmayan UBP’liler?

Hem bunun neresi tahammül edilemez ki?

Memlekette her şey yolundan çıkmış. Freni patlamış kamyonda yokuş aşağı virajlardayol alıyoruz işte…

Ve yıllardır bodoslama giden bu düzende biz hala sadece şikâyet ediyoruz.

***

Derdimiz ne? Şikâyet edene kadar birilerimiz bir adım atamıyor muyuz?

Yoksa ilk adımı atan mı olmak istemiyorsunuz?

Cesaret edemiyorsunuz, öyle mi?

Koltuklarınızdan olmak istemiyor musunuz yoksa? Belki olası koltuklarınızı garantilemek daha caziptir.

İyi de yokuş aşağı virajlar bittiğinde hiçbirimiz olmayacağız.Sizin koltuklarınız da olmayacak? Siz de olmayacaksınız!

***

Ey UBP!

Kurultayla ilgili onlardan ve adayların ilginç bir şekilde çekilmesinden şikayetçi misin?

O zaman bu rahatsızlığı olan ve partisinde hoşuna gitmeyen bir şeyler olduğunu düşünen bakanlar neden istifa etmiyorlar? Hükümeti neden düşürmediler de ortalık karışıncaya kadar beklediler?

Halkın Partisi neden somut olarak çekilerek düzenin bu rahatsız oyununa son vermedi? Oysa Serdar Denktaş’ın oğlunun yurt meselesinde bir an gözünü kırpmamış dörtlü koalisyonu dağıtmıştı. Hatırlayacaksınız. Burada neden o cesareti gösteremedi?

Hadi gördünüz bir curcunadır devam ediyor. O halde siz ey CTP, ey TDP niye meclisteki vekillerinizle çekilip tepkinizi koymadınız?

Neden hükümeti kurulamaz hale getirecek bir yasama organı yaratmadınız.

Şu anda oynanan bir oyunsa ve bu oyuna alet edildiğimizi düşünüyorsanız neden oyunu bozmadınız?

Sizi bağlayan ne?

Bu çirkin yaşananalar içerisinde zaten doğru düzgün muhalefet de yapamadığınız halde neden bunu yaşama geçirmediniz en azından?

Sendikalar ve sivil toplum örgütlerine tek bir söz söylemeyeceğim. Onların ellerini kollarını birileri kesin bağlamış!

***

Gerçekten olan bitenlere anlam vermek mümkün değil!

Sizce bu kadar çaresiz kalınacak bir durumda mıyız yoksa asıl yapılmayanlar yüzünden mi daha çaresiz kalıyoruz.

Çok daha kolayı var arkadaşlar.

Hadi kapatın dükkânı…

Kapatın ki kılıfına uydurmak yerine asıl olanı yaşayalım biz de…

***

İşin doğrusu doğa her şekilde dengesini kurar: Bir canlı başka bir canlı üzerinde güç uygulayabildikçe hayattadır ve doğa karşısında direnebildikçe nesli ileriye taşınır.

Bu nedenle mücadelemiz varoluş ve yaşam için ise, birilerinin soyunu sürdürme çabasını anlamak da mümkün.

O halde ezilenler gidecek, ezebildiğin müddetçe yaşayacaksın. Bunun için yandaşlarını iyi seçmelisin.

İşte plan ortada…

***

Bu düzeni bozmak için hala daha kılını kıpırdatmadan makam ve mevki sahibi olmak saygın bir durum değil ki!

Böyle olmadığını anlamayan zaten kalmamıştır. Sadece maddi çıkar için bir yerde olmak haline dönüşen temsil, ne acıdır ki çıplak kalmış, tüm ayrıntıları gözler önüne serilmiştir.

Yıllardır giderek daha da ağırlaşan yaşananlar karşısında halen daha sadece buz dağının görünen yüzünü tartışıp derine bakmamak; gözümüzü boyadıkları bu sahnenin perde gerisini merak etmemek zaten bütün bunları doğruluyor.

Yalnız kıymetli çıkarcı seyirciler! Bilesiniz ki, perde yıkıldığında ardına kurulmuş bambaşka bir sahneyi göreceğiz ve bu sahnede artık bize yer olmayacak. Şu an tadilat sebebiyle verilen rahatsızlık safhasındayız besbelli…

Dr. Çiğdem DÜRÜST