Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sandıkta AK Parti’yi mağlup edemeyenler sandıkta AK Parti’yi demokratik yollardan geride bırakamayanlar bu yollarla bırakabilir miyiz bunun gayreti içerisine giriyorlar. Şunu bilsinler ki şüreç yakın, 10 ay sonra sandık geliyor, bu sandıkta zaten gereken cevabı milletim verecek" dedi.

Erdoğan, Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında, Fas, Tunus ve Cezayir gezisinin programı hakkında bilgi vererek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Dün Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in twitter üzerinden yapmış olduğu açıklamalar oldu. Taksim'de yaşanan olaylarla ilgili mesajlar alındı, not edildi, değerlendiriliyor dedi. Şahsınızın bu noktadaki değerlendirmesi ne yöndedir? Tarafınızdan alanların ne şekilde okunduğunu bizimle paylaşabilir misiniz? Tansiyonun düşürülmesi noktasında atmayı planladığınız her hangi bir adım var mı?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Ben önce size bir sorayım siz ne mesajı aldınız, gazeteci olarak ne mesajı aldınız ben sizden sohbetle bunu öğrenmek istiyorum?" dedi.

Bunun üzerine aynı gazeteci, Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesine ilişkin mesajların olduğunu belirterek, daha net bilgilendirmenin, bu anlamda önde gelen taleplerden birisi olduğunu söyledi.

Erdoğan, daha sonra şunları kaydetti:

"Bütün bu 5 gündür olan olayların mesajı bu mudur size göre? Gazetecisiniz bana söyleyin, siz hangi mesajı aldınız? Ben bakanımın hangi mesajı aldığını bilmiyorum. Ama ben bir başbakan olarak da bir vatandaş olarak da bir İstanbullu olarak da bu olayla ilgili olarak şöyle saf, temiz oradaki duygusal bir bu işte sosyal medyadan aldıkları bilgiler neticesinde oraya katılanları şöyle ayırırsak bunun dışında aşırı uçların organize ettiği böyle bir eyleme maalesef katılma durumunda olanlar var. Olay bir Gezi Parkı olayı bir defa değildir. Çünkü Gezi Parkı’nda ağaçların tamamıyla kaldırılması diye bir şey söz konusu değildir. Bir defa Gazi Parkı’yla alakalı dün iki saatlik televizyon programında, ortak yayında ifade ettim. Burada İstanbul Büyükşehir Belediyemiz bir yaya kaldırımı genişletme çalışmalarında 10 tane ağacı kesmiyor, 10 tane ağacı söküyor. Bu ağaçlar da Çağlayan’a, parka oraya yerleştiriliyor. Bunun dışında da iki tane ağaç onlar hırpalanmış oluyor olay bu."

GEZİ PARKI İLE İLGİLİ HEDEF-

Erdoğan, Gezi Parkı ile ilgili hedeflerini daha önce de açıkladıklarını belirterek, "Bizim gezi parkıyla ilgili hedefimiz ne? Biz bu hedefi daha önce de söyledim, 2011 seçimleri öncesinde zaten açıkladık. O günden bu güne bir ses var mı? Yok. Orada ne olacağını, ne yapılacağını açıkladık ve aradan yaklaşık iki yıl geçti. İki yıldır orayla ilgili her hangi bir ses yok" diye konuştu.

Şu anda Taksim'de yayalaştırma çalışmalarının yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu yayalaştırma çalışmalarına yönelik yine herhangi bir sıkıntı yaşamadık ama şu anda burada böyle bir adımın atılması organize, içeriden, dışarıdan bağlantıları olan bir adımdır. Aklıselim sahibi benim milletimin, vatandaşımın bu oyuna gelmemesi gerekir. Gelmemesi lazım. Burada masumane olarak ağaçlar kesiliyor, bilmem ne böyle birşey zaten söz konusu değil. Burada yapılacak olan bir Topçu Kışlası olayıdır. Bu bir milletin yöneticilerinin tarihine kültürüne sahip çıkmasıdır. Sene 1780 orada bu eser yapılmış Selimiye Kışlası’nın muadili olarak bu yapılmış. Daha sonra CHP zihniyeti tarafından Lütfü Kırdar’ın vali ve belediye başkanı olduğu dönemde bu kışla maalesef yıkılmış, yerine Taksim Stadı yapılmış. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi zaten bütün bu olayların arkasında aynı zamanda CHP zihniyeti var, aşırı uçlar var, müşterek bir dayanışma içinde şu anda bunları yapıyorlar."

Başbakan Erdoğan daha sonra Dolmabahçe Sarayı’nın ahırlarının olduğu şimdiki İnönü Stadı’nın olduğu yere Taksim Stadı’nın alındığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Gezi Parkı ondan sonra şu andaki mevcut haliyle ortaya çıkıyor. Gezi Parkı’nın Cumhuriyet Caddesi tarafında alışveriş yerleri var mı? Mete Caddesi tarafı şu anda malum. Ama ben şimdi burada bir soru soracağım şu andaki adıyla Ceylan Otel daha önceki adıyla Sheraton orası da ağaçlıktı orası da yeşil alandı, sökülerek Sheraton yapıldı. Aynı şey yine Etap Marmara’da... Orası da yine Taksim alanının adeta terasıydı orası da tamamıyla temizlendi söküldü ve şu andaki haline getirildi. Gezi Parkı’ndaki ağaç meselesi, bu işin aslında fitilini ateşleme olayıdır, vebali olanlar bunun hesabını verecekler. O ayrı mesele ama daha sonraki gelişmeler maalesef tabi CHP’nin bu işin içinde çok aktif rol almak suretiyle benim saf temiz vatandaşlarımı da buraya yönlendirmek suretiyle örneğin ‘Kadıköy’de miting yapacağım’ diyor. 'Kadıköy’de miting yapacağım' diyen zat belli bir saatten sonra mitingi Taksim’e kaydırdıklarını söylüyor. Taksim’e geliyor Taksim’de konuşma yapacak ama orada aradığı pozisyon imkanı bulamayınca konuşmayı yapmadan dönmek zorunda kalıyor. Halbuki kendi milletvekilleri de zaten bu işin içinde. Şu anda gelinen nokta itibarıyla bütün bu olayların içerisinde aktif rol oynayanlardan bir tanesi olarak CHP’nin rolü bulunuyor. Aşırı uçlarla her zaman olduğu gibi bir dayanışmasının içerisinde."

