Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı yazılı açıklamasında, sürücülerde uyuşturucu testi yapılabilmesi için gerekli cihazın 2013’te Devlet Kimya Laboratuvarı’na alındığını ancak bu konuda bir ilerleme yapılmadığını, yapılmak istenmediğini veya yapılmasının engellendiğini savundu. Avcı,“Mayıs 2019 da yürürlüğe girmesi gereken ancak yürürlüğe girmesi Ocak 2020 ye ertelenen Sürüş Eğitim İzni ve Sürüş Ehliyetleri Sağlık Tüzüğü’nde alkol ve/veya uyuşturucu bağlılığı ve/veya aşırı kullanımı tanısı konan kişilere ehliyet verilmez, yenilenmez ve ehliyeti iptal edilir yazar. Sürücülerde uyuşturucu testi yapılmayan bir ülkede uyuşturucu ile ciddi şekilde her koldan mücadele edildiği söylenemez düşüncesindeyiz” dedi. YOLLARDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Mehmet Avcı, yollarda meydana gelen ve tüm ülkeyi yasa boğan trafik kazaları ve can kayıplarının son günlerde hat safhaya çıktığını ifade ederek, yollardaki kural tanımazlığa dikkat çekti. Son dört yılda yollarda trafik ve yol güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler ve yolda güvenliği hissettiren önlemlerin alınmaması dikkat çekici olduğunu belirten Avcı, yollarda alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Polis Müdürlüğüne alınan sekiz adet hız tespit kameralı anayol devriyesi araçlarının24 saat /gün olarak tüm anayollarımızda denetim ve devriye yapması, Yollarda emniyet kemeri ve çocuk koruma sistemlerinin denetlenmesi caydırıcı olmalıdır, Çocuk koruma koltuğu olmayan araçlarının yoluna çocukla birlikte devam etmesi engellenmelidir, Ehliyetsiz sürüş cezalarının Davasız halledilebilecek trafik suçları listesinden çıkarılarak, mahkemeye sevk edilmesi, Ehliyetsiz kullanılan araca emare olarak el konmalı, Ehliyetsiz araç kullanan çocukları etraftaki her insanın bildiği gerçeği vardır.İnsanlık namına polise bildirilmesi gerekmektedir. Muhtarlar, köylerdeki polisler ve duyarlı vatandaşlar bunu görev olarak algılamalıdırlar.Alkol tesiri altında araç kullanma cezası Davasız halledilebilecek trafik suçları listesinden çıkarılarak üç gün içinde, mahkemeye çıkarılması, hapislik ceza ve kurs alma devreye girerek caydırıcı olmalıdır.Alkol ve uyuşturucu tesiri altında araç süren ve ölüme sebebiyet veren sürücü “istemeden adam öldürme” ile değil, “öldürmeye niyetli araç kullanma” ile yargılanacak yasal düzenleme yapılmalıdır. Yollarda Elektrik Kurumu/Karayolları Dairesi/ilgili Belediye arasındaki sorunlar nedeni ile yanmayan yol aydınlatma ışıkları hemen devreye girmelidir. Karayolları Dairesi ve tüm Belediyeler yol çizgilerini belirgin hale getirmeli, yol çizgilerini ihlal edecek sürücüler için caydırıcı ceza düzenlenmelidir. Yüklü kamyonların sağ şeridi kullanmaları ve araç geçmeleri bir süreliğine yasaklanmalıdır.Yollarda kendi şeridinde kalamayacak ve sağ şeride geçecek kadar süratli ve/veya acemice araç kullananların tekrar sınava girmesi sağlanmalıdır.Kask takmadan motosiklet sürme, Davasız halledilebilecek trafik suçları listesinden çıkarılmalı, mahkemeye sevk edilmesi ve motosikletlerine emare olarak el konulması caydırıcı ve can kurtarıcı olacaktır.” Mehmet Avcı, 5 yıl önce hazırlanan, 2017’de Bakanlar Kurulundan geçen ve Mayıs 2019 yerine Ocak 2020’de yürürlüğe girmesi gereken Avrupa Birliği Uzmanları ile Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki komite tarafından hazırlanan dört tüzüğün bozulmadan, gevşetilmeden, paydaşları koruma amaçlı değişikliğe uğratılmadan ve geciktirilmeden yürürlüğe girmesi gerektiğini de vurguladı. Ulaştırma Bakanlığının bu yönde çalışmalarını hızlandırdığını ifade eden Avcı, “Bu tüzükler trafik ve yol güvenliğimizin olmazsa olmazıdırlar” dedi ve şöyle devam etti: “Motorlu Araçlar ve Yol Trafik ( Değişiklik) Tüzüğü, Ehliyet, Sınav ve Sürüş Ehliyetleri Müfettişleri ile ilgili Usul ve Kurallar Tüzüğü, Şoför Okulları ve Eğitmenleri ile ilgili Esas ve Kıstasları Düzenleme Tüzüğü, Sürüş Eğitim İzni ve Sürüş Ehliyetleri Sağlık Tüzüğü.” Avcı, bu tüzüklerin yürürlüğe girmediği sürece yolların güvenli olamayacağını ifade ederek, “Her geciken gün KKTC için bir kayıptır ve canlarla ödenmektedir. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na, Trafik Dairesi Müdürlüğü’ne, Polis Genel Müdürlüğü’ne ve Başbakanlığa bu konuda üst düzeyde sorumluluk ve görevler düşmektedir. Başarmaları yollarımızdaki korkuları ve can kayıplarını azaltacaktır” dedi