Dr. Büyük yaptığı yazılı açıklamada, uzun süre sıcağa maruz kalındığında aşırı terleme, su ve tuz kaybına bağlı olarak ortaya çıkan halsizlik, 41-42 dereceye varan ateş, vücutta kızarıklık, yorgunluk ve bitkinlik, kramplar, baş ağrısı, bayılma hissi, bulantı ve kusma, tansiyon oynamaları, nabız artışı, kalpte ritm bozuklukları, bilinç bulanıklığı ve felçler gibi belirtilerle ortaya çıkan sağlığın bozulma durumunun güneş çarpması olarak bilindiğini kaydetti. Dr. Sonuç Büyük, beyin kanaması ile ölüme neden olabilen güneş çarpmaları için acil yardım ekipleri gelene kadar şunların yapılması önerisinde bulundu: “Güneş çarpmasına maruz kalan kişiler serin ve havalı esintili yere taşınmalı, düz yere yatırılmalı, bacaklar yukarı kaldırılmalı, giysiler bollaştırılarak hastalar rahatlatılmalı, buz torbaları ile baş ve koltuk altlarına soğuk kompres uygulanmalı, mümkünse ılık-soğuk duş yaptırılmalı, bilinç açık ise tuzlu ayran, soğuk su ve meyve suları içirilmelidir.” Çocukların, yaşlıların, hamilelerin, akciğer ve kalp hastalıkları ile diyabet ve diğer endokrinolojik hastalıkları bulunanların, alkoliklerin, karaciğer ve böbrek hastalıkları olanların güneş çarpmalarına karşı risk grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Büyük, bu kişilerin daha fazla dikkatli olmaları ve doktorlarının önerilerine uymaları gerektiğini kaydetti. ALINACAK ÖNLEMLER… Dr. Büyük, güneş çarpmalarından korunmak ve güneşin zararlı etkilerinden korunmak için şu önerilerde bulundu: “10.00-16.00 saatleri arasında zorunlu haller dışında mümkün mertebe dışarı çıkılmamalı, buharlaşmaya izin veren kıyafetler giyip sentetik ürünlerden kaçınılmalı, günde en az 2-2,5 litre su tüketilmeli, aşırı sıcakların olduğu saatlerde spor yapılmamalı, ağır fiziki yorucu hareketlerden kaçınılmalı, geniş kenarlı şapkalar giyilmeli veya şemsiye kullanılmalı, ultraviyole ışınlardan koruyucu filtreli güneş gözlükleri takılmalı ve cildimize koruyucu kremler sürülmeli.” DIŞ MEKANLARDA ÇALIŞANLAR İÇİN ÇALIŞMA SAATLERİ DÜZENLENMELİ Dış mekanlarda çalışan işçi ve memurların sıcaklardan etkilenmemeleri için işverenlerin çalışma saatlerini bu aylar için yeniden düzenlemeleri ve planlamaları gerektiğine de işaret eden Dr. Büyük, yaz ayları ile birlikte plaj ve havuzlara akın edilmesinden dolayı alınması gereken tedbirler ve denetimlerin yapılması gerektiğini söyledi. Havuz ve deniz suların kirli olması durumunda gözlerde kızarıklık, akıntı, çapaklanma ve sulanma ile kendini gösteren konjuktivit riski bulunduğuna da işaret eden Dr. Sonuç Büyük, “Bu nedenle havuza girenlerin gözlük kullanmaları uygun olacaktır. Gıda zehirlenmelerine karşı erken bozulma riski bulunan et, süt, yumurta ve balık gibi gıda ürünlerine halkımızın ve işletmelerin dikkat etmesi önem arz etmektedir. Suda boğulmalara karşı veya su sporlarından ve aktivitelerinden kaynaklanabilecek kazalar için de işletmelerin güvenlik tedbirlerini almaları ve devletin ilgili birimlerinin de bunları kontrol ve denetlemesini yapması gerekmektedir” dedi.