“Ambargonun kaldırılması keşke 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde olmasaydı.” diyen Tatar, “Rumlar zaten silahlanıyorlar. Her yıl milyonlarca Euro silaha para yatırıyorlar ve Güney Kıbrıs acayip bir silahlanma içerisinde. Biz de bunu hep paylaşıyoruz. Bu insanlar bizimle gerçekten Kıbrıs’ta bir anlaşma isteselerdi bu kadar silaha başvurmazlardı.” ifadelerini kullandı. “GERÇEKTEN KIBRIS’TA BİR ANLAŞMA İSTESELERDİ BU KADAR SİLAHA BAŞVURMAZLARDI” Tatar, şu ifadeleri kullandı: “Benim düşüncem keşke 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde olmasaydı. Ama tabi Amerika’da bir seçim var. Rum – Yunan lobisi var, Yunan oylarını alabilmek için bir manevra ve girişim olabilir. Buradaki diplomatlarla ve uzmanlarla konuştuğumda hepsinin ortak yanıtı bu yöndeydi. Amerika’daki seçime yönelik manevra da olabilir. Fakat şunu da belirtmem lazım. Rumlar zaten silahlanıyorlar. Her yıl milyonlarca Euro silaha para yatırıyorlar. Ve Güney Kıbrıs acayip bir silahlanma içerisinde. Biz de bunu hep paylaşıyoruz. Bu insanlar bizimle gerçekten Kıbrıs’ta bir anlaşma isteselerdi bu kadar silaha başvurmazlardı. “GÜÇLERİ HİÇBİR ZAMAN BİZE VE TÜRKİYE’YE YETMEZ” Demek ki niyetleri Türkiye’nin bir zafiyeti durumunda buraya kadar gelip, bize saldırabilmek. Çünkü artık savunmayı geçti. Bize gelen bilgilere göre saldırı niyetinde de olabilir. Ama burası küçük bir ada. Güçleri hiçbir zaman bize ve Türkiye’ye yetmez. Türkiye’nin burada varlığı vardır, kolordusu vardır. Öyle bir çatışma inşallah olmaz. Çünkü bunun kimseye bir faydası olmaz. Bizim de hazırlıklı olmamız lazım. Her eve kadar girmişler milis güçleri, bir çırpıda şu kadar bin askerin olabileceği, saldırı niyetini artırmaları… Onların da ekonomisi pek iyi değil. Büyük bir borçları var ama silahlanmaya gayret ediyorlar. Fakat Türkiye’nin buradaki gücü Kıbrıslı Türklerin de en büyük rahatlığıdır. Burada Türk – Yunan dengesi vardır. Doğu Akdeniz’de son yaşanan gelişmelerle Türkiye’nin ağırlığı daha da hissedilmiştir. Burayı çok iyi değerlendirmek lazım, ona göre bizim her şeye hazırlıklı olmamız lazım. Rumların her zaman Rusya ile bağlantısı oldu. Biliyorsunuz Yunanlılar ve Ruslar Ortadoks. Ve iddialara göre çok büyük parasal işleri de vardır. Rus oligarkların şirketleri vardır. Dolayısıyla Amerika’nın, bazı uzmanlarımıza göre biraz Rusları kopartmak. Birileri iş karıştırıyor, dengeleri değiştirmeye çalışıyor. Silah satmak demek birilerinin komisyon alması demektir. Amerika’daki seçimler belirleyicidir. Diğeri de Rusya ile dengeler. Tabi işin içinde AB. Güney Kıbrıs AB’nin üyesidir. Dolayısıyla bunu Amerika üzerinden yapma ve Türkiye’ye de bir mesaj kendilerine göre. Biz Kıbrıs Türkleri olarak şunu söyleyeceğiz. Bizim her zaman menfaatlerimiz, geleceğimiz Türkiye’nin bize sahip çıkmasına, bizi desteklemesi lazım. Çünkü onların bütün oyunu Kıbrıs’ta dengeleri bozmak. Kıbrıs’ta hala daha onların AB içerisinde Yunanistan ile birlikte burayı ele geçirme hayalleri vardır. Hiç buradan milim şaşmamışlardır. Bunu da Türkiye de iyi bilsin, Türkiye kamuoyu da iyi bilsin. Kıbrıs’ta bizimle politik çalışma içinde olanlar da bilsin. Bunu kimse inkar edemez, bütün niyet dengeleri bozmak, Kıbrıs’ı alt üst etmek ve Kıbrıs’ta onların hakimiyetini kurabilmektir. Oynanan oyun budur. Bu saatten sonra silaha ne gerek var?