Vatandaşın hukuku içerisinde miting yapma hakkının bulunduğuna değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bizim miting yapılacak yerlerimiz İstanbul’da bellidir ve gider orada mitingini göğsünü gere gere yapar. Biz de onların her türlü güvenliğini sağlamaya mecburuz ve bunu da sağlarız. Toplantı, gösteri ve yürüyüşü yasalar içerisinde bu da bellidir ona uygun olarak bunu da yapar, o onun en tabi hakkıdır. Kim olursa olsun ve onların da biz güvenliğini sağlamaya mecburuz ve bunu da sağlarız. Ama bütün bunları yaparken kendileri için temel hak ve hürriyet olduğunu iddia edenler eğer benim temel hak ve hürriyetlerime saldırıyorsa bu ne olacak. İşin bir de bu boyutunu ele alalım. Bu kadar araçlar yakıldı değil mi Allah’tan ki ölen vesaire olmadı. Bu araçların sahibi benim sivil vatandaşlarım. Kamunun araçları yakıldı bu kamunun araçları kime hizmet veriyor? Vatandaşıma veriyor. Peki bunların bedelini kim ödüyor. Benim tüyü bitmemiş yetimimin hakkı buralara harcanıyor."

“GEREKEN CEVABI MİLLETİM VERECEK”

"Ankara’nın, İzmir’in İstanbul Gezi Parkı ile ne alakası var?" diyen Erdoğan, değişik illerde yapılan bu tür eylemlerin nereye bu işin taşınması gerektiğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sandıkta AK Parti’yi mağlup edemeyenler, sandıkta AK Parti’yi demokratik yollardan geride bırakamayanlar bu yollarla bırakabilir miyiz bunun gayreti içerisine giriyorlar. Şunu bilsinler ki süreç yakın, 10 ay sonra sandık geliyor. Bu sandıkta zaten gereken cevabı milletim verecek. Eğer biz hakikaten antidemokratik bir uygulama yapıyorsak bu ülkede milletim bizi al aşağı eder ama bunlara zemin hazırlayanlar bu süreci bu hale dönüştürmüşse milletim onlara da gerekli olan cevabı en güzel şekliyle verir. Çünkü biz milletimize hizmetkar olduk efendi olmadık. Bugüne kadar da cebirle şiddetle hiçbir şey yapmadık. Ama şu anda cebirle, şiddetle bir şeyler elde etmeye gayret eden mahfiller var. Onun için sakin olun, rahat olun bütün bunların hepsi evelallah aşılır, geçilir. Çünkü bunlar bizim ülkemizde ilk olan şeyler değil geçmişte bunları deneyenler çok oldu onlar da bunlardan netice pek alamadı. İşte cumhuriyet eylemlerini filan biliyorsunuz, gördünüz, oralarda da birçok davetler çağrılar yapıldı, alamadılar. Biz bu noktalarda milletimize olan hizmet aşkımızı aynı kararlılıkla devam ettireceğiz."

"BİZ MİLLETİMİZİ SEVİYORUZ

Başbakan Erdoğan, enflasyonun açıklandığını belirterek, artık yüzde 30’ların üzerindeki bir enflasyonun yaşanmadığını, tek haneli rakamların olduğu bir enflasyon sürecinin olduğunu dile getirdi.

Milli gelirin ve ihracatın nereden nereye geldiğinin ortada olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğu bir Türkiye şimdi 4,67 böyle bir noktaya gelmiş durumda. Bunu şimdi hazmedemeyen çevreler var; 'Türkiye güçlenmemeli, Türkiye büyümemeli.' Yani milli gelirimiz kişi başına 3 bin 500 dolardı. Şimdi 10 bin 500 kişi başına milli gelir. Bunu hazmedemeyenler var. Bununla gururlanması gerekenler iftihar etmesi gerekenler artık Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkıyor. Bu yolda artık biz eşiği aştık demesi gerekenler, bu tür yollarla ön kesmeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Biz milletimizi seviyoruz berberce bu işi evelallah yine kararlılıkla sürdüreceğiz.

Dün İstanbul’da açılışlar yaptım bunlardan bir tanesi Osmanlı arşivlerinin yeni hizmet binasıydı ki çok çok önemli birşey. Tarihi bugüne ve geleceğe taşımak adına. Şimdi de biz Fas, Cezayir, Tunus’a gidiyoruz. Ama bakın birileri çıkıyor 'işte bu tür zamanlarda Başbakan hep yurt dışına gider.' Bunlar zavallı, bunlar aciz yani bunlar aylarca önceden planlanmış ziyaretlerdir, seyahatlerdir. Hele hele bunlar güya siyasetten nasibinden almış acizler.” 
Editör: TE Bilisim