Dernek, “skandal” olarak nitelendirdiği bu olaya “belediyeyi alet etmekle” suçladığı Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı’nın da görevden alınarak, hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. Dernek Başkanı Yılmaz Bora yazılı açıklamasında, Rumların Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığına 1963 Akritas ve 1974 İphestos soykırım planları ile iki kez kastedip, genç yaşlı çocuk çoluk demeden Kıbrıs Türklerini diri diri toprağa gömdüğünü anımsattı. Bora, bu katliamları yapan EOKA canilerini “kahraman” ilan edip her yıl törenlerle anan, Kıbrıs Türklerini yarım asırdan beri ambargolar altında yaşatıp varlığını adadan silmek için nerde bir Türk düşmanı varsa onunla ittifak kurup silahlanan bir Rum yöntiminden yardım talep etmeyi eleştrdi. Yardım malzemelerinin KKTC’ye getirilme ve kamyondan kamyona aktarılma şeklini de eleştiren Bora, bu operasyonun; “insani yardım operasyonu” değil, “Kıbrıs Türk halkının şimdiye kadarki mücadelelerinde olduğu gibi pandemi ile mücadelesindeki başarısıyla pekiştirdiği özgüvenine, canı, kanı ve şehitleri pahasına elde ettiği onur ve şerefine, devletinin egemenliğine ve bu zor günlerde tüm dünyanın dahi yardımına koşan yegâne hami Anavatan Türkiye’nin itibarına yönelik suikast düzenlemek, haysiyet cellatlığına soyunmak” olduğunu savundu.