Tatar, doğru yolun Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı halk bulunduğunu görmek, Kıbrıs Türkü’nün Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından yana olduğunu idrak etmek olduğunu söyledi. 44 yıl önce darbeyle Kıbrıs’ta Yunan devletini ilan eden Rum-Yunan zihniyetinin hala değişmediğini söyleyen Tatar, yazılı açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi: “Ağzını açan her Rum siyasi parti başkanı ve Rum Yönetimi yetkilisi ısrarla Kıbrıs’ta bir anlaşma için Türk askerinin adadan çıkması ve Türkiye’nin gerekmesi durumunda Kıbrıs’a tek yanlı askeri müdahalede bulunma hakkının yok edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunu söyleyenler diğer taraftan da siyasi eşitliğimize, egemenliğimize, iki kesimli yapıya karşı çıkıyor, Kıbrıs Türkü’nden 1974 öncesine dönüş anlamına gelen toprak, mülkiyet ve nüfus yapısı taleplerinde bulunuyorlar. Yani niyetlerinin hala Kıbrıs’ı Rum-Yunan egemenliği altına almak olduğunu bir anlamda itiraf ediyorlar. 1974’ten bu yana Kıbrıs’ta barış vardır, adaya huzur ve güven gelmiştir. Bunun yegane sebebi ise Kıbrıs’taki Türk askeri varlığı ve Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkının bulunmasıdır. Bunlar olmasa Rum-Yunan ikilisi 15 Temmuz 1974 günü ne yapmaya çalıştıysa aynısını yapmak için harekete geçecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dolayısıyla kimsenin Kıbrıs Türk Halkı’ndan Rum-Yunan ikilisinin hayallerine hizmet ederek Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmesini bekleme hakkı yoktur.”